Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın ve sinema sanatçısı Ali Tutal, Abant TV’de yayınlanan Abisinin Gülleri dizisinde konuk oyuncu olarak oynamak üzere dün Bolu’ya geldi. Öğle saatlerinde kente gelen iki sanatçı, set öncesinde Köroğlu Otel’de basın mensuplarıyla buluştu.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan ikili, Türkiye’de tiyatro ve sinemanın son durumunu yorumladı, ayrıca Bolu’nun sinema potansiyelini değerlendirdi.

“KÖROĞLU’NU YENİDEN BEYAZ PERDEYE AKTARMAK TÜRK SİNEMASININ GÖREVİ OLMALI”

Basın toplantısında sanatçı Aydın’a ilk soruyu yönelten köşe yazarı Mustafa Cop, CHP’li belediye başkan aday adayı Cahit Çıngı’nın seçim kampanyasını aktararak, “Cahit Çıngı, önceki gün CHP’den belediye başkan aday adaylığını açıklamış ve basın toplantısında seçim kampanyasının startını Türk sinemasından örnekler vererek gerçekleştirmişti. Çıngı konuşmalarında, Fikret Hakan ile Türkan Şoray’ın başrollerini paylaştığı ve 1963 yılında çekilen Dağlar Kralı Köroğlu filmini seyrettiğini belirterek, filme atıfta bulunmuş ve ‘Köroğlu’ca davranma vakti geldi artık’ ifadelerini kullanmıştı” dedi. Cop, bu açıklamalarının ardından Aydın’a “Bugün yeniden Köroğlu filmi çekilmeli mi ve siz bu filmde oynamak ister misiniz? Bu şekildeki siyasi propagandayı nasıl değerlendiriyorsunuz” sorularını yöneltti.

Aydın, soruya verdiği yanıtında, “Siyasetçi arkadaşımız akıllıymış. Kendisini tebrik ederiz. Çünkü sanat herkesin karşısında durabileceği basit bir şey değildir. Sanat güçlü bir silahtır. Nasıl kullanıldığı önemlidir. Sanatın diliyle siyasete soyunduysa başarıya ulaşacaktır. Köroğlu rolü bana gelmez sanırım, ama Bolu Beyi gelebilir. Ama gelse, zalime ve zulme karşı başkaldıran bir halk çocuğunun hayat hikayesini yeniden sinemaya aktarmak, galiba Türk sinemasının görevlerin biri olmalıdır. Bu Dadaloğlu, Yunus Emre içinde geçerlidir. Köroğlu, bir kahramanlık öyküsünün dışında seyrediliyor bugün. Tam da zamanıdır bence zalime karşı, yedi düvele karşı Köroğlu gibi birinin hayat hikâyesini yapmak. Güzel olur diye düşünüyorum” dedi.

“SANATSAL ÇALIŞMALAR İÇİN BOLU’YA GELMEYE HER ZAMAN HAZIRIZ”

İki sanatçı açıklamalarının devamında ise, Bolu’nun sinema çekimlerine ev sahipliği yapabilecek bir bölge olduğuna dikkat çekti ve Aydın bu konudaki açıklamalarında, “İstanbul’da kameranın girmediği değil semt, sokak kalmadı. Artık bu sektörün başka kentleri de mercek altına alması gerekiyor. İzleyicilerde artık bence sürekli İstanbul görmekten ürküyor. Bolu bu anlamda bakir bir alan ve Bolu değerlendirilebilir. Sadece metropollerde değil, artık Anadolu’nun diğer tüm kentlerinde de sanat merkezleri ve kültür alanları oluşturulmalı. Oluşturmazsanız topraktan gericilik, ırkçılık fışkırır. Barışı, kardeşliği, eşitliği öne getiren sanat demokratik olmayan ülkelerin işine gelmez. Anadolu’da bu tür çalışma girişimler artık var. Umarım yerel dizi çalışması başarılı olur. Ve bizlerde sık sık katkıda bulunmaya hazırız. Bolu’nun bence her bir tarafı ayrı bir sinema seti. Daha önceden de bu yöreye çekimler vasıtasıyla geldik. Plato halindeki bu doğal doku hem televizyonun, hem de sinema sektörünün oldukça işine yarar” ifadelerini kullandı.

Tutal ise açıklamalarında, Abant TV’nin dizi çekimlerine göndermede bulunarak, sanata hizmet edecek yerel girişimlerin sonuna dek desteklenmesi gerektiğini vurgu yaptı ve şunları söyledi: “Yereldeki bu tür girişimlerin desteklenmesi gerekmekte. Türk sineması deyince akıllara sadece İstanbul mu gelmeli? Bu sektörün tek sahibi İstanbul mu? O nedenle sinema çekimleri diğer illerde de yapılmalı ve Bolu bu illerin başında gelebilecek güzellikte.”

“HALK BİZE İLGİ GÖSTERİYOR AMA…”

Basın toplantısının ilerleyen bölümünde bir kez daha söz alan Tutal, Türkiye’de sanata ve sanatçılara yönelik bakış hakkında değerlendirmede bulunarak, “Eskiden bir kente gittiğimizde kentin valisi ya da belediye başkanı biz sanatçıları karşılarlardı. Bugün bakıyorum, böyle bir manzara yok. Ama halkın bizlere yine değer verdiğini görebiliyoruz” diye konuştu.

“BU ÜLKEDE KİMİ DİNLESEN HAYATI FİLM KONUSU OLUR”

Sorulan bir soru üzerine, Türkiye’de sinemanın hiçbir zaman konu sıkıntısı yaşamayacağını ifade eden Tutal, “Çelişkileri çok olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede kimin hayatını dinlesen sinema konusu olabilir. İnsanlar öldürüldü. Kazanlarda yaktılar. Kim, niçin öldürdü? Bu ülkede Kenan Evren’ler var. Bu Kenan Evren’leri kimler üretti? Halen yasaları devam ediyor. Hala darbe işkencelerinin izlerini taşıyan insanlar var bu ülkede. Ama bu ülkenin sahibi yok. Bolu muhteşem bir şehir. Kaz Dağları da ne? Kaz Dağları burası. Uçaktan adam düşse yere çakılmaz, ağaca düşer. İnsanı dehşete düşüren güzellikte bir kent burası” diye konuştu.