Bolu’da Oğulları Murat Paçal'ı, 1997 yılında sınır ötesi operasyonda şehit veren Paçal ailesi, hükümetin başlattığı ''çözüm süreci''nin başarıyla tamamlanmasını istiyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin terör örgütüne karşı 1997 yılında yürüttüğü sınır ötesi operasyon sırasında şehit olan 20 yaşındaki komando er Murat Paçal'ın annesi Durkadın Paçal, yaptığı açıklamada, oğlunun şehit olduktan sonra adının unutulmaması için ellerinden gelen her şeyi yaptıklarını anlattı. Çobankaya Köyü İlköğretim ve Orta Öğretim Okulu'na oğlunun adını vererek okulun çeşitli ihtiyaçlarını topladığı yardımlarla karşıladığını aktaran Paçal, şehit oğlu adına bir çeşme yaptırmak için çalışmalarını da sürdürdüğünü söyledi.
Eşi İdris Paçal'la birlikte oğullarının Çobankaya Mezarlığı'ndaki kabrine her gün giderek dua ettiklerini anlatan acılı anne Paçal, şehit ailesi olduğu için gurur duyduklarını kaydetti.
''Vatanımız, milletimiz sağ olsun'' diyen Durkadın Paçal, ''çözüm süreci''nden umutlu olduklarını ifade etti.Hükümetin terörü bitirmek için doğru adımlar attığına inandığını ifade eden Paçal, bu sürece her anne ve babanın destek olması gerektiğini vurguladı.
-''Bu acıları bir daha görmeyelim''-
Anne Paçal, geçen zamanda binlerce gencin hayatını kaybettiğini, başka gençlerin ise ölmemesi için bir an önce sürecin çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayarak,''Bakanlarımız da hepsi de bunun peşinde. Onların yaptıkları çalışmalardan da gurur duyuyoruz. Keşke bunlar daha önce olsaydı da acılarımız bu kadar büyümeseydi. Bundan sonra bir daha ölüm duymak istemiyoruz. Bu acıları bir daha görmeyelim'' dedi. Oğlunun isminin verildiği okulu, çevre düzenlemesini ve eksiklerini tamamlamak için belli aralıklarla ziyaret ederek öğrencilerin sorunlarını da dinleyen şehit babası İdris Paçal da artık hiçbir anne ve babanın ağlamaması için devletin bir adım atması gerektiğini anlattı.
Şehit babası Paçal, hükümetin başlattığı ''çözüm sürecine'' destek verilmesi gerektiğine dikkati çekerek, ''Bundan sonra kimsenin annesi ağlamasın, babası ağlamasın. Allah bu acıyı bize gösterdi, bir daha kimseye göstermesin. Oğlum şehit olduktan sonra ben kendimi kaybettim ve onun üzüntüsünden kanser oldum. Artık hiçbir anne, baba kanser olmasın''diye konuştu.