Türk Anatomi ve Klinik Derneği, tıp eğitiminde kadavra sorununa dikkat çekmek amacıyla Body Worlds sergisine tüm tıp fakültelerinin Anatomi Bilimi Dalı öğretim görevlileri ve tıp fakültesi öğrencilerini davet etti. Sergiyi 3 yıl önce görme şansı bulan Abant İzzet Baysal Üniversitesi Anatomi Anabilim Dalı Başkanı Murat Dıramalı ve Öğretim Görevlisi Rengin Kosif, bağışın önemine dikkat çekerken, AİBÜ’nün kadavra konusunda şanslı üniversitelerden biri olduğunu vurguladı.

Yrd. Doç. Dr. Murat Dıramalı, gazetemize yaptığı açıklamada sergi için kullanılan yöntemleri anlattı. Dıramalı “Body Worlds sergisini Türkiye’ye ilk geldiği zamanlarda gezen üniversitelerden biriyiz. Üniversitemizin otobüsü ile öğrencilerimizi İstanbul’da açılan sergiye götürdük. Sergide ki yöntem plastas dediğimiz bir yöntem. Bu yöntem Türkiye’de sadece Ankara üniversitesinde uygulanıyor. Ancak bu yöntem, ders işleme konusunda dezavantajlı bir yöntem. Çünkü beden hareketsiz hale getiriliyor. O nedenle biz halen daha sıvıyla bedeni koruyarak saklama yöntemini kullanmayı tercih ediyoruz.” ifadelerine yer verdi.  

Yrd. Doç Dr. Rengin Kosif ise, kadavra üzerinde yaptıkları inceleme ve çalışmaların sadece öğrenci eğitimi için değil, yeni bilimsel çalışmalar içinde önemli olduğunu vurgulayarak, “Değişik bir sinir ya da damar tespit edersek onunla ilgili yayınlar hazırlıyoruz.” şeklinde konuştu.

Kadavra ne demek?

Murat Dıramalı: Ölümünden sonra ilaçlanmış insan bedeni, bir nevi modern mumyalama yapıyoruz.

Derneğin kampanyasından yola çıkarak, AİBÜ Tıp Fakültesine kadavra bağışınız var mı?

Rengin Kosif: Bizim kadavra konusunda sıkıntımız yok. Hem kadavra hem de maket anlamında yeterli sayıya sahibiz. Daha kaliteli kullanalım diye, bedeni öğrencilerimize açtırmıyoruz. Öğrencilerimize açılmış bölümleri gösteriyoruz. Sistem sistem konuları aktarıyoruz. Öğrencilerimizin insan vücudunu tanıması ve inceleyebilmesi amacıyla hem gerçek insan bedeni hem de maket kullanıyoruz.

Kaç adet kadavranız var?

Murat Dıramalı: Şuan kullandığımızın haricinde, kendini bağışlayıp vefat eden hiç dokunulmamış bir kadavramız var. Bir de kendini bağışlayan halen yaşayan bir bağışçımız var. Bu konuda şanslı üniversitelerden biriyiz.

Peki bir kadavra ortalama ne kadar kullanılıyor ve sonrasında hangi işlemler uygulanıyor?

Murat Dıramalı: Bu tamamen kullanıma bağlı ancak ortalama 5 yıl kadar kullanılabiliyor. Sonrasında, eğer sahipli ve bağışçı ise ailesine teslim ediliyor. Onun dışında bazen adli olaylarda sahipsiz bedenler olabiliyor. Bunlar yasal olarak adli işlemleri yapıldıktan sonra, 1 yıl beklenildikten sonra bize veriliyor. Bizim işlemlerimiz süresince de sahibi çıkmazsa kimsesizler mezarlığına gömülüyor.

Hocam, Müslüman bir toplumda yaşıyoruz. Tepki gösteren ya da inancı gereği bağış yapmak istemediğini belirtenler oluyor mu?

Murat Dıramalı: Bu yönde soru ve eleştiriler zaman zaman öğrencilerimizden de geliyor. Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığının bu konuda bir fetvası var. Bu konuda, insan bedenine saygı, bilimsel etik ve sonrasında gömülme şartı ile günah olmadığı yönünde açıklamalar var.

Eklemek istediğiniz bir şey var mı?

Rengin Kosif: Biz teknik ekipman konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamıyoruz. İdareden her türlü isteğimiz karşılanıyor. Şuan için tek sıkıntımız YÖK’ün kontenjan artırımı. Bir sınıfta 110 öğrencimiz var. Bu sayılar biraz daha arttırılırsa sorun yaşamaya başlayacağız.