Bolu siyasal yaşamına bomba gibi düşen istifa, 21Temmuz 2009 günü gerçekleşti.

AKP Kurucu İl Yönetim Kurulu üyesi olan Nadir Gürkan Yetkin, çok konuşulacak olan istifası ile ilgili bir bilgilendirme açıklaması yaptı.

İstifa ile ilgili AKP henüz sessizliğini koruyor.

27 Temmuz Pazartesi günü yapılacak İl Yönetim Kurulu toplantısında, Nadir Gürkan Yetkin'in istifası görüşülüp karara bağlanacak.

Nadir Gürkan Yetkin, geçen dönem Bolu Belediyesi meclis üyeliği görevinde de bulunmuştu.

Aynı zamanda Bolu Gündem Gazetesi yazarı olan Nadir Gürkan Yetkin'in yazıları merakla bekleniyor.

Nadir Gürkan Yetkin'in partiden istifa dilekçesi ve kamuoyunu bilgilendirme notunu aynen yayınlıyoruz.

ADALET VE KALKINMA PARTİSİ İL BAŞKANLIĞI'NA

Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu il yönetim kurulu üyesi olarak 2001 yılından bu güne dek, Ak Parti tüzüğü'ne belirtilen çizgi içersinde sürdürdüğüm siyasi faaliyetten ve üyelikten, gördüğüm haksızlıklara ve hakaretlere seyirci kalınması, tarafınıza defalarca iletmiş olduğum bilinçli dışlama hareketlerine çözüm getirilmemesi ve özellikle parti bünyesinden çıkmış seçilmişlerin şahsıma karşı olumsuz tavırları sebebiyle ayrılma zorunluluğum doğmuştur.

Partiniz üyeliğinden istifamın kabulü konusunda gereğini bilgilerinize saygılarımla arz ederim.

21. 07.2009 Nadir Gürkan Yetkin

Adres: Borazanlar Mah. Fevzibey Sokak Bakkalbaşı Apt. No:2/13 BOLU

***

Nadir Gürkan Yetkin, Ak Parti'den istifa etmesinin gerekçelerini, şu şekilde açıkladı:

“Adalet ve Kalkınma Partisi kurucu il yönetim kurulu olarak 2001 yılından bu güne dek, Ak Parti Tüzüğü'ne belirtilen çizgi içersinde siyasi faaliyet sürdürdüm. 29.03.2004 tarihinde yapılmış olan yerel seçimlerde, Adalet ve Kalkınma Partisi listesinden Bolu Belediyesi Meclis Üyesi adayı oldum ve güzel şehrimiz Bolumuz’a hizmet verebilme, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir şehir devredebilme adına, değerli halkımızın desteği ile Bolu Belediye Meclis Üyesi olarak seçildim. Beş yıl süren bu görevim sürecince, bilgim ve becerilerim doğrultusunda, elimden geldiğince hizmet vermeye gayret gösterdim.

Olaylara hiçbir zaman tek yönlü bakmayıp, demokrasiye olan sonsuz inancım ile fırsat bulduğum her alanda, bilgim ve becerim doğrultusunda tamamen kendime ait olan fikir, düşünce ve projelerimi ortaya koydum.

Parti iç bünyesinde, doğru fikirlerin, başta Bolumuzun ve ülkemizin yararına olan kararların yanında, yanlış yönlenmelerin de karşısında oldum. Bu tür konuların tamamında görüşlerimi gayet açık bir şekilde her fırsatta dile getirdim.

Bu anlamda parti içersindeki belirli bir yapının, özellikle takiye alışkanlığını bırakamayanların şiddetli muhalefeti, son zamanlarda da hakaretleri ile karşı karşıya kaldım.

Daha dün, Ak Parti tek başına iktidara gelmediği, parti kuruluş çalışmalarını tamamlamaya çalıştığı günlerde, kurucu üye olarak bizleri “maceracı” “hayalperest” olarak niteleyenler, 2002 genel seçimlerinde başka başka partilerde aktif siyaset yapanlar, bu gün maalesef, Ak Parti yönetimlerini, içerden ve dışarıdan aldıkları destekle ele geçirmiş durumdadırlar.

