Bolu Gündem gazetesinde yayımlanan yazı dizisinin “Tahir Karauğuz” başlıklı bölümünde; daha on beş yaşında iken, Köroğlu Gazetesi'nde yazıları yayımlanmaya başlayan, Hüsnü ve Ahmet Hamdi Bey ile birlikte; Kastamonu'dan bütün Anadolu'ya güçlü bir ses olarak yayılan; “Açıksöz” gazetesini çıkaran Tahir Bey'in yaşamını ana çizgileriyle ele almıştık.
Mondros Anlaşmasını izleyen umutsuzluk günlerinde; Açıksöz gazetesinde “Nida” imzasıyla yayımlanan yazısında, Tahir Bey, İstanbul Hükümeti için; “Zavallı İstanbul! Seni bu halde görecek miydik?” derken, Anadolu için de şunları yazıyordu;” Ey Anadolu vilayetleri, şehirleri, köyleri! İstanbul'u doğru yola getirmeliyiz… Uyan ey Anadolu ahalisi! Uyku devresi çoktan geçmiştir!”
O dönemde Bolu Sancağı'na bağlı olan Zonguldak'ın, Fransız işgal gemileriyle top atışına tutulması, sahil bölgelerinin işgal edilmesine karşı Tahir Bey bir öncü, Kuvayı Milliye neferi gibi mücadele eder. Yörede, Milli Mücadele'nin örgütlenmesinin kilit taşlarından birisi olarak görev üstlenir. Bir yandan da, Zonguldak civarındaki liman ve iskelelerin kontrolünü yürüten Askeri Polis Teşkilatı Müdürlüğü görevini yürütür. Kalemiyle, örgütçülüğü ile silahı ile Batı cephesi Savaşları'nda önemli görevler üstlenir. Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Enver Behnan Şapolyo vb. pek çok yazar ve şairin gözünde Tahir Karauğuz'un yazıları, şiirleri; “Anadolu'nun umuda, kurtuluşa dönük genç inancını dile getirmektedir…”
Dönemin Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey (İnönü)den, TBMM Başkanı ve Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'dan; teşekkür telgrafları, takdir dolu mektuplar alan Tahir Bey, ulusal kurtuluşu izleyen Kuruluş-Cumhuriyet yıllarında da aydın kalemi ile bir kültür savaşçısı olarak uğraşısını, 1982 yılına değin sürdürür.
4 Haziran 1982 günü,84 yaşında aramızdan sonsuzluğa ayrılan büyük insan Tahir Akın Karauğuz'un, bu ülkenin ;varoluşu,kurtuluşu, kuruluşu için verdiği onurlu mücadeleden pek çoğumuzun haberi bile olmayacaktı!.. Yazıları, şiirleri, yayınlanan kitapları, dergileri yitip gidecekti sahaf dükkânlarında…
Eğer, Sayın Doğu Karaoğuz'un bir aydın duyarlılığı ile babasının, Tahir Karauğuz'un mücadelesine, yaşamına ilişkin yüzlerce belgeyi, fotoğrafı derleyip, toparlayarak bir esere dönüştürmesi yönündeki üstün emekleri olmasaydı.
Doğu Karaoğuz'un kitabı, Truva Yayınları'ndan çıktı “ Kuvay-ı Milliye Ruhuyla Bir Ömür” adlı eserde, Sayın Doğu Karaoğuz sadece babası Tahir Karauğuz'u anlatmıyor. Eserde; dönemin önemli olayları anlatılırken; Mehmet Akif Ersoy, Ziya Gökalp, İsmail Habip Sevük vb. ile Nazım Hikmet'in Zonguldak'a gelişine ilişkin bilgiler de veriliyor.
Batı Cephesi savaşları sırasında; “Düşman Mezalimini Tetkik Heyeti” içinde görevli olarak cephe gezilerinde görüp, yaşadıkları, İsmet Bey(İnönü),Fevzi Paşa ile görüşmeleri, Mustafa Kemal Paşa'dan gelen mektup vb. bilgileri de buluyoruz eserde.
Eserin ilerleyen bölümlerinde; Tahir Bey'in; Cumhuriyet yıllarında bir kültür ve aydınlanma savaşçısı olarak verdiği uğraş, yaşamı boyunca yayınladığı; 7 gazete,5 dergi,39 kitap ve kitapçık ele alınıyor.
Sayın Doğu Karaoğuz'u, bu ciddi, belgesel tadındaki önemli çalışması için kutluyoruz. Ayrıca, “Zonguldak Karaelmas Üniversitesi'ni,”Zonguldak Karaelmas Gazeteciler Derneği”ni, “Zonguldak Kültür Eğitim Vakfı”yetkililerini; Tahir Karauğuz'un emeğine, mücadelesine sahip çıkmaları, yaşatmaları ve bu yönde yaptıkları çalışmaları nedeniyle kutluyoruz.
Sayın Doğu Karaoğuz; (unutmaya eğilimli bir toplum olma özelliğimize karşın),bizlere dün yaşadıklarımızı unutmamak gerektiğini bir kez daha hatırlatan belgesel tadındaki eseriniz için tekrar teşekkürler…
Bolu Gündem.