CHP'li Erhan Beykoz ile Başkan Yılmaz arasında gerginlik
Bolu Belediyesi Meclis Toplantısı'nda Borat firmasına ilişkin yolsuzluk iddiasıyla CHP'li Meclis üyelerine yüklenen Başkan Yılmaz'a karşılık Erhan Beykoz'dan geldi. Beykoz'un Başkan Yılmaz'a sorduğu imalı sorular toplantıda soğuk rüzgarların esmesine neden oldu. HABER: Mehmet KORKUSUZ
Bolu Belediyesi Meclisi Haziran Ayı Birinci Oturumu gerçekleşti. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz başkanlığında gerçekleşen toplantıda 7 gündem maddesi görüşüldü. Toplantının 7'nci gündem maddesi olan dilek ve temenniler bölümü ise CHP'li Meclis üyesi Erhan Beykoz ile Başkan Yılmaz arasında yaşanan soğuk savaşa sahne oldu.
MECLİS TOPLANTISINDA HELALLİK TARTIŞMASI
Toplantıda ilk tartışma konusu Başkan Yılmaz'ın sert açıklamaları oldu. CHP'li Belediye Başkanı Yüksel Ceylan döneminde Kent Bilgi Sistemi kurulması için açılan ihaleyi kazanan Borat firmasının yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve o dönemin parasıyla 350 milyar lira Bolu Belediyesi'nin zarar uğratıldığını savunan Başkan Yılmaz, dönemin Belediye Başkanı Ceylan'ı ve CHP'li meclis üyelerini sert ifadelerle eleştirdi. Bolu Belediyesi'nin bugünkü tutarıyla toplam da 1,5 milyon lira zarara uğratılmış olduğunu dile getiren Yılmaz, adet açtı ağzını yumdu gözünü. Yılmaz, “Borat firması üzerinden Belediye'yi zarara uğratanlara ne ben ne de Bolulular haklarını helal etmiyorlar. Bu ayıpla yaşasınlar. Bu yanlışı yapanlardan biri şu an Bolu'da milletvekili adayı. Borat firmasından Belediye'nin zarara uğratılması konusunda buna imza atan Belediye Başkanını ve bu kararın alınmasında 'Belediye Başkanının suçu yoktur' şeklinde karar veren hakimleri Allah'a havale ediyorum. Bu parayı şu an alamıyoruz. Çünkü ortada şirket yok. Bu parayı ödeyin, saygı göstereyim. Ama siz Bolu Belediyesi'nin malına gasp etmişsiniz. Ben böyle bir kararı kabul edemem. Bolu Belediyesi o dönemin parasıyla 350 milyar, bugünün miktarıyla da 1,5 milyon lira zarara uğratılmıştır” ifadelerini kullandı. Yılmaz'ın açıklamaları sonrası Başkan Yılmaz ile CHP'li meclis üyeleri arasında bir süre gerginlik yaşandı.
YILMAZ'IN AÇIKLAMALARINA BEYKOZ SORULARIYLA KARŞILIK VERDİ
Yılmaz'ın açıklamaları sonrası gerginleşen ve harareti yükselen Belediye Meclisi'nde söz alan CHP'li Belediye Meclisi üyesi Erhan Beykoz, kürsüye çıktı ve Başkan Yılmaz'a yönelik sorular sordu. Beykoz soruları öncesinde, “Sık sık Bolu'nun ve Boluluların hakkından bahseden Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, umarım benim soracağım sorulara da yanıt verirde Boluluların haklarına ne kadar riayet ettiğini hep birlikte görürüz” ifadelerini kullandı.
Beykoz , Yılmaz'a yönelik sorularında şu açıklamalarda bulundu: “Bolu Belediyesi'nde 2009 yılında bir teftiş yapılmış. Teftişi yapanların mülkiye müfettişi ve mülkiye başmüfettişi olduğu bilgisini öğrendik. Bu teftişte birçok maddenin incelenmek üzere İçişleri Bakanlığı'ndan izin istendiği şeklinde elimize bilgi ulaştı. Bu konunun ne kadar doğru olup olmadığı konusunda bilgi rica ediyorum. Geçtiğimiz hafta Belediye Başkan Yardımcımız Emine Davarcıoğlu ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Kıbrıs'a gittikleri şeklinde bir bilgi öğrendik. Hangi amaçla gidildiği, bu ziyaretin Belediyemize hangi artı değerleri katacağı konusunda bilgi vereceğinizi umut ediyorum. İki tane çok güzel hanım yetkili yurt dışına gidiyorsa mutlaka bir nedeni vardır. Ben, Amerika Birleşik Devletleri'nde düzenlenen Türk Günü'nü özenle izledim. Orada da varlar mı diye baktım ama zannedersem oraya yetişememişler.”