Bu gün kurucu üyeler, yönetimlerden bilinçli bir şekilde tasfiye edilmiş, tamamen pasifize edilmiş haldedirler.

Özellikle 29 Mart 2009 seçimleri sonrasında ortaya çıkan tablo, hizmet yarışı yerine, iktidar ve koltuk koruma yarışının sürdüğü, anlamsız ve yararsız polemiklerle çok değerli zamanın tüketildiği bir tablodur. Bu gün maalesef asıl maksat olan “hizmet” bir kenara bırakılmış, en geç 2011'de yapılacak olan genel seçimler için tribünlere oynayan bir siyasi faaliyet süreci başlamıştır.

Dün, halk adamı olarak halkından aldığı destekle hizmet makamlarını devir alanlar, bu gün karar sahibi milleti unutup, belli bir zümreye hizmet vermeye, makam odalarını allayıp pullamaya, halk adamlığını bırakarak salon adamlığına başlamışlardır.

Halktan kopuk siyaset sürdürenlerin acı sonu belli olduğu halde, bu yanlışa bile bile düşülmesi gerçekten de vahim bir durumdur.

Herşeyi “ben bilirim” diyerek, ekiplerini dağıtanlar, dostlarını küstürenler, dost ortamlarının aranan adamı, mütevazi kişilikli olmayı bırakıp “yalnız adam” olmayı tercih edenler, kriz sebebiyle bunalmış olan esnafa, işçiye ve işletmeciye destek olmak yerine zulüm etmeye, ekip arkadaşlarına ve eski dostlarına ihanet etmeye başlamışlardır.

Uzun bir süredir, ilgili kişi ve makamlara bu konuda yapmış olduğumuz telkinler ve gerekli uyarılar, özellikle Ak Parti bünyesinden çıkmış seçilmişlerin şahsıma ve bir dönem görev yaptığımız, ancak aynı kaderi paylaştığımız ekip arkadaşlarımıza karşı tavırlarına olan tepkilerimiz, maalesef cılız ve sonuçsuz kalmıştır.

Bu duruma sessiz kalmak, olanlara daha fazla seyirci kalmak yapıma ters olduğundan, ancak parti içinde mücadele edebilme şansım bazılarınca bilinçli bir şekilde ortadan kaldırıldığından ve parti bünyesinde kalmamın bir anlamı da kalmadığından, 21 /07/2009 tarihi itibariyle Ak Parti üyeliğinden istifa ettiğimi, bir kişi hariç hiç kimseye kırgın olmadığımı, bana ayrılmış olan bu köşeden beni seven tüm dostlarıma ve siz değerli okurlarıma bildirmeyi uygun gördüm.

Bundan sonraki süreçte, bilgim ve becerim doğrultusunda daha güzel bir Bolu adına elimden geldiğimce, gücüm yettiğince çalışacağımı tek başıma kalsam bile “Kalem kılıçtan keskindir!” diyerek gördüğüm yanlışları düzeltebilme adına gayret edeceğimi belirtir , başta, inanılmaz fedakarlıkla şahsımdan hiçbir zaman desteğini esirgemeyen değerli eşime, aileme, beni seven ve her konuda daima destek veren, acılarımı ve sevincimi paylaşan çok değerli dostlarıma, arkadaşlarıma, bir dönem Ak Parti ailesi içersinde zevkle çalıştığım ve bu gün aynı kaderi yaşadığım adam gibi adam tabirinin tam karşılığı olan cefakar ve vefakar gönüldaşlara olmak üzere, ister Bolu'da doğmuş olsun, ister olmasın bu şehirde yaşayan ve bu şehri seven, daha güzel bir Bolu adına elinden geldiğince ama dürüstçe, her alanda hizmet veren herkese saygılarımı sunarım.”