|
|||||||||||||||||||||||||||
Zil çaldı, dersimiz grev! | www.boluweb.com | Paylas |
Bolu’da Türk Eğitim Sen ve Eğitim Sen üyesi yaklaşık 2 bin öğretmen, dün bir günlüğüne iş bırakarak greve çıktılar. Aynı günde greve çıkma kararı alan iki sendika, Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Eğitim Müdürlüğü’ne eleştirilerde bulunarak taleplerini sıraladılar. Her iki sendika başkanı da yaptıkları açıklamalarda eğitimcilerin yanı sıra öğrencilerin mağduriyetlerini de dile getirdiler.
HABER: Özge ELÇİ
Milli Eğitim’de eğitimcilere karşı birçok hukuksuz işlem yapıldığını savunan Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen üyeleri, dün bir günlük iş bırakma eylemi yaptılar. Bir günlüğüne iş bırakarak grev kararı alan Türk Eğitim-Sen’e ve Eğitim Sen’e bağlı binlerce öğretmen dün derslere girmedi. Bazı öğrenci velileri de eğitimcilerin eylemine destek vererek çocuklarını okula göndermediler.
Ortak günde grev kararı alan Türk Eğitim-Sen ve Eğitim-Sen, İzzet Baysal Heykeli önünde bir saat arayla açıklama yaptılar.
BAŞARILI EĞİTİMCİLERE CEZA
İlk olarak Türk Eğitim-Sen Bolu Şubesi meydanda toplandı. Saat 11:00’da alana gelen eğitimcilerin ellerindeki döviz ve pankartlar dikkat çekti. Bolu Şube Başkanı Hüsnü Yaman, açıklama yaparak şunları dile getirdi; “Türk Eğitim-Sen’in yönetici kıyımı ile ilgili mücadelesi aylardır sürdürmektedir. Sözde paralel yapıyı tasfiye etmek için okul müdürlerinden, müdür yardımcılarına ve müdür başyardımcılarına, il milli eğitim müdürlerinden ilçe milli eğitim müdürlerine, il milli eğitim müdür yardımcılarından MEB’de üst düzey yöneticilere kadar MEB’de neredeyse yönetici bırakmadılar.
Çalışkan, başarılı, ödüllü, okulunu zirveye taşıyan okul müdürlerine sözde değerlendirmelerde düşük puanlar verilerek, onları görevlerinden aldılar ve küstürdüler. Bu kıyım furyasından süreç içerisinde toplamda 76 bin yönetici doğrudan etkilenecek.
Bu kıyım, okullarda 4 yılını dolduran müdürlerle başladı, müdürlerin kendi ekiplerini oluşturması ile devam ediyor ve ilk defa ve yeniden müdür görevlendirmeleriyle son bulacak. Görev süresi uzatılacak müdürler belirlenirken, okul müdürlerine kendilerini hiç tanımayan görevinde vekâleten bulunan ilçe milli eğitim müdürleri ve sadece 2-3 aydır görevlerinde olan şube müdürleri tarafından düşük puanlar verildi. Mesai arkadaşları tarafından tam puan alan müdürlere, MEB yetkilileri tarafından düşük puanlar verilerek, onların görev süreleri uzatılmadı. MEB yetkilileri bu puanları sipariş listeler aracılığıyla verdi. Kısacası AKP ilçe teşkilatları ile el ele veren malum sendika; torpili, adam kayırmayı layıkıyla yerine getirdi. Üstelik puanlamalarda öyle trajikomik olaylar da yaşandı ki; ölen insanlara 100 puan verdiler, belediye başkan yardımcısına, kurum değiştirenlere, emekli olanlara 75 ve üzerinde puan verdiler, hatta geçici ilçe müdürleri bile kendilerine 100 tam puan verdi.
eğitimin sorunu sadece kadrolaşma değildir. Eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal hakları tırpanlanmaktadır. Gelir dağılımındaki adaletsizlik büyümektedir. Bu yıl ilk kez malum sendikanın masada pazarlık yapmaması nedeniyle çalışanlar enflasyon farkı alamamıştır, memurların aile ve çocuk yardımları, ek ödemeleri artırılmamıştır. 2014 ve 2015 yılları çalışanlar için kaybedilmiş yıllar olarak tarihe geçecektir. Eşit işe eşit ücret uygulamasında mağdur edilen, ücretlerine hiçbir şekilde zam yapılmayan akademisyenlerin mağduriyetleri sürmektedir. Bu ülkede kalkınmanın itici gücü olan akademisyenlerimiz aylardır zam sözünün yerine getirilmesini beklemektedir.
AÇIKLAMA SONRASI HALAY ÇEKTİLER
HSYK seçimleri öncesinde hâkim ve savcılara 1155 TL zam yapılacağı bildirilmektedir. Öğretmenleri, eğitim çalışanlarını, akademisyenleri, üniversite çalışanlarını, diğer memurları, asgari ücretlileri, emeklileri görmeyenlerin, oy devşirmek uğruna hâkim ve savcıları görmesi nasıl bir adalettir?
