Bolu Ülkü Ocakları Başkanı Serkan Semizoğlu ile yaptığımız söyleşide, İmralı sürecini, Türklük, Milliyetçilik, Ülkücü gençlik, İmralı'nın yol haritası ve Bolu Belediyesi çalışmalarını masaya yatırdık. Semizoğlu konuşmasında;” Terör örgütünü muhatap kabul edip, siyasi aktör yapıp, onun ağzından çıkacakları kaç yıllık devlet geleneği olan bir milletin kabul etmesi, aciziyettir” dedi.
Haber Röportaj: Kasım ŞAHİN
Semizoğlu konuşmasında, İmralı sürecini değerlendirdi. İmralı sürecinin kendilerini rahatsız ettiğini belirterek;”Biz rahatsızlığımızı dile getirirken, terörden beslenenler bunlar. Biz savaş devam etsin barış olmasın demiyoruz.Bu mesele bir kere terör meselesidir. Bu mesele terör örgütünün nihai olarak egemenlik iddiası meselesidir. Kimse bize bunu demokratik halk talebi falan diye yutturmaya kalkışamaz. Meclis muhatap alınmadan, terör hükümlüsü 30 bin kişinin katili bebek katili birini muhatap alıp, onu siyasi aktör yapıp, ülkenin yeni anayasasını onun ağzından çıkanlara göre yazmaya çalışmak tamamen devletin ne duruma düştüğünün göstergesidir. Daime Türk milliyetçilerine bir şekilde vurulmaya çalışılıyor. Bir kere öyle bir kavram kargaşası var ki ülkede, Türk milliyetçiliğinin tarihi gelişimi fikir babaları üzerine 2 kelam laf edemeyecek insanlar, Türk milliyetçiliği ile ilgili ahkâm kesmektedir. 5 bin yıllık tarihi ile hemen hemen 3 kıtada her yerde devlet kurabilmiş bir devlette nasıl ırkçılık olur. Demek ki Türk milleti hâkimiyeti altına aldığı bütün milletleri hoş görüyle ırkı dini dili ne olursa olsun, hoş görülü davranmış onları yönetebilmiş bir millettir. Bu çok büyük bir değerdir. Milletimizde olmayan bir değeri, Türk milliyetçilerinin savunabilmesi mümkün müdür?”dedi.
Semizoğlu konuşmasının devamında;” Bakıyorsunuz, sırf bu işi sulandırarak, insanların zekâsıyla alay edecek şekilde söylemlerle Türklük artık korkulan bir kavram haline getirildi. Bu iş artık çok sulandırıldı. Topluma empoze edilmeye başlandı. Burada en büyük vebal bu ülkenin aydınıyım diye geçinenlerindir. Herkes bir konuda uzman olacak diye bir şey yoktur” diye konuştu.
YOL HARİTASI
Semizoğlu;”Terör örgütünü muhatap kabul edip, siyasi aktör yapıp, bebek katilinin ağzından çıkacakları kaç yıllık devlet geleneği olan bir milletin kabul etmesi, aciziyet” olduğunu söyledi. Semizoğlu Türk devletinin haysiyetinin ayaklar altına alındığını kaydederek;”Biz birçok devlet kurmuşuz. Osmanlı devleti bir Türk devletidir. Baktığımız zaman Osmanlı'nın adaleti hoşgörüsüne baktığımız zaman, ne zaman devlet zor duruma düşmüş, yunanlı isyan etmiş, Sırplar isyan etmiş, bu devlete tek aidiyet hisseden Türkler olmuş. Bu günkü Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşu o günkü idealist Türk milliyetçisi neslin eseridir. Öyle bir nesil şimdi tutsak edilmeye çalışılıyor. Ülkücü gençlik olarak bizim en büyük hedefimiz gençlerimizin yetiştirilmesidir. Çünkü biz mücadelenin her safhasını görmüş bir hareketiz. Bunu 80 öncesinde gayet iyi bilirler. Nedense 80 öncesinden bahsedilirken, sanki ülkücülere hiç zarar gelmemiş, ülkücülerin hiç kanı akmamış gibi bugün o zaman Türk bayrağını indirip Sovyet bayrağı asanlar, ülkeyi düşünen gençler oldular. Ülkücü gençler bunlara tepki verdiği için istenmeyen hadiseler yaşandı”
HAİNLERLE AYNI KEFEYE KONULDUK
“Ülkücü hareket 12 Eylül darbesi olduktan sonra, devlet tarafından hainler ile aynı kefeye konuldu. Bize her zaman bunlardan bir şey olmaz diye bakan insanlar, Bolu'da bir düğünde PKK bayrağı asıyorlar, kahvede vatandaşın biri bize dert yanıyor. Dedim ki sen oyunu kime verdin. “Ak Parti'ye verdim” dedi. Dedim ki iç işleri bakanı AKP'nin elinde, biz yaptığımız zaman bu işin serserisi oluyoruz, gerekirse bizim arkadaşlarımız okullardan atılıyor. Bugün Ankara Üniversitesi'nde PKK'lıların saldırısına uğrayan arkadaşlarımızın hepsi kınama alıyorlar, okuldan uzaklaşıyorlar. Biz canımızı ve kanımızı vermeye de hazırız. Ülkücü hareket bunu demokratik ve meşru zeminde halkına anlatacaktır. Genel Başkanımızın 9 ilde 9 mitingi var. Bu süreç milletimize anlatılacaktır. Gerekler yapılır. Bu onların tasarrufu. Biz sadece bu işin siyaset ayağında değil, eğitim ve sosyal faaliyetler ayağını yürütüyoruz. Önümüzdeki hafta başlatacağımız bir eğitim programı var. AİBÜ'den ve diğer üniversitelerden hocalarımız her türlü siyaset, tarih milli değerler, liderlik her alanda 12 hafta boyunca program yapacağız. Bunun sonunda bir diploma töreni yapacağız. Ülkü Ocaklarının orta öğretim ve Üniversite birimi bu teşkilatın faal birimi. Bizim üniversitedeki faaliyetlerimiz bayağı bir sükse getirim öğrenci arkadaşlarımız tarafından benimsendiğini gördük.”
