Münevver Karabulut cinayetinin ardından polis ekiplerinin cesedin atıldığı çöp konteynırında çektiği görüntüler tüyler ürpertti. Dava duruşmasında ekrana yansıtılan görüntüler, mahkeme salonunda yürek burkan dakikaların yaşanmasına neden oldu.
Tarih 3 Mart 2009. Yer, İstanbul Etiler. Vahşice öldürüldükten sonra başı kesilerek bir çöp konteynırına atılan Münevver Karabulut'un temizlik işçileri tarafından fark edilmesi sonrası polis ekiplerinin olay yerinde çektiği görüntüler, önceki gün gerçekleşen ara duruşmada incelendi. Avukatların katıldığı ara duruşmada izlenen kanlı görüntülerde, Münevver'in çantasından çıkan ve Cem Garipoğlu ile birlikte kaleme aldıkları bir not dikkat çekti. Notta karşılıklı iki cümle var. “En kötü günümüz böyle olsun bebek” ve karşılığı “Aynen öyle…”
MAHKEME GÖRÜNTÜLERE BAKAMADI
Karabulut ailesinin avukatı Rezan Epözdemir'in talebi üzerine, Bakırköy 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi heyeti 24 Eylül'de görülecek duruşma öncesi, 15 Eylül'de ara duruşmada görüntülerin izlenmesini kabul etmişti. Görüntüler dün mahkeme heyeti, savcı, zabıt kâtibi ile avukatlar ve 10 basın mensubunun da izleyici olarak yer aldığı ara celsede incelendi. Ancak kanlı görüntüler ekrana yansıyınca bazı basın mensupları salonu terk etti. Mahkeme Başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu da zaman zaman ekrandan yüzünü çevirdi. Savcı Suat Baki Başkan, kadın zabıt kâtibine dışarı çıkabileceğini söyleyerek izin verdi ancak kâtibe salonda kalmak istedi.
KANLI GÖRÜNTÜLER POLİS KAYITLARINDA
İkinci CD'de ise Cem Garipoğlu'nun ailesiyle birlikte yaşadığı Bahçeşehir'deki villada çekilmiş görüntüler yer alıyor. Polisler villaya girer girmez kan izlerine rastlıyor. Lekeler teker teker işaretleniyor. Bu sırada Cem Garipoğlu'nun annesi Tülay Makbule Garipoğlu ile kız kardeşleri de görüntüye giriyor. Tülay Makbule Garipoğlu çok sakin görünüyor. Polisler salonda yaptıkları incelemede Münevver Karabulut'un 4 takma tırnağını buluyor. Tuvaletteki çöp kutusunda bir sim kart, Cem'in dolabında ise Münevver'in başının kesildiği testere ve bir poşet içerisinde kana bulanmış kıyafetler bulunuyor. Ayrıca salondaki çamaşır sepetinde, iddianamede Mehmet Nida Garipoğlu'nu sanık konumuna sokan kanlı iki gömlek ve bir içlik bulunuyor. Polisler tüm detayları hem fotoğraf makinesiyle hem de kamerayla görüntülüyor. Görüntüler polislerin evden çıkmasıyla sona eriyor.
CİNAYETİ İŞLEYEN EN AZ İKİ KİŞİ
Polisin olay yerinde ve cinayetin işlendiği villada çektiği yaklaşık 2 saatlik görüntülerin ardından söz alan Avukat Rezan Epözdemir şu saptamalarda bulundu: “Testere çok muntazam kullanılmış. Münevver'in direnç gösterdiği evdeki görüntülerden anlaşılıyor. Direnen birinin başının tek başına böyle kesilmesi mümkün değil. Mutlaka başka biri olmalı. Münevver 48 kilo ağırlığında. Cem'in tek başına o ağırlığı kaldırıp valize düzgün yerleştirmesi mümkün değil. Üstelik valize kan bile bulaştırmadan. Münevver'in göğüs boşluğunda çok fazla kan yok. Bu da canlıyken başının kesildiğini gösteriyor. Bir kişi Münevver'in göğsüne oturmuş. Bir diğer kişi ise başını kesmiş. Münevver direnince göğsünde oturan kişi göğsünden yaralamış ve başına sert bir cisimle vurmuş.