ÇAĞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ BAŞKAN YRD. EROL ALTINTAŞ: İSTİFALARI O KADAR ÖNEMLİ DEĞİL
BOLU BARO BAŞKANI GAZANFER GÜNLER: ERKEN ALINAN BİR KARAR
HSYK'daki istifaları hakkında ne düşünüyorsunuz? Sorusunu Çağ Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Erol Altıntaş şu şekilde cevaplandırdı: “Ben doğru bir karar olmadığını düşünüyorum. Eğer, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diyorsak, milletin temsilcilerinin, meclisin yapmış olduğu bir düzenlemenin Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu da düzenleyebileceğini düşünüyorum. Zaten AB Uyum Yasaları'nda yargı reformunun içinde HSYK'nın yapısını da içermesi gerekiyordu. Bence aslında yeni düzenlemeye bakmak lazım.”
DAHA KATILIMCI BİR DÜZENLEME GETİRİLDİ
Altıntaş sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eski yapıda kurulun üye sayısı toplam 7'ydi. Eğer Adalet Bakanı, “Ben katılmıyorum, gündemi belirlemiyorum” dediğinde kurul toplanamıyor ve karar alamıyordu. Yeni düzenlemede Adalet Bakanı'nın bu yetkisi kaldırıldı. Adalet Bakanı kurulda görevde almıyor artık. Bu düzenleme daha katılımcı, daha çoğulcu bir yapı getirdi HSYK'ya. HSYK Başkan Vekili Kadir Özbek'in ve diğer üyelerin konuşmalarını anlayabiliyorum. Yargıtay üyelerini seçen HSYK, Danıştay üyelerini seçen HSYK, HSYK'yı seçenler ise Yargıtay ve Danıştay. Böyle bir durum söz konusu.”
12 EYLÜL ANAYASASI'NIN BİR UZANTISIDIR
Altıntaş yaptığı açıklamanın devamında, “Bu, 12 Eylül Anayasası'nın bir uzantısıdır bize. Devletin bazı birimlerinin bir tekeli vardır. Başkasının eline gitmesin, Türkiye'ye komünizm gelmesin… Biz hep bunlarla büyüdük. Yarın sanki Rusya bizi işgal ediyormuş, komünizm gelecekmiş gibi düşünceler vardı. Ünvanlı hakim ve savcıların atamalarına gelince sistem tıkandı. Tıkanmasının sebebi şuydu, HSYK Ergenekon Davası dediğimiz davaların hakim ve savcılarını, soruşturmayı hazırlayanları görevden almak istedi. Alamadıklarının yerine de yenisini atamak istedi. Gerekçede de, “İş yükünü kaldıramıyorlar, o nedenle yanına birini atıyoruz.” denildi. Adalet Bakanı da bunu anladı ki, buna yanaşmadı. Yanaşmadığı içinde kurulu kilitlediler. Anayasa değişikliği eğer olmasaydı şu anki mevcut haliyle devam edecekti” dedi.
ONLARIN İSTİFALARI BENCE O KADAR ÖNEMLİ DEĞİL
Altıntaş istifa eden üyelerin istifalarının önemli olmadığını şu sözlerle açıkladı: “Onların istifaları bence o kadar önemli değil. Bunu anlatmak istiyorum. Üye sayısı 22'ye çıktı. Yine Adalet Bakanı ve müsteşar var. Ama 10 tane üyenin 7'si adli yargıdan, 3 tanesi de idari yargıdan gelecek. HSYK seçimleri 17 Ekim'de gerçekleşecek. HSYK'da görev süresi 4 yıl. Yedek üyeliğin çok fazla bir önemi yok. Yedek üyelikten asil üyeliğe geçemiyorsunuz, böyle bir sıkıntı da var. Şimdi onlarda baktılar ki, süreleri bitiyor, zaten hükümete ve Adalet Bakanı'na karşı bunların bir tavırları vardı, bu tavırların bir uzantısı olarak bu şekilde bir beyanda bulunmuşlar.”
KIYAMET KOPTU
“Bu kararın erken olduğunu üşünüyor musunuz? Çünkü yasa taslağı daha meclise de gelmiş değil” sorusunu Altıntaş şu şekilde cevaplandırdı: “Ben erken olduğunu düşünüyorum. Zaten işin Türkiye'deki en kötü tarafı da bu. Biz hepimiz bir yanlışın olduğunu söylüyoruz. Değişmesi gerektiğini söylüyoruz; fakat “Gel değiştirelim” dediğimizde hiçbir adım atılmıyor. Kıyamet şurada koptu. İlk derece hakimlerinin yani yerel mahkeme hakimlerinin üye seçmesinde kıyamet koptu.”
BU AŞAMADA ERKEN OLDU
Bolu Baro Başkanı Gazanfer Günler ise istifalarla ilgili şu açıklamayı yaptı: “İstifanın bir protesto amacı taşıdığı kanaatindeyim. Ancak anayasa değişikliğinden sonra uygulama kanunu çıkarılacaktır. Uygulama kanunu da henüz meclis gündemine gelmedi. Meclise gelmeyen tartışılmayan bir kanun için yapılan protesto eylemi bence erken bir eylemdir. O bakımdan keşke kanunu bekleyip ondan tartışma ortamını izlemeleri bence daha uygun olurdu. Tahmine dayalı bir eylem gibi geldi bana. Kanun meclise gelir, tartışılır, çıkar. Bu aşamada erken oldu.”