BASKIYLA İKİNCİ TESİS AÇTIRILDI, 3 MİLYON TL'LİK ÇEK VE SENET ALINDI
Savaş Korkmaz, kardeşi Selma Gül, eşi Bayram Gül, oğlu Onur Gül, Galip ÖZTÜRK'ten şikâyetçi oldu. Selma Gül, Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde, 6 yıl önce dinlenme tesislerine yatırım yapmaları için kendilerine teklif geldiğini belirterek, "Katılım bedeli olarak cironun yüzde 12'sini Galip Öztürk'e vermek koşuluyla tesis yapma fikrine sıcak baktık. Babadan kalan tüm gayrimenkulleri ipotek ederek Dörtdivan'da dinlenme tesisi inşa ettik ve işletmeciliğe başladık. 11 ay kadar sonra Galip Öztürk, kardeşim Savaş Korkmaz'ın yanına gelerek karşı istikamette bulunan boş alana yeni bir dinlenme tesisi inşa etmesi gerektiğini, bunu yapmaması durumunda tesisi bırakmak zorunda kalacağını söyleyerek tehdit ettiğini öğrendim. Bunun üzerine kardeşim bankadan kredi çekti dinlenme tesisini inşa ettik. Galip Öztürk'ün adamları Savaş'ın yanına gelerek 1 milyon 500 bin TL'lik hatır çeki istedi. Daha sonrasında işlerin kötü gitmesi, çeklerin ödenmemesi üzerine iki tesise birden haciz geldi. 2009 yılı Şubat ayı içerisinde iki tesisi birden kapatmak zorunda kaldık. Bu olaydan yaklaşık 20 gün kadar sonra Galip Öztürk kardeşimi arayarak "Eniştenin üzerine hemen şirket kuruyorsun tesislerini tekrar açıyorsun" diyerek tesisleri tekrar açmasını istedi. Kardeşim 2 milyon TL banka borcu, 3 milyon TL çevreye olan borcundan dolayı çaresi olmaması sebebiyle bu teklifi kabul etti. Bu tesisleri 2010 yılı mart ayına kadar işletmeye devam ettik. 2010 yılı son aylarında Galip Öztürk bana, "Sen iki tesisi birden üstüne alacaksın" dedi. "Alamam, benim de çeklerim yazıldı" dedim fakat bunun üzerine iki tane çoban bul, bir şirket kur, şirketin başında sen ol ve o şekilde devam edin' dedi.
 

ORTAKLIĞI KABUL ETMEYİNCE, SÖZLEŞMELERİ FESHEDİLDİ
İddianamede, 2011 yılının Mayıs ayına kadar Metro Turizm ile sözleşme yapmamak için direndiğini belirten Selma Gül, "Israrla şirketi kendi üstüme almamı, eğer haciz gelirse patron sizi kovar ve defterden siler şeklinde tehditlerde bulundular. Eşimi tehdit ederek marketin işlet­meciliğini Mardinlilere verdiler. Mardinli Kavak ailesiyle ortak olmam gerektiğini söylediler. Bunu kabul etmediğimi söyledim. Bunun üzerine "Patronun emri böyle, ortak olmazsan pılını pırtını toplar gidersin" diyerek tehdit ettiler. Ortaklığı kabul etmediğimi söyledim. Galip Öztürk tesislere geldi. Eşim ve oğlum Onur ile Galip Öztürk'ün yanına hoş geldin demek amacıyla gittik. Galip Öztürk'ün yanında 80 kişi vardı ve sürekli bir koruma ordusuyla, zırhlı araçlarla geziyor. Yanına gittiğimde "Selma ben seninle konuşmuyorum, sen ortaklığı kabul etmedin, seninle görüşülecek bir şeyim yok" dedi. Arkamı dönüp ayrılmayı düşünüp arabaya doğru giderken Galip Öztürk'ün korumaları oğlumu yere yatırarak etkisiz hale getirdi. Galip, korumalara hitaben "O çocuğu arkaya alın. Bende geliyorum" dedi. Bu sırada oğlumu yerde sürüklediler. Bu olaydan sonra kasa Mardinlilere geçti. Ertesi günü savcılığa giderek suç duyurusunda bulunduk. Şahısları şikayet etmemden sonra şikayetimi geri almam için çok baskı gördük. Metro Turizm sözleşmeyi tek taraflı feshetti. Mardinlilerle başka bir şirket kurarak anlaştı. Bana ve aileme tehditle hakaretlerde bulundu. Kardeşimi ve eşini yağmalayan, oğlumun tartaklanmasına neden olan, maddi ve manevi ola­rak büyük zararlara uğratan, sağlığımın bozulmasına sebep olan başta Galip Öztürk ve adamlarından şikâyetçiyim"
 

"ŞİKÂYETİMİ GERİ ALMAM İÇİN BASKI GÖRDÜK"
Bolu Dağı'nda bulunan et lokantasını işletmeye devam eden Selma Gül, DHA muhabirine yaşanan olayların ardından ortaklığın devam etmesinin istendiğini belirterek, "Tesisin işletmesi Mardinli Kavak ailesine verildiğini öğrendik. Hemen akabinde "Şikâyetçi olmayın. Kavak ailesiyle gelin ortak işletin” diye telefon görüşmeleri başladı. Biz şirket olarak böyle bir ortaklığı yine kabul etmedik. "Şikâyetçi olmayın, Kavak ailesi, Metro ve Galip Öztürk sizin zararı­nızı karşılayacak, hakkınız olan parayı ödeyecek" denildi. Bir süre sonra "Gelin toplanalım, barışalım ve eskisi gibi tesislerin işletilmesine devam edin" diyerek tesislere çağırdılar. Ben korktuğum için kardeşim Savaş Korkmaz, Ali İhsan Asan ve Aynur Korkmaz tesislerde toplantıya katılmak üzere gittiler. Galip Öztürk'ün adamları tarafından tesisler içerisinde darp edildiler. Savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Şikâyetimi geri almam için çok tehdit ve baskı gördük. Şahsıma, şirketime, aileme tehditle hakaretlerde bulunuldu" dedi.
 

"BİZİ BORÇ BATAĞINA SÜRÜKLEDİLER"
Metro Turizm'in dinlenme tesislerinin içerisine et mangal restorantı açmalarından sonra hayatlarının karardığını an­latan Selma Gül, "Bizi borç batağına sürüklediler, işlerimizi yoluna koyup ödemelere başladık tekrar borçlandırdılar.
Şu an yüklü miktarda borç yükünün altındayız. Metro tesi­sindeki alacaklarımızı alamıyoruz. Her şeyimize, tüm haklarımıza el koydular. Şirketimizin adını bile yasal olmayan yollardan kullanıp çalıştırmaya devam ediyorlar. Tüm aile bunların yaptıklarından dolayı perişan hale geldik.
Çocuklarımızın psikolojisi bozuldu. Can güvenliğimiz bile tehlikede. Buna rağmen sonuna kadar hakkımızı arayacağız.
Bizi ve şirketlerimizi yağmalayan, oğlumun canına kasteden, bizi maddi ve manevi olarak büyük zararlara uğratan, sağlığımızın bozulmasına sebep olan başta Galip ÖZTÜRK ve adamlarından şikâyetçiyim" diye konuştu.

KAYNAK: YENİ TREND DERGİSİ