Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'la Belediye'nin yaptığı çalışmaları yerinde incelemek için, küçük bir şehir turu attık.
HABER: ZEKİ ERCİVAN
“Eleştirmekten başka bir şey yapmıyorsunuz. Yapılan hizmetleri görmüyorsunuz vatandaşa duyurmuyorsunuz” dedi. Ben de “Siz yapılan hizmetleri gösterdiniz teknik ayrıntıları anlatınız da biz mi yazmadık” dedim. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın öğleden sonra çat kapı gazete ziyaretinde kapıdan içeri girer girmez söylediği sözler üzerine aramızda gelişen diyalog bu şekildeydi. “Hadi o zaman gel gezdireyim” dedi “Tamam gezelim” dedim ve Başkan Yılmaz'ın makam aracına atlayıp başladık şehri turlamaya.
DAHA ÖNCEKİ YÖNETİMLERİN AYIBINI ÖRTTÜK
İlk durağımız Paşaköy'de Fen Lisesi önünde yapılan yol genişletme çalışmaları oldu. Başkan Yılmaz okul yolunun daha önce bulunduğu sınır çizgilerini gösterdi. “Bak” dedi “Bu yol daha önce bu noktadaydı ve biz bu yolu bu kadar genişlettik. Bu yol bugüne kadar gelmiş yerel yönetimlerin ayıbıydı. Bolu'nun en seçkin okullarından birinin yolunda iki araç yan yana geçemiyordu biz bu ayıbı örttük. Yol genişletme çalışmalarını yaparken sadece burada değil şehrin her tarafında ağaçların kesilmemesine dikkat ediyoruz.”
NE GEREKİYORSA YAPACAĞIZ
Yola döşenen taşları gösteriyor Başkan Yılmaz. “Bak” diyor “Bolu'nun her tarafına bu taşlardan döşeyeceğiz. Bu taşlar bizim imalatımız ve asfalt maliyetlerini düşüreceğiz. Bu taşların onarımları daha kolay ve çok daha estetik bir görünüme sahip. Vatandaşımızın modern bir ulaşım standardına kavuşturmak için ne gerekiyorsa yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz.”
TAŞKINLAR OLMAYACAK
Paşaköy yolunda fazla oyalanmadan yolculuğumuza devam ediyoruz. Malum vakit dar yetişmesi gereken haberler var. Başkan Yılmaz'la pazarlığımızda bu yönde geziyi çok uzun tutmayacağız. Seyit Köyü yolu üzerinde yolculuğumuz devam ederken, Başkan aracı durdurup kanalizasyon çalışmalarının yapıldığı yere doğru yürüyor. Başkan Yılmaz kanalizasyon çalışmalarını göstererek “Biliyorsunuz yakın dönemde şehir merkezine yakın olan köyleri belediye sınırlarına dâhil ettik. Yeni mahallelerimizin alt yapılarında çok ciddi sorunlar var. Bu sorunların giderilmesi için çalışma başlattık. Ayrıca şehir merkezinde kanalizasyon ve yağmur suyunun aynı şebekede olması nedeniyle su taşkınları meydana geliyordu. Kanalizasyon sistemi ile ilgili yeni çalışmalar başlattık, bitmek üzere. Bu çalışmalarımız sona erdiğinde, şehir merkezine yoğunlaşan kanalizasyon hattının yükünü almış olacağız ve İnşallah bir daha taşkınlar meydana gelmeyecek.”
BİRÇOK NOKTADA YOL GENİŞLETME ÇALIŞMALARI BAŞARIYLA SONUÇLANMIŞ
Kanalizasyon çalışmalarını inceledikten sonra araca binip yolculuğumuza devam ediyoruz. Seyit Köyü'nde yol kenarında birçok noktada yapılan yol genişletme çalışmaları belirgin olarak göze çarpıyor. Yolculuk sırasında dikkatimi çeken bir başka husus da Başkan'ın makam aracını gören vatandaşların hiç şaşırmaması. Bu sözüm yanlış algılanamasın. Elbette yerel yöneticilerin görevi vatandaşa hizmet etmek, yapılan çalışmaları yerinde incelemek ve vatandaşın yaşam kalitesini arttırıcı yönde tedbirlerin alınmasını sağlamak. Ancak bu Türkiye gerçekliğinde böyle işlemiyor. Çoğu kez yöneticiler bir hizmet yaptıklarında kendi vazifeleri değilmiş de bir iyilik yapmış gibi davrandıkları için maalesef toplumda bir yanılsama var ve bu tip yöneticilerin büyük bir çoğunluğu topluma karışmayı vatandaşın hatırını sormayı himmet etmekten sayıyor. İşte benim dikkatimi çeken de bu nokta oldu. Başkan Yılmaz'la vatandaş arasında hiç böyle bir diyalog yok. Sanki başkan bu köyde ikamet ediyor ve her gün geliyor gibi Başkan'ın yaptığı gezilere alışmış vatandaş.
