2004 seçimleri sonrası Belediye'den işten çıkartılan işçiler konusu yine gündemde. İşçiler adına Bolu Gündem tesislerine gelen bir grup işçi adına konuşan Aydın Kapucu ve Rıdvan Şanlı, bazı işçilerin AK Parti'ye oy verdiklerini, ancak şu an pişman olduklarını söyledi.
2004 seçimleri sonrası kamuoyunu aylarca meşgul eden 117 işçi konusu tekrar gündeme geldi.
117 işçi adına gazetemizi ziyaret eden Aydın Kapucu ve Rıdvan Şanlı, 2004 seçimlerinde bazı arkadaşlarının Ak Parti'yi desteklediklerini belirterek, “Türkiye'de iktidar AKP hükümetiydi. Bu yüzden yerel yönetimlerin para akışının daha kolay olacağını düşündük. Alaaddin Yılmaz'ın söylediği gibi işçilerin maaşlarını yükselteceği ve işçilerin yanında olduklarını söylemesine inandık. Alaaddin Yılmaz Belediye Başkanı seçilirse belediye personelinin yaşam seviyesini yükselteceğini, yükselteceğini hiçbir işçiyi işten atmayacağını, hiçbir işçinin burnunu kanatmayacağını söyledi. İşçiler kandırıldı. Keşke ellerimiz kırılsaydı da atmasaydık” dediler.
“MÜHÜR BASARCASINA İMZALADILAR”
İşçilere verilen vaatlerin hiçbirinin tutulmadığını belirten işçiler, “Göreve geldiği andan itibaren ilk işi 117 işçinin son vermek oldu. İşçi çıkarılmasına karşı olan AKP Meclis Üyeleri bile Belediye Başkanının askerleri olduklarını kanıtlarcasına 117 işçinin çıkış belgelerinin altına mühür basarcasına imza attılar” şeklinde konuştular.
“2 AYLIK İZİN AFAKİ BİR DÜŞÜNCEYDİ”
2 ay 4 günlük iznin mazeret iznine sığmadığını belirten işçiler, “Kendisine sorduğumuzda '2 ay 4günün sonunda işlerimize geri dönebileceğimiz yazılı belge verir misin' dedik. Bizlere 'hayır' dedi. 2 ay 4 günlük izin düşüncesi afaki bir düşünceydi. Daha önceden 117 işçinin çıkış belgeleri Sakarya Bölge Çalışma'ya gönderilmişti. Bu bir kandırmacaydı” ifadelerini kullandılar.
“2 AYRI TAZMİNAT ALDIK”
Belediye'den hem kıdem ve ihbar hem de ceza tazminatı aldıklarını belirten işçiler, “Sebepsiz yere işçi attığı için işçinin çalışmış olduğu günlerdeki kıdem ve ihbar tazminatını vermek kanunun ön gördüğü karardı. Cebinden vermedi. Diğer tazminat ise eğer 117 işçiyi yargı kararına rağmen işe almazsa ödeyeceği cezai tazminattı. Bu tazminatlar Alaaddin Yılmaz'ın kendi cebinden değil, Bolu halkının cebinden çıktı. Eğer 117 arkadaşımız çalışsaydı, verdiği tazminatın daha altında bu işçileri çalıştırabilecek, işsiz kalmasını önleyecek, Bolu halkına daha iyi hizmet verecekti” dediler.
“BİR ÇOK AİLE BÖLÜNDÜ”
O günlerde çok sıkıntı çektiklerini belirten işçiler, “Çektiğimiz sıkıntılar, işten atılan arkadaşlar ve dialize bağlı olan çocukların sosyal güvenceleri olmadıklarından tedavi göremediler. Birçok aile bölündü. Bolu'yu terk etmek zorunda kaldılar. Yaşları ilerlemiş arkadaşlar iş bulma olanağı kazanamadılar. Özel yerlere yerleştirmediler, yandaşlarını yerleştirdiler. İşçilerin ailelerin feryatlarını duymadılar. Kulakları sağır, gözleri kör olmuştu. Ben işten atıldığımda çocuğum bir günlüktü” şeklinde konuştular.
“TANJU ÖZCAN SÖZ VERDİ”
İşçiler CHP Belediye Başkan adayı Tanju Özcan'ın işçilere söz verdiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladılar;
“Tanju Özcan; boynunun borcu olduğunu, yerel mahkeme ve Yargıtay kararına rağmen 117 arkadaşımızın sebepsiz yere işten atıldığını, bu arkadaşlarımızın mağdur olmayacaklarını söyledi. Özelleştirmenin önüne geçeceğini Bolu'da fabrikaların kurulmasını sağlayarak sadece 117 arkadaşımız değil, Bolu'nun çocuklarına da iş imkanı sağlayacağını beyan etmiştir. İnanıyoruz.”