Bu hafta içi yolumuz Mengen'e düştü. Yeniçağa-Mengen arasında yapılmak istenen duble yol araç sahiplerine pes dedirtecek halde. Abant'ı havuza çevirecek paraları bulan özel idare, bu paraları Mengen yoluna harcasaydı daha iyi olmaz mıydı? Hem Abant tahrip edilmemiş olurdu, hem de Mengen yolu bir an önce biterdi. Bu yanlış uygulamaların sorumlularından birileri de gayet normal milletvekili aday adayı olabiliyor ve aday olamayınca istifa ettiği makama geri dönebiliyor. Bu kadar pişkinliğe pes doğrusu, peki o makama dönmesine imkan tanıyanlara ne demeli..!
Bu düşüncelerle dönüş yolu olarak Gökçesu'dan gelelim dedik. Gökçesu'daki HES doğayı, karnıyarık yaparken patlıcanı yardığımız gibi yarmış ve adeta ameliyattan sonra dikiş atmayı unutmuşlar. Doğayı yeniden kazanabilmek için hiçbir çalışma yapılmamış. Ve suların en bol olması gereken bir mevsimde dere yatağında yeterli suyun olmadığını gördük.
Bolu ovasına geldiğimizde yapılan büyük kümesleri gördüğümüzde, yetkililer eliyle Bolu ovasının çevre kirliliğine nasıl feda edildiğine şahit olduk. Havaların ısındığı şu günlerde kümeslerin ortam sağladığı sinekler şehri istila edince bir kez daha ne olduğunu göreceğiz.
Bu yanlış yapılaşmanın alt yapısını devlet “çiftçi” tanımını değiştirerek oluşturdu.
Çiftçi; Bitkisel, hayvansal ve su ürünleri üretimi yaparak, geçimini temin eden gerçek ve tüzel kişidir.
Tüzel kişi olan büyük şirketler, çiftçi sayılınca verimli tarım arazilerine her türlü yapılaşma hakkına da sahip oluyor.
Bir taraftan verimli tarım arazileri elden gidiyor, diğer yandan çevre kirliliği katmerleşiyor.
9 yıllık iktidar milletvekilleri bu konuda ne yaptı? Bugüne kadar tek bir söz, tek bir kelam duymadım, yeni adaylardan da henüz çıt çıkmadı…
İZZET BABA
11 Mayıs'ı geride bıraktık.
Ancak İZZET babaya yeterli vefayı gösteremiyoruz gibi geliyor bana..
43 eğitim tesisi, 28 üniversite ile ilgili tesis, 54 sağlık ve sosyal hizmet tesisi, binlerce öğrenciye burs ve binlerce teşvik ödülü.
Bu kurumlarda okuyan, yararlanan, maaş alan, görev yapan, bu kurumlardan hizmet alan, bu kurumlar sayesinde makam sahibi olan, bu kurumların yapılaşmasında para kazanan ve tüm bunların aileleri
Hepsini şöyle bir sayıya döksek, otuz—kırkbinleri bulur sanırım. Oysa yürüyüşe katılım ikibin civarında.
İZZET Baba'nın cenazesinde gösterdiğimiz duyarlılığı—vefayı daha sonra yok etmeye başladık.
Bir yerlerde yanlışlar ama nerede bilemiyorum…!
16.05.2011