BOLU BELEDİYESİ HÜKÜMET MEYDANI'NDAKİ DEV EKRANA REKLAM PARASI ÖDÜYOR MU?
Beykoz, Başkan Yılmaz'a yönelik sorularını şöyle sürdürdü: “Hükümet Meydanı'nda dev bir ekranımız var. Bu dev ekranda 24 saat dönen Belediyemizin ve Belediye Başkanlığı'nın reklamları var. Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun yaptığı mitingde bize nasıl bir fiyat çektiklerini hep beraber gördük. Umut ediyorum ki ve diliyorum ki Belediyemiz bu ekrana para ödemiyordur. Biz bu ekrana para ödüyorsak, kaç para ödüyoruz? Lütfen bu konuyla ilgili bilgi rica edeceğim. Sayın Başkan, bu ekranın sahiplerinin kimler olduğu konusunda da muhakkak bilgi sahibidirler. Sayın Başkan'ın eski iş ortağı olan ve eski vekilin yeğeni Suat Güner'e de rica ediyorum. Bolu Belediyesi bu reklam şirketi ile kaça anlaştı? Katlı otoparkın üst katıyla ilgili geçtiğimiz günlerde Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne satılmasıyla ilgili bir karar alınmıştı. Burası satıldı mı, kaça satıldı? Belediye'ye ne kadar girdisi oldu? Bu konuyla ilgili de bilgi rica edeceğim.”
“SIKINTIN VARSA BUNU RAPORDA BELİRTİP, BİZE SUNMALISIN”
Beykoz'un açıklamaları sonrası konuşan Başkan Yılmaz ise, “Katlı otoparkın satışı konusunda, Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü ile satış işlemi gerçekleşecek kurumlar arasında. Ve oradan alınacak parayla da bizim önemli projemiz olan fitness merkezi yapılacak. Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü'ne sattığımız yere de bu kurum tarafından Bilgi Evi yaptırılması sağlanacak, sonradan işletmesi Bolu Belediyesi'ne aldırılacak. Dolayısıyla Bolu cebinden para çıkmadan 2 işletmeye birden sahip olacak. Kardelen Meydanı'ndaki LED ekranla ilgili anlaşmaların tamamı Belediye'nin kendi bünyesi tarafından oluşturulan denetim mekanizması tarafından incelenmektedir. Sanırım o denetim mekanizması içerisinde de bu arkadaş görevliydi. Eğer bilgi istiyorsa, aslında onun Belediye Meclisi'ne bilgi vermesi gerekir. Bir sıkıntısı varsa da bunu raporda belirtip bize sunması lazım. Başka yerlere servis etmekle meşgul olacağına Belediye'yle ilgili konularda eksik varsa Meclis'e getirebilirdi” yanıtını verdi.
Beykoz'un Belediye Başkan Yardımcısı Emine Davarcıoğlu ile Kültür ve Sosyal İşler Müdürü'nün Kıbrıs ziyaretşnin nedenine ilişkin sorusuna ise Yılmaz, “Kıbrıs gezisine Belediyemizden 2 yetkilinin gitmesi için birilerinden izin almamız gerekmemektedir. Teknik gezilerdir” sözleriyle yanıtladı.
“EN FAZLA TEFTİŞ GEÇİREN BELEDİYE BOLU BELEDİYESİ'DİR”
Beykoz'un Bolu Belediyesi'nin neden teftiş edildiği şeklinde soruna ise Başkan Yılmaz şu ifadelerle karşılık verdi: “En fazla teftiş geçiren belediye Bolu Belediyesi'dir. Vali Bey dedi ki, “Mülkiye müfettişleri gelmiş. Adamlara 'Hoş geldin' dememişler. Teftişi tamamlamışlar, gidecekler. Çok ayıp etmişsiniz.” Ben müfettişlerden hangisinin önce, hangisinin sonra geldiğini bilmiyorum. Yani bir oda onlara ait olduğu için devamlı birileri girebiliyor da kimin ne için geldiğinin de farkında değilim. Sonra gittim adama da dedim ki, “Burada sürekli müfettiş bulunduğu için siz ne zaman geldiniz, eski, müfettişler misiniz bilmiyorum. Bu davranış size karşı yapılmış bir saygısızlık değildir. Sürekli burada bir müfettiş olduğu için sizi önceden gelen müfettişler sandım. Kusura bakmayın dedim. Teftiş raporları ne durumdadır, ne olmuştur bunları bilme şansım olmaz. Benim dokunulmazlığım yoktur. Eğer ortada bir yanlış varsa birileri beni hesaba çeker. Kimsenin bir rahatsızlık duymasına gerek yok.”