Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Nazım Kaya, Anayasal eşitlik ilkesi gereği tüketici için de düşünülmesi gerektiğini belirterek, ''Kredi kart borçlarının toplumsal felakete dönüşmesinin engellenmesini'' istedi.

Kaya, yazılı açıklamasında, 130 milyar TL'ye yaklaşan kredi borç stokuna ilişkin, toplumun beklentisinin aksine, gerek bankacılık sektörü ve gerekse siyasi iktidar tarafından olumsuz yaklaşımların devam ettiğini belirtti.

Küresel ekonomik krizin sürece yaptığı olumsuz katkının görmezden gelindiğini belirten Kaya, milyonlarca kart kullanıcısının, bankaların ve icra dairelerinin kucağına terk edildiğini bildirdi.

Kaya, kriz önlemleri arasında sayılan ''sicil affı yasa tasarısı''nın, TBMM'de muhtemelen bu hafta görüşülerek yasalaşacağını anımsatarak, şunları kaydetti:

''Çözüm gibi sunulan bu yasa tasarısı kredi kart borçlarının tasfiyesine ilişkin herhangi bir çözüm içermemekte, sadece her nasılsa borcunu ödemeyi başarmış kredi kart borçlularının Merkez Bankası kayıtlarından silinmesini öngörmektedir.

Oysa ki birlik olarak mevcut kredi kart sorununun, toplumsal felakete yol açacağına ilişkin endişeleri defalarca dile getirmemizin yanında, son olarak, geçtiğimiz aylarda 'Taksitle Ölmeyelim, Taksitle Ödeyelim' kampanyası başlattık.

Kampanya kapsamında, 1 Aralık 2008 tarihinden önceki kredi kartı borçları aslına, yüzde 36 eklenerek, 24 taksitte ödenmesini sağlayacak yasa çalışmasının yapılmasına ilişkin toplumsal talebin somutlaştırılması yönünde gerek imza stantlarında ve gerekse internet sitemizde yüz binlerce imza topladık.''

''KART MAĞDURİYETİNDE TEK SORUMLU TÜKETİCİ DEĞİL''

Kart mağduriyetinde tek sorumlunun tüketici olmadığını anlatan Kaya, şöyle devam etti:

''Kredi kart borcunun toplumsal sıkıntı haline gelmesinin sorumlusu sosyal tabanlı ekonomik politika izlemeyen siyasi iktidar, bu sorumluluğun iştirakçileri de limit hesabı yapmaksızın tüketiciye 40 milyon kredi kartı dağıtan bankalar ve bankaları denetlemeyen Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumudur.

Sanayici ve esnafa sağlanan kredi borçlarının yapılandırılması olanağı, anayasal eşitlik ilkesi gereği tüketici için de düşünülmeli, kredi kart borçlarının toplumsal felakete dönüşmesi engellenmelidir.''