CHP Milletvekili Tanju Özcan, Ak Parti Milletvekili Ali Ercoşkun hakkında adeta açtı ağzını yumdu gözünü. Özcan, “Ercoşkun, memleketin sanki hiçbir sorunu kalmamışçasına son derece gayri ciddi biçimde hakkımda açıklamalarda bulunuyor. Eğer Bolu’nun sorunlarına çözüm getirmek istiyorsa, gelsin onları tartışalım. Ama kendisi televole tarzı açıklamalarla bir yere varamaz” dedi. Özcan, açıklamalarında ayrıca Meclis’teki yemin krizine ilişkin yaşanan son gelişmeleri aktardı, kendisinin süreçten rahatsızlık duyduğunu açıkladı.
“Odamı Özcan’a veririm ama bir şartla” diyerek yemin etmesi halinde Meclis’te kendisine odasını vereceğini açıklayan Ak Parti Milletvekili Ali Eroşkun’a yanıt gecikmedi. Tanju Özcan yaptığı açıklamada Ercoşkun hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Meclis’te şu an Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu Mehmet Haberal’ın odasına geçici olarak yerleşen Özcan, geçtiğimiz günlerde Ali Ercoşkun’la aralarında yaşanan oda tartışmalarına bir yorum daha getirdi. Özcan yaptığı açıklamada Ercoşkun’un hakkındaki açıklamalarına sert ifadelerle yanıt verdi. Özcan, “Çok ciddi memleket meselelerinden bahsediyorken, Bolu’dan seçilip Meclis’e gönderilen AKP’li vekilde sanki memleketin hiçbir sorunu kalmamışçasına dalga geçer gibi son derece gayri ciddi biçimde hakkımda lakayt açıklamalar yapıyor. Tanju Özcan’a Meclis’te oda çıkmadıysa kalacak yer mi bulamaz? Gider Meclis’in bahçesine çadır kurarım yine de orada çalışmamı sürdürürüm. Ama bu tür böyle ‘Gel odamı paylaşalım ama önce yemin et’ şeklindeki çocuksu hareketlerden uzak durmak lazım. Ben bundan sonra Bolu’nun temel meseleleri hususunda karşı karşıya gelmem gerekirse bu arkadaşlarla karşı karşıya gelirim. Eğer Bolu’nun sorunlarına çözüm getirmek istiyorsa, gelsin onları tartışalım. Önerini ortaya koy, önerimizi al. Ama kendisi televole tarzı açıklamalarla bir yere varamaz ve beni çekmek istediği yere de çekemez” diye konuştu.
“PAZARTESİ GÜNÜ YEMİN EDEBİLECEĞİMİZİ ÜMİT EDİYORUM”
Meclis’te süren yemin krizi hakkında son hafta içerisinde yaşanan gelişmeler hakkında bilgiler veren Özcan, şu ifadeleri kullandı: “Önceki gün Meclis Başkanı Cemil Çiçek ile Başbakan’ın bir görüşmesi oldu. Başbakan bu görüşme sonrası ‘Uzlaşmaya hayır demeyiz’ mesajı verdi. Akabinde Meclis Başkanı üç siyasi partinin grup başkan vekili ve 2 temsilcisinden oluşan 3’er kişilik gruplar istedi. Bu gruplarla yapılan görüşmeler neticesinde de önemli ölçüde uzlaşma sağlandığı bize gelen bilgiler arasında. Genel Başkanımız da, ‘Arkadaşlarımız yemin etmeden bu eylemi bitirmeyeceğiz’ demedi. Bu konuda adım atılmasını istediğini söyledi. Son gelişmelerle bu konuda adım atılma iradesi ortaya konmuş oldu. Tabi bu irade basın ve kamuoyuyla paylaşılınca bu iş resmileşmiş olacak. Pazartesi günü de yemin edebileceğimizi ümit ediyorum.”
“MİLLETVEKİLLERİMİZİN TUTUKLU BULUNMASI TCK’YA AYKIRI”
CHP Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın tutuklu bulunmasının hukuki dayanağını olmadığını savunan Özcan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Hükümet kanadından bir söz istemiştik. Dünyanın hiçbir yerinde halk tarafından seçilmiş olan Milletvekilleri mahkum olmadıkları takdirde tutuklu olarak tutulamazlar. Bu bizim Anayasamızda da mevcut. Bu durum Türk Ceza Kanunu’na da aykırı. Artı altına imza attığımız Birleşmiş Milletler ve uluslararası sözleşmelere de aykırı. Hükümetten beklentimiz, egemenlik kayıtsız şartsız millete aitse ve millet bu yetkisini seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullanabiliyorsa, bu vekillerin görevini yapmaya engel olmuyor. Yargılanmaları devam etsin. Dokunulmazlık zırhına kavuşsunlar demiyoruz. Mahkum olurlarsa da milletvekillikleri de düşsün. Ama tutuklu iken Cumhuriyet Halk Partisi vekillerinin görevlerini yapması önünde bir engel var. Hükümetten bu engelin kaldırılmasını istedik. Biz kendi milletvekilimiz için bunu talep ettik. Başka partiler kendi milletvekilleri ile ilgili farklı şekilde tepkiler ortaya koydular veya koymadılar. Ama Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavrı buydu. Biz Sayın Haberal ve Balbay’ın yeminlerini ederek görev yapmalarını istedik. Bu isimler için ayrıca bir hak talep etmedik. Evet, bir yandan yargılansınlar ve bir yandan da Meclis çalışmalarına katılsınlar.”
“SÜREÇTEN RAHATSIZIM”
Özcan, Meclis’teki yemin krizinin sona ermesini temenni ettiğini kaydederek şöyle devam etti: “Şahsım adına bu süreçten rahatsızım. Ben parmakçı bir milletvekili değilim. Tabi ki partimin yetkili kurullarının aldığı kararlara saygı göstereceğim. Ama ön seçimde söz verdim. Dedik ki, yanlış olan bir şey olursa gider bunu meşru zeminde söyleriz. Ben bu konuya ilişkin görüşlerimi bizzat genel başkanımızla da paylaştım. Konuya ilişkin farklı düşündüğüm noktaları da gerekçeleriyle birlikte açıkladım. Tabi ki genel merkezin aldığı her karara fikren katılmak durumunda değiliz ama yetkili kurullar böyle bir karar verdiyse de karara uymak durumundayız.”