|
|||||||||||||||||||||||||||
Kent Meydanı'nda tartışmalar hortladı | www.boluweb.com | Paylas |
Kamuoyu gündemini üç yıldan bu yana meşgul eden Kent Meydanı Projesi’nde hazırlık tamamlandı ve yapım için Bolu Belediyesi ihaleye çıktı. Projenin yapım ihalesi iptal edilmesi sonrası CHP’li Belediye Meclisi Üyesi Naci Yörük, yapımı direkten dönen ve şu an beklemede olan Kent Meydanı Projesi hakkında çarpıcı iddialar ortaya attı ve gündemde çok konuşulacak açıklamalarda bulundu. Yörük’ün proje hakkında yaptığı açıklamaları içeren röportajın ilk bölümünde öne çıkan ayrıntılar şöyle:
Sayın Yörük, yapımı için geri sayımı süren Kent Meydanı Projesi hakkında ortaya attığınız ilginç bir iddiayla gündeme geldiniz. İddianız hakkında bize bilgi verir misiniz?
Kent Meydanı Projesi için ilk olarak, “Anıtpark ve Çevresinin Düzenlenmesi İşi” adı altında Mimarlar Odası’nda bir hazırlık yapıldı. Bu da yaklaşık 10 yıl önceydi. Bu hazırlıklar Mimarlar Odası önderliğinde ve Mimar Uğur Tunçok’un danışmanlığıyla yapıldı. Yaklaşık 7-8 büronun da desteğiyle şu an Belediye’de giriş holdeki proje oluşturuldu. Ondan sonraki süreçlerde özelikle Alaaddin Yılmaz’ın Kardelen Sineması’nın önü ya da hükümet binasının karşısındaki alanda otopark yapma düşüncesi ile bu proje farklı şekillere sürüklendi.
Esasında bu proje Mimarlar Odası’nın Mimar İzzet Baysal için ‘Neler yapabiliriz?’ düşüncesinden ortaya çıktı. Ardından 2002 yılında dönemin Belediye Başkanı Yüksel Ceylan’a bir sohbet esnasında aktarıldı. Yazılı bir taleple değil ama o dönem Yüksel Ceylan başkana ‘Nasıl katkıda bulunabiliriz?’ düşüncesiyle, ‘Mimar İzzet Baysal adına Mimarlar Odası olarak ne yapabiliriz?’ düşüncesiyle ortaya çıktı. Kimsenin siparişiyle oluşmadı. Kent Meydanı, Mimar İzzet Baysal’a vefa olarak oluşturulmuş bir projedir. Bu projenin ana teması budur. Kimseye mâl edilemez.
Peki, o dönem siz Mimarlar odası’nda ne görev üstleniyordunuz?
Mimarlar Odası’nın yönetim kurulunda yer alan biriydim. Yaklaşık 12 yıl boyunca Mimar Odası’nda yönetimlerde görev aldım. Odanın kurucuları arasında bulunuyorum.
O dönem oluşturduğunuz projenin ayrıntıları hakkında bilgi verir misiniz?
Bu projede sadece Anıtpark ve Kardelen Meydanı yer almıyor. Tescilli yapı olduğu için Kızılay Hamamı’nın da İzzet Baysal Müzesi olması planlandı. Hamamın yanındaki ve şu an otopark alanı olarak kullanılan yerde sosyal alan olarak düşünüldü. Çocuk hastanesinin bulunduğu rampalar ise aktivite alanlarının yer aldığı bir bölge olarak planlandı. Daha sonraki süreçte de Orman Bölge Müdürlüğü, Meteoroloji, Kadın Doğum Hastanesi ve hatta Sakarya İlköğretim Okulu’nun da zamanla yıkılıp, bu projeye katılması düşünülmüştü.
Başkan Yılmaz’ın bugün projeye dahil etmek istediğini her fırsatta söylediği Adliye binası, askeriye alanları o dönemde de projeye dahil edilmek istendi mi?
Evet. Ayrıca, Adliye’nin, askeri alanların bu bölgeden kaldırılması da o dönemler görüştüğümüz şeylerdi. Kimse bunların üzerine gidip de, ‘Ben bunları düşündüm, bunları yaptım!’ diyerek, kimsenin bu fikirlerin üzerine oturmasına gerek yok. Bunlar yaklaşık 10 yıl önce düşündüğümüz şeylerdi. Bunların bir kısmı hayata geçti, bir kısmı da geçmedi.
2002 yılında bugünkü Kent Meydanı’nın temellerini beraberinizdeki mimarlarla attığınızı iddia ediyorsunuz. Peki, Belediye’yle proje için o dönemki görüşmeleriniz nasıl gerçekleşti?
2003 yılında düzenlenen İzzet Baysal Şükran Günleri’nde dönemin Belediye Başkanı Yüksel Ceylan’a bir sunum eşliğinde bugünkü adı Kent Meydanı Projesi olan “Anıtpark ve Çevresini Düzenlenmesi İşi”nin maketini ilettik. Bu esnada projenin takipçisi olacağımızı sayın başkana bildirdik. 2002 yılında 6-7 aylık bir çalışmayla oluşturulan bu projeyi belediyeye teslim ettik ve o gün bugündür projenin maketi belediyededir.
Projede kent merkezindeki trafik akışı için herhangi bir öneriniz oldu mu? Biliyorsunuz ki, yakın geçmişte kuzey-güney yönündeki araç trafiğinin kesintiye uğraması ve yer altında otopark yapma fikri büyük tartışmalara yol açtı.
Geniş bir meydan oluşturulması fikriyle bu proje üretildi. Araç trafiği kuzey-güney geçiş o dönem düşünülmedi. O dönem otopark yapımı da düşünülmedi. Proje sadece peyzaj, yani üstyapı düzenlemelerinden oluşmaktaydı.
