“Doğa olaylarının afete dönüşmesi Takdiri İlahi değildir. Doğa olaylarının afete dönüşümü engellenebilir bir olgudur. Yeter ki bilimin ve tekniğin gereği yapılsın” diyen TMMOB, yaşanan sel felaketleri ile ilgili konuştu.
Marmara ve Karadeniz bölgesinde etkili olan yağışlarla ilgili açıklama yapan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) yetkilileri, konu ile ilgili olarak, “Sel gibi, deprem gibi doğa olayları eğer istenirse, sadece doğa olayı olarak kalır. Tehlikelere yol açmaz, afete dönüşmez. Her felaketten sonra, yaşanan olaylarda hiç sorumluluğu yokmuş gibi, büyük bir pişkinlikle yaraların sarılacağını söylemek, ülkemizin siyasal iktidarının ayırt edici özelliğidir ve bizce doğa olaylarını felaket haline getiren yaklaşımın asıl nedeni tam da budur” şeklinde konuştu.
ÇÖZÜLMEDİĞİ İÇİN BÜYÜYEREK BUGÜNLERE TAŞINAN SORUNLAR VAR
Yetkililer, açıklamalarına, “Sağanak yağış sonrası oluşan su taşkını, ülkemizin birçok yerinde tam bir faciaya dönüşmüş, insanlarımız canlarını kaybetmiş, yüzlerce ev ve işyeri, binlerce hektarlık arazi ve kilometrelerce yol su altında kalmıştır. Yoksulluk, sağlıksız kentleşme, altyapı eksikliği, barınma yıllardan beri gelen, çözülmediği için büyüyerek bugünlere taşınan sorunlar arasındadır. Bugün yaşam alanlarımızda, kentlerimizde; altyapıdan, sosyal donatı alanlarından, yeşil alandan, dere ıslah çalışmalarından, imar çalışmalarından, kentsel arsa üretiminden söz etmek mümkün değildir” şeklinde devam etti.
KENTLER YAŞAM ALANLARI GİBİ DEĞİL, RANT ARACI OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR
Yerel ve merkezi yönetimleri eleştiren yetkililer, “Yaşanan felaketlerin sorumluları bunlara karşı önlem almayan, almak istemeyen merkezi ve yerel yönetimlerdir. Dikkat edilirse, merkezi ve yerel yöneticiler yaşananları doğal afet gibi algılatmak ve sorumluluklarını unutturmak gayreti içindedir. Oysa biliyoruz ki, yaşanan felaketler plansız ve çarpık kentleşmeden kaynaklanmaktadır. Kentler yaşam alanları gibi değil rant aracı olarak görülmektedir. Ne yazık ki bütün bunların doğal sonucu depremler, yağışlar vb. doğa olayları, afete dönüşerek can, mal ve toprak kaybına yol açmaktadır” açıklamasında bulundu.
YEREL VE MERKEZİ YÖNETİMİN ÇALIŞMALARDA KOORDİNASYONSUZLUĞU BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKMIŞTIR
Yetkililer son olarak, “Bölgede yaşananlar, ülkemizin afetlere karşı acil eylem planı olmadığını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Yerel ve merkezi yönetimin çalışmalarda koordinasyonsuzluğu bir kez daha açığa çıkmıştır. Merkezi ve yerel yönetimler insan odaklı politikaları vakit geçirmeden uygulamak yükümlülüğü ile karşı karşıyadır” dedi.