“BİZİ YENSELER BİLE CANLARI ÇOK ACISIN”

Camia olarak her türlü olumsuzluğun yaşandığı bir sezonu geride bıraktık. Ancak, Boluspor’un U-16 Takımı sezonun sonunda tam anlamıyla gündeme damgasını vurdu. Sezonun sonunda camiaya moral kaynağı oldular. Bir yandan destan yazarken, diğer taraftan da umudun meşalesini yakıp, önümüzdeki günlerde atılması gereken adımların reçetesini yazdılar.

U-16’ların Türkiye Dördüncüsü olmasında en büyük pay hiç kuşku yok ki her türlü olumsuzluğa rağmen çocuklarımızı bu noktaya çıkaran, bu kadar özgüven sahibi olmalarını sağlayan Yılmaz Özen’e aitti. Başarının mimarı Yılmaz Özen’le enine boyuna futbolu ve U-16’ları konuştuk.

Başarınızdan dolayı sizi kutluyoruz. Önce bize kendinizi tanıtır mısınız?  

1970 Bolu doğumluyum. Futbola ilk önce gençlik spor il müdürlüğünün açtığı yaz okulları vardı, o okullarla başladım. Daha sonra 50. yıl ortaokulunda Adnan Hocam vardı, bir okul maçında takım kurmuştu. O beni Boluspor’a yönlendirdi. Boluspor’un altyapısında çeşitli hocalarla çalıştım. Cahit Sinan, Asım Tiftikçi Hocalarla çalıştım. Beni etkileyen Asım Hoca olmuştur. Şenol Güneş Boluspor Teknik Direktörü’yken Paf takımında oynuyordum. Bizim en büyük avantajımız oydu. Çünkü A Takımı maçlarından önce biz oynuyorduk. Sonra A Takıma çıktım. O dönem Mudurnu Tavukçuluk, Düzce Doğsanspor’u almıştı. Orada kiralık oynadım. 4 yıl Marmarisspor’da oynadım. Ankaraspor’a transfer oldum. Orada şampiyonluk yaşadıktan sonra,  Üsküdar Anadolu’da oynadım. Daha sonra Çankırıspor ve Kırşehirspor’da oynadım. En son Afyon’da bir şampiyonluk yaşadım. Ailevi sebeplerden dolayı futbolu 1 yıl erken bırakmak zorunda kaldım.

 Ne kadar zamandır Boluspor altyapısındasınız?

2008 yılının Mayıs ayında Boluspor altyapısında göreve başladım. Bu grubu aldım. 1994 yaş grubu. Geçen sene federasyon  “gençlik geliştirme” diye bir program uyguladı. Bununla ilgili 4 bölge oluşturdu. İç Anadolu, Marmara, Çukurova ve Ege grubu diye. Biz geçen sene 8 takımlı bu grupta 9 puan aldık. Toplama bir takım hüviyetinde olduğumuz için istediğimiz sonuçları alamadık.  

Bu sezonun başında takımın kadrosu değişti mi?

Takım aynı, ben bu takıma fazla bir ilave yapmadım. Futbolculuğumdan gelen bir alışkanlıkla; altyapıda beraber oynandığı zaman hem bağlılıkları açısından, hem birbirlerini tanıma açısından daha iyi şeylerin olabileceğini düşündüm. Sadece iki oyuncu takviyesi yaptım. Sakarya Pamukova’dan Emre Kılınç’ı getirdim. Bir de Belediyeden Cengiz’i bünyemize kattık. 19 kişilik bir kadromuz var, üçü kaleci.                       

Bu sezon nasıl sonuçlar aldınız?

Biz grubU-16 puanla, 4. sırada bitirdik. Bu sene statü gereği 4., 5. ve 6. olan takımlar play – off oynama hakkını elde ediyordu. Gençlerbirliği, Ankaragücü ve Ankaraspor ilk üç sırayı aldıkları için şampiyonaya gitme hakkını elde ettiler. Telekom 13 puanla 5., Eskişehirspor’da 8 puanla 6. olmuştu. Biz onlarla play – off oynadık. Play – off maçlarında biz Eskişehir’de, Telekom’la karşılaştık ve 4 – 1 kazandık. Telekom’un sahasında Eskişehirspor’la oynadık, 1 – 0 yendik. Son maçta Eskişehirspor’la, Telekom, Bolu’da oynamaları gerekirken, Ankara’da oynadılar. Neyse ki biz iki maçı da kazanıp, işi çözdüğümüz için, o karşılaşmanın bir önemi kalmamıştı. Böylece play – off’tan çıkarak, şampiyonaya katılma hakkını elde ettik.

Antalya’da büyük bir başarıya imza attınız. Antalya’da yaşadıklarınızı birde bize anlatır mısınız?  

Antalya’da Beşiktaş, Gaziantepspor ve Altay’la aynı grupta yer aldık. Gaziantepspor’u ve Altay’ı yendik. Beşiktaş’a mağlup olduk. Gruptan 6 puanla, 2. olarak çıktık. Çeyrek finalde Fenerbahçe ile karşılaştık, tur atladık. Daha sonra yarı finalde Beşiktaş’a yenildik, Türkiye dördüncüsü olduk. Bize göre çocuklarımız açısından bu çok büyük başarı oldu. Önce çocuklarımızın çoğuna talip çıktı. Biz bunları kulübe yönlendirdik. Milli Takıma iki oyuncu bıraktık.

Antalya’ya giderken nasıl bir derece bekliyordunuz?

Ben buradan giderken çocuklara, “orada çok can yakacağız” demiştim. Ben takımımı biliyorum. Çok iştahlı bir takım. Bizim orada en büyük sıkıntımız fiziksel açıdan oldu. Bizim bir ay önceden düşündüğümüz ve uygulamak istediğimiz model Antalya’da tuttu. Biz rakiplerimize pozisyon vermeden yarı finale geldik.