ÜLKÜCÜ GENÇLİK BOLU'YU NASIL GÖRÜYOR
“6 senedir Bolu'dayım. Bolu'nun içine memleketimizden akrabalarımız geliyor. Dostlarımız geliyor. Merkeze giren çok şaşırıyor. Bir yol kapanıyor diğeri açılmadan bir tane daha kapanıyor. 6 sene oldu ben Bolu'ya geleli ama 6 senedir yol çalışmaları bitmedi. Ben büyük şehirden geldim. Samsun Büyük Şehir Belediyesi' de Ak Parti belediyesi ama yiğidi öldür hakkını yeme. Belediyecilik anlayışına baktığımız zaman gayet planlı ve düzgün bir şekilde çalışıyor. İlk geldiğimizde yoğun bir hava kirliliği vardı. Doğalgazın gelmesiyle biraz o sorun aşıldı. Su kirliliğini ilk defa burada gördüm. İnsanlar ellerinde bidonlarla çeşme başlarında kökez suyu bekliyorlar. Ona da çok şaşırmıştım. Bizim köylerimizde böyle bidonlarla su taşınırdı. Çok düzensiz ve garip bir şehir Bolu.”
ÜLKÜCÜ GENÇLİK ADIM ADIM İLERLİYOR
“Ülkücü gençlik, sessiz ve derinden adım adım ilerliyor. Ülkücü gençliğe karşı bir önyargı var bunu inkâr edemeyiz. Hata payı olarak yarısını kendimize alsak yarısı yanlış bilinçlendirmenin neticesidir. Başımızda Başbuğ olsun yapamayacağımız bir şey olduğunu zannetmiyorum. Medyaya baktığımız zaman az sesi çıkanın hemen sesini kısıyorlar. Her kafadan bir ses çıkar ve ihanet ve gaflet içinde olanların sesi daha çok çıkarsa bugünkü duruma geliriz.”
ERDOĞAN, DAMAT FERİTTEN FAZLA TAVİZ VERDİ
“Tayyip Erdoğan, Damat Ferit'ten daha çok taviz vermiştir. Bugün terörist başını muhatap alıp siyasi aktör haline getirenler, Barzani'yle gurur duyanlar. O gün bu ülkede olduğumdan utandım. Hocalı katliamı bu ülkede gündeme gelmiyor. Güney Azerbaycan'ın bağımsızlık liderini havaalanından geri çeviriyorlar. Size bir ülke verilmiş ve siz bu ülkenin başına başbakan olarak gelmişsiniz, siz o mücadeleyi veren nesli ayaklar altına alıyorsunuz. Asıl sorun şudur. Sayın Başbakan, profesyonel yalancı bir insan değil. Bir söylediği ile 10 dakika sonra çelişen biridir. Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldım diyor, sonra bize etnik milliyetçilikle gelmeyin diyor”.
BU NASIL OMURGASIZLIKTIR?
“'MHP Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Bunlar PKK ile görüşüyor” dedi. O zamanda Tayyip Erdoğan, Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu'nun şiirini okuyup, duygu sömürüsü yapıp milliyetçi oyları almanın peşindeydi. Dediler ki Bu bir iftiradır. Sonra devlet görüşüyor hükümet görüşmüyor dediler. Bu insanların zekâsıyla alay etmektir. Başbakan sonra arkadaşı ben gönderdim itirazı olan bana gelsin dedi. Aynı Başbakanı aynı kişiler yine alkışlıyor. Bu nasıl bir omurgasızlıktır.
İnşallah bunların hesabı Birgün sorulacaktır. Türk Milliyetçileri var olduğu müddetçe bu ülkeden Türk milletinin adını kimse kolay kolay silemeyecektir.”