12 Eylül Darbesi'nin 29 yıldönümü,önceki gün çeşitli etkinlikler ve eylemlerle bir kez daha hatırlandı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 12 Eylül 1980 günü gerçekleştirdiği askeri müdahalenin üzerinden tam 29 yıl geçti. Bu müdahale ile ülkede, birçok değişiklik gerçekleşti. 6. Demirel hükümeti ve Türkiye Büyük Millet Meclisi feshedildi, sendika ve derneklerin faaliyetleri durduruldu ve genel sıkıyönetim ilan edildi. Türkiye açısından tarihi bir dönüm noktası olma özelliği taşıyan 12 Eylül tarihi, önceki gün sendikaların faaliyetleri ile bir kez daha hatırlandı. İzzet Baysal Caddesi bankalar önünde toplanan KESK, DİSK, TTB, TMMOB, HALKEVİ, EMEP sivil toplum örgütleri darbenin 29. yıldönümü için bir açıklama yaptılar. Sivil toplum örgütleri adına konuşan, KESK Dönem Sözcüsü Serdar Koçyiğit, konuşmasına “12 Eylül'ün 29. Yılında Toplumun Özgürlük, Eşitlik ve Barış Beklentileri Hala Karşılanamamıştır” diyerek başladı.

12 EYLÜL TÜRK-İSLAM SENTEZİNİ HEDEFLEMİŞTİR

Koçyiğit, yaptığı açıklamada 12 Eylül'ün özgürlükleri ortadan kaldırmayı hedeflediğini söyleyerek, “Bugün hala fikir ve ifade özgürlüğünün varlığından söz edemiyoruz. Yazdıklarından, düşündüklerinden, örgütlendiklerinden dolayı binlerce insanımız cezaevlerinde…12 Eylül emek güçlerinin zayıflatılması, sendikaların etkisizleştirilmesini hedeflemiştir. Bugün Türkiye'de sendikal hak ihlalleri sürmektedir, grev yapmak, hak aramak neredeyse imkânsızdır. Sendikal etkinliklerden dolayı cezaevlerinde yatan insanlar vardır. 12 Eylül Türk-İslam sentezini hedeflemiştir. Bugün Türkiye'de hala müfredat milliyetçi, şoven içeriğinden arındırılamamış, zorunlu din dersi uygulaması kaldırılamamıştır” dedi.

BUGÜN TÜRKİYE'DE HALA DEVLET ŞİDDETİ VARDIR

12 Eylül'ün sivil, demokratik siyaseti zayıflatmayı hedeflediğini belirten Koçyiğit, sözlerine, “Bugün Türkiye'de hala parlamento güçsüzdür, siyasal partiler kanunu antidemokratiktir ve seçim barajları nedeniyle yurttaşların siyasal katılımı engellenmektedir. 12 Eylül askeri, bürokratik vesayet rejimini güçlendirmeyi hedeflemiştir. Bugün Türkiye'de hala ordu ve bürokrasinin siyasal sistem üzerinde ağırlığı sürmektedir. 12 Eylül özgür ve demokratik üniversite idealini yerle bir etmeyi hedeflemiştir. Bugün Türkiye'de Üniversiteler hala devletin emri altında, etkisiz, bilim üretemeyen YÖK şubeleri konumundadır. Bugün Türkiye'de hala devlet şiddeti vardır; hak arayanlar copla, gazla, silahla karşılaşmaktadır. Cezaevlerinde insan hakları ihlalleri sürmektedir; işkence gündelik bir gerçeğimiz olmaktan çıkarılamamıştır; sokak infazları vakayı adiye'dendir” şeklinde devam etti.

KÜRT YURTTAŞLARIMIZ, KÜLTÜREL HAKLARI ELLERİNDEN ALINMIŞ BİR YAŞAM SÜRMEKTEDİR

Son günlerde ülke gündemini sarsan açılıma da değinen Koçyiğit, “12 Eylül bu ülke yurttaşlarının kimliklerini inkâr etmeyi hedeflemiştir. Bugün Türkiye'de hala kendi kimliklerini savunmak zorunda bırakılan Kürt yurttaşlarımız, kültürel hakları ellerinden alınmış bir yaşam sürmektedir. 12 Eylül, tam bir sermaye egemenliği sağlamak istemiştir. Bugün Türkiye'de hala siyaset sermaye kesiminin tekelinde piyasacılığın yüceltildiği, emeğin tanınmadığı, emekçilerin açlık sınırının, yoksulluk sınırının altında sefalete mahkûm edildiği bir ülkedir” şeklinde konuştu.

12 EYLÜL KARANLIĞIYLA HESAPLAŞMAYI DAHA FAZLA ERTELEYEMEZ

12 Eylül'ün her zaman güncel kalacağını söyleyen Koçyiğit, son olarak; “Türkiye'de özgürlük, eşitlik ve barış egemen olacaksa; Türkiye demokratik bir geleceğe doğru yürüyecekse bunun ilk koşullarından birisi, başta 12 Eylül Darbesini gerçekleştiren Generaller olmak üzere, dönemin tüm sorumlularının yargılanmasıdır. Başta 1982 Anayasası olmak üzere tüm darbe hukukunun derhal tasfiye edilmesidir. Tüm toplumu baskı altında tutan antidemokratik Anayasa'nın yerine toplumsal barışı, özgürlüğü, demokrasiyi ve eşitliği sağlayacak bir anayasaya ihtiyacımız olduğu açıktır. Türkiye yüz binlerce yurttaşımızın işkencelerden geçirildiği, ailelerin parçalandığı, gepegenç insanlarımızın darağaçlarında can verdiği, devlet gücüyle cinayetlerin işlendiği 12 Eylül karanlığıyla hesaplaşmayı daha fazla erteleyemez” dedi.

12 Eylül ile ilgili olarak sivil toplum örgütleri, eylemin ardından bir belgesel gösterimi düzenlediler. Halkevi'nde gerçekleşen programda davetlilere “Apoletli Adalet” isimli bir belgesel gösterimi sunuldu. 12 Eylül ile ilgili bir belge niteliği taşıyan belgeseli, çok sayıda kişi izledi. 12 Eylül gününe asıl damga vuran ise “Darbeciler Yargılansın” yazan pankartın önünde duran çocuk fotoğrafı oldu.