Proje ilk gündeme geldiği tarihlerde otopark düşünülmediği için araç trafiği içinde bir değişiklik öngörülmedi. Kızılay Hamamı ile Anıtpark’ın birleştirilmesi halinde de Kadın Doğum Hastanesi önündeki Hastane Caddesi ile Adliye güzergâhı yapılacak bir üst geçitle birleştirilecekti. Projede araç trafiği için başka düşünülen bir şey yoktu.
Sizin oluşturduğunuz projede, bugünkünden farklı hangi noktalara dikkat çektiniz?
Projede doğal dokunun tamamen korunması fikri ön plandaydı. Projenin gündeme geldiği o tarihlerde Hükümet Konağı hasarlıydı. Ve bu binanın koruma altına alınıp bir müze olarak hizmet vermesi gerektiği fikrini ortaya atan arkadaşlarımızda oldu.
Siz projenin Yüksel ceylan döneminde belediye’ye verildiğini savunuyorsunuz; ancak Başkan Yılmaz, “Projeyi Mimarlar Odası benim dönemimde getirdi ve önüme koydular. Sonra da sahip çıkmadılar!” diyor. “Afyon yutmuş gibiler” tartışmalarını da hesaba kattığımızda siz bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Proje Belediye’ye verildiği dönemde, yani 1999-2004 yılları arasında, şimdiki başkan Alaaddin Yılmaz’la muhalefet partilerden belediye meclis üyeliği yapıyorduk. DSP’li bir belediye başkanının başkanlık yaptığı Bolu Belediyesi’nde eğer o dönemi anımsarsa, muhalefette yer almasına rağmen Alaaddin Yılmaz İmar Komisyonu Başkanlığı yaptı. Bunları kendisinin unutma şansı hiç yok. Evet, Yılmaz bugün çıkıp, ‘Afyon yutmuş gibiler’ diyor. Yani o dönemki yönetimler için bu ifadeleri kullanması kadar abesle iştigal bir şey olamaz. Yılmaz’ın İmar Komisyonu Başkanlığı yaptığı dönemde Belediye’ye verilen bir projeden kendisinin haberdar olmaması hiçte inandırıcı değil. O zaman adama sorarlar; ‘Sen bu tarihlerde belediye meclisi üyesisin de, yeri göğü inleten böyle bir projenin varlığından hiç haberdar olmadın mı?’ diye. Kimse sormadıysa da, ben soruyorum şimdi: Böyle bir projeyi sen görmedin mi? Görmediysen o dönem ne iş yapıyordun? Afyon yutmuş gibiler, derken lütfen kendisi dikkat etmeli! 2004’te Yılmaz belediye başkanı olduğunda, Mimarlar Odası olarak Yüksel Ceylan’a vermiş olduğumuz maket birden ortadan kayboldu. Bu maketi özellikle ısrarlar karşılığında ben ortaya çıkmasını sağladım. Çünkü ben hu projeyi çok önemsedim. Çünkü proje Bolu için çok çok önemli.
Projeyi, aralarında sizin de bulunduğunuz mimarların oluşturduğunu savunuyorsunuz. 2009’dan sonra, yani Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın dönemindeki Kent Meydanı çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
2002 ila 2009 yılları arasında proje üzerinde herhangi bir çalışma yürütülmedi. Uğur Tunçok, bu proje üzerinde çalışma yaptığında yine proje üzerinde yoğun tartışmalar yaptık. Yani Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz’ın ikinci dönem için göreve gelişinden sonra biz konuyu yeniden görüştük. Kuzey-Güney bağlantısı trafiğe kapatılalı yaklaşık 2 yıl oldu. Vatandaşın sıkıntısı hiçbir çalışma gerçekleştirilmez iken bu bölgenin trafiğe kapatılmasından dolayı kaynaklanmaktadır. Yol dururken, elektrik aydınlatmaları dururken yolun kullanılmamasına vatandaşlar tepkilidir.
Mimar Uğur Tunçok’un Kent Meydanı üzerinde yeniden çalışmaya başlamasının ardından bir süre ‘Proje müellifi’ tartışmaları yaşandı. Sizin bu tartışmalara bakışınız ve Tunçok’un çalışmaları hakkındaki yorumunuz nedir?
Ben Uğur Tunçok’u tanıyamaz oldum. Seçim dönemlerinde Alaaddin Yılmaz’a en büyük teknik desteği Mimar Uğur Tunçok ve Mimar Semih Dimicioğlu vermiştir. Ne oldu da bu isimler bugün farklı şeylere girdi? Şimdi Dimicioğlu ile Tunçok adeta birbirleriyle düşman gibiler. Kendileri de bu soruya yanıt versinler. 2004 seçim döneminde ikisi de Yılmaz’a destek verdiler. Tunçok’un bu projeye girmesinin nedeni Yılmaz’a çok yakın olmasından kaynaklanmaktadır. Her başkanın elbette bir danışmanı olacaktır. Bunu danışması kadar doğal bir şey olamaz. Ama çalışmalar yaparken, Tunçok’un biraz daha etrafa saygı duyarak, herkesin düşüncesini alarak hareket etmesini beklerdim. Tunçok şimdi öyle bir hale geldi ki, Yılmaz’la ikiz kardeş gibi oldu. ‘Ben yaptım oldu! Benden başkası daha doğrusunu düşünemez. En iyisini ben bilirim’ düşünceleriyle hareket etmeye başladı kendisi. Bence proje daha geniş kesimlerinde görüşleri alınarak değiştirilmeliydi
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla