Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Nazım Ekren, 100 bin kişiye iş imkanı sağlayacak bir proje başlattıklarını açıkladı.
Devlet Bakanı Nazım Ekren Habertürk'te Güntay Şimşek ve Özlem Dalga'nın sorularını yanıtladı.
Türkiye'de açıklanan 4 paketin de sanayideki daralmayı azaltacak özellikler taşıdığını belirten Ekren, “İşsizlik ile mücadele için de sanayide daralma olmaması gerekiyor” dedi. işsizlikle mücadele için yeni çalışmaları devreye soktuklarını belirten Ekren özellikle ara eleman ihtiyacını çözmek için 100 bin kişiye iş imkanı sağlayacak bir proje başlattıklarını açıkladı.
Ekren sözlerini şöyle sürdürdü: “Meslek edindirmelerde sanayi ve ticaret odaları ile konuşup 100 bin kişiye meslek garantili eğitim verilecek. Bu sayede hem sanayideki ara elaman sorunu çözülecek hem de istihdamda bir ilerleme yakalayacağız.”
ŞİRKETLER KENDİNİ YENİDEN YAPILANDIRMALI
Krize yönelik tedbirlerin ekonomiyi canlandırdığına da değinen Ekren, özel sektörün hizmetlerinden kamunun çıkması geçmişte rahat bir nefes aldığını söyledi. Ekren sözlerini şöyle sürdürdü: “Ancak krizin etkisi artınca burada yeni yaklaşımlar gelince işler biraz daha değişti. Kamuda mali disiplin değişince şirketlerin yeniden yapılandırılması gerekiyor. Şirketleri rekabete hazır hale getirilmesi anlamına geliyor. Firmaların ölçekliği ve yeterliği nedir? Böyle bakıldığında küresel krizin her sektörü her firmayı aynı etkilememiştir. Ana çizgimiz en az zararla bu işten çıkabilmek için şirketlerimizi yeniden yapılandırmak gerekiyor.”
İHRACATTA YENİ PAZARLARA HIZLA GİRİYORUZ
Krizin sanayide ihracata dayalı bir kriz olduğuna da dikkat çeken Ekren Türk firmalarının hızla yeni pazarlara krizden az hasar alan pazarlara yönelmesi gerektiğini belirtti. Ekren konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “İki temel gösterge var. Bunlardan biri sanayi biri de işsizliktir. Dışa açılmış her ekonomide bunlar dış kaynak ve küresel krizlerden etkilenir. Bunun doğal sonucudur. Son altı sene içinde ihracatı farklılaştırma kabiliyetine bakıldığında Türkiye en iyi performansı yakaladı. Özellikle komşu ve çevre ülkelere bakıldığında bu süreç daha da iyiye gidiyor krize rağmen. En kritik konu sanayi üretim endeksidir. Mevsimsellik açısından bakarsanız küresel krize dayanma gücünün hala var olduğunu gösteriyor. İşsizlik endeksine de yıl olarak bakmak gerekiyor. Türkiye'nin son üç yılda veriler bazında işsizlik artmadığını görebiliriz. Türkiye'nin dayanma gücü hala var. İşsizliğin kaynaklarını sizlerle paylaşalım. Çalışabilir nüfusumuz artmış. Buna rağmen kapasite kullanım oranı ve sanayi endeksi düşmüş. Bu daralmadan dolayı bazılar işsiz kalmıştır. İstihdam aslında az da olsa artıyor. Türkiye'nin geleneksel sorunu olmuş. Küresel krizden dolayı yeni bir artış beklemek zor. İşte bütün paketlerin tek odak noktası üretimdeki düşüşleri azaltmaktı. Büyüme ile işsizliğin çözülmediğini bütün dünya gördü. Bunun için de eğitim garantili iş fonu kurduk.”