Öğretmenler ve eğitim çalışanlarının sosyal statüsü ve itibari giderek azalmaktadır. Özelleştirme mağduru 23 bin 4/C’li hala iş güvencesinden, özlük haklardan yoksun, düşük ücretlerle çalıştırılmaktadır. 4/C’liler hala kadro beklemektedir. Angarya bir iş olan nöbet uygulamasında 6 saat ek ders talebimize kulak tıkanmıştır. Üniversitelerde anti-demokratik uygulamalar üniversite çalışanlarını ve akademisyenleri bezdirmiştir. Üniversiteler katılımcılıktan uzak bir şekilde yönetilmektedir.”
Yaman, açıklamanın ardından greve destek veren eğitimci ve velilere teşekkür etti. Türk Eğitim-Sen üyeleri, grevi halaylar ve oyun havalarıyla kutladılar.
EĞİTİMİ VE TOPLUMU TEKTİPLEŞTİRME
Türk Eğitim-Sen’in ardından Eğitim-Sen üyesi eğitimciler, saat 12:30’da İzzet Baysal Heykeli önünde toplandılar. Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Erkan Korkmaz ise grev yapma sebeplerini açıklayarak şunları ifade etti; “Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği konular, siyasal kadrolaşma girişimleri, yapılan yasa ve yönetmelik değişiklikleri ile attığı tehlikeli adımlar, 2014-2015 eğitim öğretim yılının eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından son derece zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir. Bu anlamıyla bugün yaptığımız grev, önümüzdeki dönem eğitim alanında yürüteceğimiz mücadele açısından önemli bir başlangıç olarak değerlendirilmelidir.
Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, eğitim ve bilim emekçileri eğitim üzerinden oynanmak istenen oyunun ve boyunlarına geçirilmek istenen zincirin farkındadır. Eğitim ve bilim emekçileri ne kendilerinin ne de çocuklarımızın, siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine kurban edilmesine asla izin vermeyecek, siyasi iktidarın eğitimi ve toplumu kendi çıkarları doğrultusunda tek tipleştirme yönündeki girişim ve uygulamalarına bütün gücümüzle karşı duracağız.
Eğitim Sen olarak, attığı her adımda tekçi, baskıcı ve dayatmacı uygulamaları ile eğitim ve bilim emekçilerini, öğrencileri ve velileri mağdur eden Milli Eğitim Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyor, taleplerimize kulak verilmesini, eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözülmesini istiyoruz.
EĞİTİM SEN’İN MEB’DEN TALEPLERİ
Korkmaz, daha sonra Eğitim-Sen olarak taleplerini sıraladılar;
“Kamusal, demokratik, bilimsel, laik eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır.
Eğitimin bütün kademelerinde dini kurallara göre değil, bilimsel kurallara göre eğitim yapılmalı, kendi siyasal-ideolojik çıkarları için okullarda din ve inanç istismarı anlamına gelen uygulamalardan derhal vazgeçmelidir. Laik eğitim gerçek anlamıyla yaşama geçirilmelidir.
MEB, öğrencileri özel okullara, meslek lisesi, imam hatip ya da açık liseye yönlendirmekten vazgeçmeli, TEOG yerleştirmeleri sürecinde yaşanan sorunlar en kısa sürede çözülmelidir.
Eğitimde siyasi kadrolaşmaya, zorunlu rotasyon girişimlerine, angarya çalışma ve performans uygulamalarına derhal son verilmelidir.
Öğretmen ve yardımcı hizmeti açıkları kapatılmalı, okullarda ve üniversitelerde angarya çalışma uygulamalarına, Eğitim Sen üyelerine yönelik soruşturma, sürgün ve görevden almalara son verilmelidir.
Memur Sen’in imzaladığı ihanet sözleşmesi nedeniyle oluşan enflasyon kayıplarımız karşılanmalı, maaşlarımıza 2014 enflasyon farkı kadar “ek zam” yapılmalıdır.
Kamu kaynakları özel okullara değil, devlet okullarına aktarılmalı, eğitime yeterli bütçe, okullarımıza ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
Muhalefet edenler dövülerek çıkarılan 4+4+4 yasası,özellikle taşıma merkezi okullarda görev yapan öğretmenleri ve öğrenim gören ilkokul öğrencilerini mağdur etmektedir.Şöyle ki,ders saati fazla olan ortaokul öğrencileri ile birlikte taşınan ilkokul öğrencileri sabah erken okula gelmekte ve dersi bittiği halde okulda beklemek zorunda kalmaktadır.Öğretmenler de hiçbir zorunluluk olmadığı halde okulda beklemek zorunda kalmaktadır.Bu sorun ivedi olarak çözülmelidir.
Okullara tek özelliği yandaş olmak olan vasıfsız elemanların değil, atama şekli herkesin kabul edebileceği objektif kriterlerle belirlenmiş kariyer, liyakat sahibi eğitimcilerin yönetici olarak atanmasını talep ediyoruz.
Yıllardır sesimizi duymayanlara, taleplerimizi görmezden gelenlere inat, haklarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğimiz bilinmelidir. Siyasi iktidarın ve MEB’in gerek toplumsal yaşamda gerekse eğitim sisteminde hayata geçirmeye çalıştığı politika ve uygulamalar karşısında bütün eğitim ve bilim emekçilerini, velilerimizi ve öğrencilerimizi örgütlenmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla