|
|||||||||||||||||||||||||||
ALTIN YILIN YANKILARI DEVAM EDİYOR | www.boluweb.com | Paylas |
3 haftadır Boluspor'un altın yılı hakkında arşivimizi tarıyor, ulusal basında Boluspor hakkında çıkan yazıları sizlere sunuyoruz. Fotoğraf karelerinden en ilginç olanları seçtik.
Neden 1973-74…
Bursaspor'un beşinci büyük olarak ismini yazdırdığı 2009-2010 sezonunda, Anadolu ihtilalinin bu kez Marmara'dan ses verdiği bu günlerde, bir diğer Anadolu büyüğünün de 1973-74'lerde çıtayı zorladığını sizlere anımsatmak istedik.
Evet, Boluspor mütevazı bir kulüptür. Bolu küçük bir şehirdir; ancak Boluspor, tıpkı Trabzonspor, Eskişehirspor, Bursaspor gibi Türk futbolunda Anadolu büyüğüdür.
Koca koca kentlerin amatörlerde süründüğü, borç batağına sürüklendiği koşullarda, dik durmuş, problemlerini bir şekilde aşmış, Türk futbolunda Anadolu büyüklerinden bir tanesidir.
Onun için altın yıl (1973-74) üzerinde biraz fazlaca durduk.
Boluspor'un çıtasını her zaman yükseltebilme potansiyeli taşıdığını tekrarlamak durumundayız.
1973-74, Boluspor'un Türkiye'yi aynı zamanda Balkan Kupası'nda ve ardından UEFA Kupası'nda temsil ettiği sezondur.
Çok başarılı mı olmuştur?
Hayır, ancak koca koca Türk kulüplerinin 8-0'lık şerefli (!) mağlubiyetlerinin yanında 20 bin nüfuslu bir küçücük kentin Avrupa'ya futbol oynamak, ülkesini temsil etmek için çıkması dahi çok büyük, muazzam bir başarıdır.
1974 Balkan Kupası'nda Türkiye'yi Boluspor temsil etti. 3'er takımlı 2 grup halinde yapılan maçlarda, gruptaki her takım, diğer takımlarla ikişer maç yapmış ve grup liderleri 2 ayaklı final oynamışlardır.
Boluspor, grubunda oynadığı 4 maçta 1 beraberlik ve 3 yenilgi almış ve grup sonuncusu olarak kupaya veda etmiştir.
Boluspor'un grubunda oynadığı maçlar:
Akademik Sofya 6-0 Boluspor
Boluspor 2-2 Bacau
Boluspor 1-2 Akademik Sofya
Bacau 2-0 Boluspor
Boluspor'un Akademik Sofya'ya 2-1 yenildiği maçla ilgili Milliyet Gazetesi'nin haberini sizlere sunuyoruz.
“Boluspor Balkan Kupası maçında, Bulgaristan Akademik Takımı'na 2-1 yenilmekten kurtulamadı. Maç devamınca tutuk bir oyun çıkaran Boluspor, böylece Bulgaristan'da 6-0 yenildiği rakibinden rövanşı alamadı.
Maçın ilk yarısı karşılıklı akınlarla geçti… Ancak taraflar fırsatları değerlendiremeyince gol olmadı. İkinci yarıda Akademik daha baskılı bir oyun tutturdu, nitekim 55. dakikada Rodev Bolu geri dörtlüsünün bir anlık tereddüdünden faydalanarak, takımını 1-0 öne geçirdi.
70. dakikada yine Rodev Vadi'den söktüğü topla ikinci golü attı. Boluspor bundan sonra rakip kaleye yüklendi. 88. dakikada Aydın takımının tek golünü çıkardı.
MEŞHUR OLAYLI MAÇ
1973-74 sezonunda ikinci yarının ilk maçında Boluspor, Galatasaray'ı 1-0 mağlup etmişti. Bu maçtan sonra çıkan olaylar, günlerce ulusal basında yer aldı. Bu öyle bir maçtı ki, karşılaşmadan sonra yöneticiler karakolda sabahladı. Galatasaray Teknik Direktörü İngiliz Brian Birch karakolda gözaltına alındı. Bakın maçla ilgili spor basınına düşen notlar:
1973-74 sezonu 1. Lig 16. hafta maçı
10.02.1974 Bolu Şehir Stadyumu
Boluspor:1 – 0 Galatasaray
1970-73 yıllarını şampiyonluklarla geçiren Galatasaray için, 1974 hiç de iyi bir yıl olmadı. Özellikle Bolu maçında patlak veren olaylar, Galatasaray'ın konsantrasyonunu bozdu. Galatasaray'ın İngilizi Birch, iyi bir teknik adam olduğu kadar, şovmendi de. Yumruk şovuyla Galatasaray tribünlerini ayağa kaldırırdı.
Bolusporlu idareciler, takımları gol atıp yumruk şovunu Birch'e iade etmeye kalkınca, ortalık karıştı, iş mahkemeye kadar gitti.
Galatasaray bu sezon ligde 16. maçında 3. yenilgisini almıştı.
***
O dönem taraftarlarımız belki de Türkiye'de eşi benzeri görülmemiş bir iş yapmışlar. Takımın başarılarından mutluluk duyan taraftarlar, kendi aralarında topladıkları parayı Başkana ulaştırarak futbolculara takdim etmişler. Merhum Türkay Veciz'in kaleminden olayı sizlere aktarıyoruz.
