40 yıla yakın hukuk geçmişi ile Bolu Barosu'nun en tecrübeli avukatlarından…
Bolu'nun yerel sorunlarının çözülemez hale geldiği noktalarda bireysel yurttaşlık görev bilinci ile sorunları yargıya taşıyan, siyasi yaşamında ANAP'tan Genç Parti'ye kadar değişik partilerde çalışan, Kılıçdaroğlu değişiminden sonra sessiz sedasız CHP'ye üye olan, ama şimdilerde CHP benim sağımda kaldı tespitini yapan, köşe yazarlığı defterini kapattığını; ancak Bolu ile özdeşleşen yaşamının kendisini Bolu'nun meselelerinden kopartmadığını ifade eden Bolu'nun renkli simalarından Avukat Reşat Bulut.
Kendisi ile Bolu barosu seçimlerine aday olması vesilesi ile bir araya geldik.
Avukat Reşat Bulut, “Bolu Barosu'na başkan olmak için yola çıkmadığını, buna istinaden hiçbir kulis faaliyetinde bulunmadığını, sadece bazı tepkilerini ifade edebilmek için aday olduğunu, kaydettiği söyleşimizde sohbet uzadı. Konu konuyu açtı ve şimdi yayınladığımız röportaja dönüştü. İlgi ile okuyacağınızı umuyoruz.
Söyleşimizin başında ülkemizde uygulana gelen bir hukuksuzluğa dikkat çeken Bulut, son dönemlerde yargıç, savcı ya da avukat olarak görev yapan bazı kişilere “Meslekten men cezası verildiğine işaret etti.”
“Bu inanılmaz hukuk dışı bir davranıştır” diyen Bulut, örnek olarak Şemdinli bombalarını soruşturan Van Cumhuriyet Savcısına “Meslekten men cezası verilmesini şiddetle eleştirdi.”
Kimse uğraşmasa bile, “Anayasal hakkı olan bir kişinin hukuk dışı kararlarla meslekten men cezası almasına karşı hukuk savaşı başlatacağını” ifade eden Reşat Bulut ile bakın neler konuştuk.
“SUÇU KAZIYIN ALTINDAN İNSAN ÇIKAR”
Şimdi oradaki adamın suçu neydi? Soruşturma açtı. Görevi ne? Cumhuriyet savcısı. Soruşturma açmazsa suç işlemiş olur. Soruşturma açtığı için meslekten çıkardılar. Bunu hukuken savunmak çok da kolay değil. Ben olaya şu açıdan bakıyorum. İstihdam eden, edilen ilişkisi vardır. Söz gelimi bir işveren der ki, şu suçları işleyenlere ben iş vermeyeceğim. Çalışıyorlarsa da ben işlerine son vereceğim, diyebilir. Çünkü mülk onun. İstediğini çalıştırır, istediğin çalıştırmaz. Bu liberal ekonomilerde işverenlere tanınan bir haktır. Bir bakıma devlette işverendir. Memurlarda istihdam edilen kişilerdir. Hakim ve savcılar da memurdur netice itibariyle. Suç işleyenleri istihdam etmek istemiyorum, diyebilir devlet. Bu bir haktır. Şimdi meslekle istihdam edilen ilişkisini ayırmak zorundayız. Ben meslekten çıkarılmaktan söz ediyorum, memuriyetten çıkarılmaktan değil. Az önce de ifade ettiğim gibi bir oto tamircisinin veya bina boyacısının müteahhidi ya da ayakkabı boyacısını, market işletmecisini meslekten çıkartabiliyor musunuz? Onlar da suç işliyorlar. Kaldı ki binlerce öğrencisinden biri olmakla her zaman onur ve gurur duyduğum rahmetli hocam Profesör Faruk Eren'in çok güzel bir sözü vardır. Diyor ki, “Suçu kazıyın altından insan çıkar.” Yani insan suç işler. Bu çok doğaldır. Ben hiç suç işlemedim, diyen bir kişinin samimiyetinden her zaman endişe ederim. Trafik cezası da bir suçtur çünkü.
B.G: Bolu Adliye binasının bu güne dek yapılamaması için ne diyorsunuz?
Size çok trajikomik bir olay anlatayım. Bırakın Adliyeyi Bayındırlık Müdürlüğü Binası dahi yapılamadı. Bırakın onu bayındırlık kendi binasını denetleyemedi, depremde yıkıldı. Bu kadar komik olunamaz. Bolu, Türkiye'nin içinde mi dışında mı? Ben onu sorguluyorum. 1999'dan bu yana 11 sene geçti. Bu kentin milletvekilleri ne yapıyorlar acaba. Çevremizdeki bütün Adliye binaları yapıldı, Bolu hangi nedenle en sona bırakıldı. Niye üvey evlat muamelesi yapılıyor.
Bakanlık müsteşarı geldi, genel müdür ve yardımcıları geldi ve Bolu'da yer aradık. Yer bulamadık ve aramaya devam ediyoruz gibi şeyler yaşandı. Bolu'dan yer aramak için Ankara'dan müsteşarın veya genel müdürlükten yetkilinin gelmesini gayri ciddi bir hareket olarak görüyorum. Bakanlık müsteşarı buraya gelip, yer aramaz. Bu tam bir komedidir. Bolu'da Başsavcı var, Vali var, Adalet Komisyonu Başkanı var, Belediye Başkanı var. Sen yazını yazarsan ve samimiysen onlar sana zaten yer bulurlar. Sen kamulaştıracak mısın, kamu malıyla takas mı yapacaksın, ne yaparsan yaparsın. Yıllar böyle aktı gitti.
BU İŞ YILAN HİKÂYESİNE DÖNDÜ
Şimdi F Tipi'nin yanına yeni cezaevi yapılacak, Adliye'nin olduğu yer askeriyeye verilecek. Şu andaki cezaevinin yerine yeni adliye binası yapılacak. Bunlarla ömrümüz geçiyor. Ben artık cek'leri, cak'ları duymak istemiyorum. Bu iş çok uzadı.Çok yılan hikayesine döndü.Bolu,bunu hak etmiyor. Bolu bu kadar sahipsiz işte. Adliyede icra müdürlüklerinin bulunduğu odalar, insan sağlığına,iş güvenliği tüzüğüne tamamen aykırı. Her kim gelirse gelsin,ben bunu ispat ederim. İş güvenliği tüzüğü 8910'uncu maddeleri çok açıktır. Kişi başına olması gereken hava sahası orada yazılı. İcra müdürlüklerinde avukatların çalışacağı bir oda olması lazım.Bırak masayı dairede masa koyacak yer yok. Röportaj devam edecek…