BAŞKANDAN MEMNUNUZ
Yol genişletme çalışmaları nedeniyle bahçesi küçültülmüş yaşlı bir teyze dikkatimi çekiyor. Başkana “Aracı burada durdurabilir miyiz?” diyorum. “Tabi” diyor. Arabadan inip yaşlı teyzeye yaklaşıyorum seksen yaşına merdiven dayamış bir ihtiyarın vakur duruşu var teyzede. Yıllar yüzüne çizgi çizgi işlenmiş. “Teyze” diyorum “Başkan senin bahçeyi daraltmış memnun musun başkandan ve çalışmalarından?” Bu soruyu özellikle bu teyzeye soruyorum çünkü diğer vatandaşlar çoğu kez bu tip sorulardan hele sorunun muhatabı yanınızdaysa çekince gösterip istedikleri şekilde cevap veremeyebiliyorlar. Ama teyzenin yaşamıyla ilgili bir kaygısı olmadığına göre her şeyi dobra dobra söyleyebilir diyorum. Teyzeye sorduğum sorunun ardından başkanı eleştiri yağmuruna tutan bir açıklama yapmasını bekliyorum ama cevap o yönde gelmiyor. “Memnunuz evladım Allah Başkan'dan razı olsun” diyor. Başkan yüzüme bakıp keyifle gülümsüyor “Ne oldu istediğin cevabı alamadın mı?” diyor. Birlikte gülüyoruz. “Neden memnunsun sun teyzeciğim?” diyorum. Yaşlı kadın “Bizim için yapıyor. Bak yollar genişledi iyi oldu. Yollar ferahladı. Bizim bahçe biraz küçüldü ama olsun” diyor. Yaşlı kadın başkanın koluna giriyor ve “Hadi benimle gelin” diyor. Evin arka tarafına gidiyoruz. İki büyük sera yapılmış bahçede. Seraların içinde ektiği domatesleri biberleri gösteriyor. “İşte” diyor yaşlı teyze “Bunları yetiştirip satıp yaşamımızı devam ettiriyoruz”. Tuhaflaşıyorum. İş bulamadığını gerekçe gösterip genç yaşında aylak aylak dolaşan, hatta dilenen insanları düşünüyorum, bir de seksenine merdiven dayamış bir kadının üretme isteğine bakıyorum. İki bakış açısı iki yaşam arasındaki mesafe zihnimin terazisini biraz zorluyor. Sonra başkanla seksen yıllık mübarek öpülesi ellerin yanından uzaklaşıp yolumuza devam ediyoruz.
HİZMETLERDEN MEMNUN MUSUNUZ?
Bu defa yolumuza iki tane orta yaşlı kadın çıkıyor. Ellerinde sopalar var. Muhtemelen hayvan otlatmaktan geliyorlar. Başka arabadan inip “Çek şu iki eli değneklilerle beni” diyor ve objektifime gülümsüyor. Başkan kadınlardan yaptıkları hizmetlerden memnun olup olmadıklarını soruyor. Sonra biniyoruz arabaya ve Başkan yol genişleteme çalışmalarında vatandaşın tepkisini toplamadan nasıl gerçekleştirdiğini, aslında bu başarının arka planındaki küçük sırrını açıklıyor: “Yol genişletme çalışmalarının yapıldığı ilk günlerde ben buralara gelmiyorum. Vatandaş kızgın oluyor. Gereksiz tepkiler gösterebiliyor. Aradan birkaç gün geçince yapılan çalışmanın kendileri için olduğunu anlayıp sakinleşiyor. O zaman ziyaret ediyorum” diyor ve yolculuğumuzu sonlandırıyoruz.