Basın Özgürlüğü, Birleşmiş milletler tarafından, İnsan hakları Evrensel beyannamesinde ilan edilen ve birçok ülke tarafından kabul edilen bir haktır.
Basın Hürriyeti Anayasamızın 28. Maddesinde “Basın Hürdür, Sansür edilemez “Şeklinde ifade edilmiş Ve Basın Hürriyetinin ayrılmaz bir parçası olarak düşünce ve kanaat hürriyeti de 25. Maddesinde “Herkes düşünce ve kanaat hürriyetine sahiptir. Her ne sebeb ve amaçla olursa olsun Kimse Düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz,düsünce ve kanaatleri sebebiyle kınanamaz ve suçlanamaz” Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti başlığı altındaki 26 c madde de de “Herkes düşünce ve kanaatlerini söz yazı resim ve ya başka yollarla tek başına ve ya toplu olarak açıklama ve yayma hürriyetine sahiptir“ şeklinde anayasal teminat altına alışmış olmasına karşın ,Sayın Başbakanın “Malum gazeteleri almayınız Okumayınız şeklindeki Konuşmaları-sizler patron değil misiniz, Köşe yazarlarının parasını siz veriyorsunuz, gereğini sizlerin yapması gerekir mealindeki beyanatlarını hep gördük duyduk ve yaşadık.
Basın üzerindeki mali baskılar bir yana Dünyada eşi görülmemiş vergi cezaları Karşısında Basının nasıl susturulduğunu, kulvar değiştirmeye zorlandığını da hep gözledik. Nitekim bu baskılar semeresini vermiş ve birçok köşe yazarları da işinden olmuştur.
Siyasi iktidar basın üzerindeki baskı ve tehditlerini her geçen gün daha da artacak, 12 Haziran Genel seçimleri nedeni ile de daha da şiddetlenecektir.
Basının Özgür olmadığı bir ülkede Demokrasiden, Hukuk devletinden, Temel hak ve özgürlüklerden bahsetmek mümkün değildir. Basının hür olmadığı bir ülkede siyasal iktidarın seçimle iş başına gelmesi ve ya değişmesi o ülkede demokrasinin var olması için yeterli değildir.
Son olarak iki gazeteci gözaltına alınarak tutuklandılar. Tutuklanan gazeteciler ne ile suçlandıklarını bilmediklerini ifade etmektedirler. Aynı şekilde basında Ergenekon ve Balyoz davaları diye adlandırılan davalarda yargılananlarda ne ile suçlandıklarını bilmediklerini savunmalarında söylemektedirler.
MÖ VIII.yy. da yaşamış Babil Kralı HAMURABİ KANUNLARINDA
“Bunlar adaletin kanunlarıdır
Güçlünün Zayıfa Zulmedemeyeceği...
Takibata maruz kalan haksız Kişi,
Bırakın Benim Statümün Önün de gelsin
Ve...
Kendisine haklarını açıklayın, Bırakın kendisine,
Hangi kanunların uygulanacağını görsün. *
denilmektedir.
Basın özgürlüğü sıralamasında dünyada 106 sırasında bulunmaktayız. Uygulamada HAMURABİ Kanunlarından bile gerideyiz
12 Haziran seçimleri aynen demokratik laik sosyal hukuk devletine sahip çıkma seçimleri olacaktır,
Basın ÖZGÜRLÜĞÜNE sahip çıkmak ülkeye sahip çıkmaktır.
Basın özgürlüğü mücadelesi veren tüm yürekli basın mensuplarını kutluyor ve sahip çıkıyorum.
saygılarımla