“BARZANİ BENİ İKNA ETTİ”
Sayın Barzani'nin samimi ve içten anlatımları beni ikna etmiş bulunmakta ve gerek ülkem, gerekse Ortadoğudaki zulüm ve katliamların dineceğine dair umudumu bir kez daha arttırmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Halkı ile kardeş olduklarını ve bu kardeşliği hiçbir unsurun bozamayacağını ifade eden Sayın Barzani, bizler sizlerle komşuluk ötesinde bağları aileden öte olan canlarız ve bizim aramıza nifak sokmaya kimsenin muktedir olacağını sakın düşünmeyin. En başta manevi değerler noktasındaki birliğimiz sonsuza kadar zaten sürecektir ve yetişen yeni nesil artık bunu daha iyi görmekte ve idrak etmektedir.

“BARZANİ MİSAFİRPERVERLİĞİN EN ÜST BOYUTUNDA İLGİ GÖSTERDİ”
Türkiye büyük ve saygın bir ülkedir, bizlerde Türkiye'nin insani ve müreffeh duruşuna her zaman hayran ve saygı duyan bir milletiz. Gerek ekonomik, gerek siyasi, gerek insani birçok alanda bütünleşmiş ve ortak değerlerimizi zenginleştirmiş durumdayız; bundan hareketle başta siz girişimci yöneticiler olmak üzere her iki toplumun kalkınması ve refahı için çalışan herkesin arkasında bizler olacağız diyen sayın Barzani misafirperverliğin en üst boyutunda ilgisini gösterip büyük Türk Milletine en kalbi duygularıyla sevgi ve selamlarını tarafımızca ulaştırmıştır.

“BARZANİ’NİN ONAYLARI İLE SOSYAL PROJE BAŞLATACAĞIM”
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Sayın Neçirvan Barzani beyefendinin destek ve katılımıyla dünya genelinden önemli fikir ve kanaat önderlerinin katılım sağlamaya başladığı barışa dair önümüzdeki haftalarda açıklayacağım bir sosyal projeyi başlatma kararı aldık, bununla beraber istihdam yaratacak olan ekonomik yatırımlarımı Irak ve Türkiye çemberinde harekete geçirmiş bulunmaktayım. Yüzlerce insana yeni hizmet kapısı sağlayacak olan bu çalışmalarıma fikir sahibi, üretim bilgisi, girişimcilik ruhu olan herkesi davet ediyorum. Barış ve huzurun temelinde eğitim bulunmaktadır. Medeniyet ruhunu unutmadan gelişime yönelik her alanda kolektif hareket ederek renklerimizle birlikte gökyüzünde kuşak olmaya yola çıktık. Kürt, Arap, Çerkez demeden, insana yaradandan ötürü bakışı sağlamak geleceğin huzurunu sağlamak demektir. Bunun için diyorum ki

“BAŞBAKAN TAYYİP ERDOĞAN’A EN KALBİ ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”
Başta Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere dünya barışına ve toplumların hakları için mücadele eden herkese minnet ve şükranlarımı sunuyor ve onların da barışa attığı her adımın neferi olduğumu bir kez daha deklere ediyorum. .

“BARIŞ İÇİN HERKES ORTAK DURUŞ SERGİLEMELİ”
Muhalefet partilerinin sert tutumlarıyla ve renklere gösterecekleri tepkiyle barış sağlanmaz, aksine daha çok şehit, daha çok acı, daha çok gözyaşı ve daha çok savaş doğar, buradan siyasi gruplara barış için ortak duruş çağrısında bulunuyor ve terör üzerinden siyasetle iktidar olunamayacağını bir kez daha hatırlatıp, ucuz siyasetin bu ülkede artık prim yapmadığını da görmelerini umut ediyorum. Sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarına gelince, hükümet olmuş gibi şımarık söylemlerle değil, sivil toplum olabilmenin onuruyla bu ülke için çalışmalarına devam etmelidirler.

“TUSİAD KENDİ İŞİNİ YAPSIN”
Başta TÜSİAD olmak üzere bu tür hevesle hareket eden odaklara seslenişim şudur ki, siyaseti hükümet yapıyor zaten, sizler ekonomik gelişim yönündeki devrimlerinizi gerçekleştirin. Sivil İnisiyatif elbette ki demokratik haklarını kullanıp eleştiri özgürlüğünü yapacaktır ancak üslup ve adap çerçevesi içerisinde manevi saygı ve makamsal saygınlıkları da unutmadan hareket etmeliyiz ki bizden sonraki kuşaklara çirkeflik değil, demokratik özgürlüğü öğretebilelim.Bugün Ülkemizde, basının ne denli zor şartlar altında çalıştığını ve haber alma özgürlüğünü halka sunmak için verdiği mücadeleyi hepimiz bilmekteyiz. Ancak tüm zor ve olanaksız şartlarınıza rağmen şimdi sıra sizin kalemlerinizde. Sizlerden ulaşacak her haber barışa doğru atılacak yolun en temel taşlarıdır. Bu nedenle ülkemiz medyasına olan güvenim ve inancımla birlikte haykırışımı dağlara iletiyorum YETER!!!