TARAFTARLAR, BOLUSPORLU FUTBOLCULARA 10 BİN LİRA TEŞVİK PRİMİ VERDİ
Deplasman maçlarının başarılı takımı Bolusporlu futbolculara, taraftarlar
Göztepe galibiyetinden sonra teşvik primi vermişlerdir. Beşiktaş maçı öncesi topladıkları, ancak maçın berabere bitmesi nedeniyle dağıtamadıkları teşvik primini, Göztepe galibiyetinden sonra Boluspor Başkanı İbrahim Mısırlıoğlu vasıtası ile futbolculara ulaştıran taraftarlar, “Bolus-por'un layık olduğu yere yük-selmesi en büyük temenni-mizdir” demişlerdir.
10 bin lira teşvik primini aralarında paylaştıran Bo-lusporlu futbolcular, taraftar-ların bu hareketinden çok duygulandıklarını söylemişlerdir. Fotoğrafta Boluspor kulübü başkanı İbrahim Mısırlıoğlu, taraftarlar adına Aydın'a teşvik primini verirken.
***
Meşhur spor yazarı Kemal Belgin, 1973-74 sezonunun devre arasında Boluspor'u şöyle değerlendiriyor:
BOLUSPOR, GÜÇLÜ VE İNANÇLI EKİP
1973-74 lig döneminin ilk yarısında, yıldızlar ve pahalı ayaklarla donatılmış 3 büyükleri bir yana bırakırsak, mütevazı bir ekip olan Boluspor'un en başarılı takım olduğunu rahatça söyleyebiliriz.
Ev sahiplerine seyircileri önünde ızdırap çektiren Boluspor'un, kendi sahasında başarılı olmadığı söyleniyor. Ancak, kırmızı-beyazlı takımın evinde verdiği mücadeleler de değinildiği gibi başarısız olduğunu söylemekten kaçınmak gerek. Çünkü Boluspor, bir Fenerbahçe, bir Beşiktaş'la oynamıştır. Çünkü Boluspor defansif futbolu iyi uygulayan ve geri dörtlüleri bu şekil oyun tarzına uygun olan Altay, Adana Demirspor ve Bursaspor'la berabere kalmıştır.
Dış saha oyunlarında 13 gol atan Boluspor'un klasmanda şampiyon adayı olan 3 büyüğü tehdit etmesinin, bir başka deyimle başarısının yollarına çıkalım ve bakalım neler göreceğiz.
Boluspor, defansta Lütfü gibi bir tecrübesini kaybetmişti. Ancak, Alaaddin gibi canlı, Nuri gibi kurnaz iki oyuncuyla stoper-libero düzenini kuran Bolulular, ilk haftalarda asker olan sağ kanat oyuncuları İbrahim'in yokluğunu hissetmişlerdi. Sol kanatta Eyüp ve Fikret arasında sık sık değişmeler olmuştu. Bir de kaleci Talip'in tek adam olarak gereken hırsı göstermemesi, rakiplere gol olukları açmıştır. Fakat gün geçtikçe oturan Alaaddin-Nuri ikilisi, İbrahim'in dönüşü, Fikret'in forma girişi ve Talip'in kazanılan puanlarla heveslenişi, kırmızı-beyazlı takımın bu sıkıntısını yok etmiştir.
Orta sahada Aydın'ın yokluğu uzun süre kendini göstermiş, Demir gibi Türkiye liglerinde ilk defa forma giyen birinin tecrübesizliği defans-ileri üçlü arasındaki gidiş-gelişlerde tam verime ulaşmaya engel olmuştu. Aydın'ın dönüşü, Rıdvan'ın geri dörtlüsünün önünü ve orta sahasının rakip hücumlarda boşluklarını kontrol etmesi, Boluspor'u diriltmiştir. Şükrü gibi inatçı bir futbolcunun, rakibin en tehlikeli ayağına zincir olarak kullanılması da Neagu'nun isabetli bir tahrip görüşü idi.
Çetin, Sinan, Cengiz ileri üçlüsünün son derece süratli, rakip defansın en ölü yerlerine düşmeleri, bence deplasman başarılarının anahtarı olmuştur.
İzlediğim karşılaşmalarda, Boluspor'un oyun düzeni şu şekilde idi: Geri dörtlü rakip forveti daha çok bekleyici, orta saha ise bozucu idi. Geri dörtlüdeki adamlar, saha ve adam markajını çabuklukları sayesinde kolayca uygulayabiliyorlardı.
Orta saha önce rakibi bozuyor, daha sonra Rıdvan'ın dışındaki iki kenar adamıyla sürati ve kondisyonu sebebiyle sık sık rakip defansın içine kadar girebiliyordu. Bu oyuncuların bir başka özellikleri de, geri tepen hücumları çok iyi tekrarlatabilmeleri idi.
İlerde Sinan'ın sık sık saha boşaltıp, arkasından gelen Aydın'a oyun sahası bırakması, Çetin ve Cengiz'in bol deplasman yapmalarının yanı sıra, geriden oyuncu geldiği zaman rakip defansı açık tutmak için çizgiye sabit kalmaları da bir başka başarı anahtarı idi.
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla