CHP Genel Başkanı Baykal, Erdoğan'a Antalya için teşekkür etti. CHP lideri Say'ın mektubu konusuna da açıklık getirdi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'deki ekonomik sorunların, dünya genelindeki ekonomik krizle daha da ağırlaştığı bir gündemi, erken seçim zorlamasıyla bozmaya kalkışmanın, çok ağır bir sorumluluk olacağını söyledi.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığına seçilen Prof. Dr. Mustafa Akaydın'ı ziyaretinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, İl Genel Meclisi sonuçlarına göre muhalefet oylarının iktidarın oylarından fazla çıktığını hatırlatması ve bu sonuca göre bir erken seçim talebinde bulunup bulunmayacaklarını sorması üzerine Baykal, Türkiye'nin ciddi bir ekonomik kriz yaşadığını hatırlattı.
BAŞBAKANA TEŞEKKÜR
CHP Lideri Baykal başka bir soru üzerine, seçim döneminin geride kaldığını, seçim tartışmaları, polemiklerinin görevini tamamladığını ifade ederek, tekrar o tartışmaları sürdürmenin bir anlamı olmadığını vurguladı. Yapılması gerekenin, o tartışmalara çakılıp kalmak olmadığına işaret eden Baykal, ''O iş bitti. Şimdi yeni bir dönem açılıyor. Şimdi yeni dönemde hizmet etme mecburiyeti arkadaşlarımızın üzerinde. Şimdi atacağımız doğru adımlarla Antalya'yı ileriye götürmeye gayret edeceğiz. O nedenle işin polemik tarafına fazla girmek istemiyorum'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Antalya ile yakından ilgilendiğini birkaç kez ifade ettiğini hatırlatan Baykal, şöyle konuştu:
''Antalya her bakımdan ilgiyi hak eden, buna layık olan bir kent. Türkiye'ye çok büyük katkıları olan bir kent. Antalya'nın Türkiye ekonomisine olağanüstü yüksek katkısı var. Dünya çapında bir turizm merkezi Antalya ve bunun sonucu olarak Türkiye bundan yararlanıyor. Böyle bir kente sahip çıkmak, destek olmak hükümetlerin öncelikli görevi olmalıdır. Sadece Antalya halkına hizmet değildir bu, Türkiye halkına hizmettir. Sayın Başbakanın geçmişte Antalya'ya gösterdiği ilgi ve destekler için teşekkürlerimi ifade ediyorum. Bu ilgi ve desteğin bundan sonra da artarak devam etmesini bekliyorum. Sayın Menderes Türel'e, Sayın Başbakana teşekkür ederim. Hepimiz bugün hiçbir ayrım yapmadan, siyasi ayrımları bir yana bırakarak, el birliği içinde çalışacağız.''
FAZIL SAY'IN MEKTUBU
CHP Lideri Baykal, Fazıl Say'ın kendisine hitaben yazdığı mektupla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, son seçimde CHP'ye destek vermiş olan 9 milyonun üzerinde vatandaşın her birinin CHP'ye niçin oy verdiği ve CHP'den ne beklediği konusunda yapacağı her değerlendirmeyi çok büyük bir ilgiyle izleyeceklerini ifade etti.
CHP'ye oy vermiş herkesin, oy verirken kendine göre sebebi bulunduğunu kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''CHP'ye oy veren 9 milyonun üzerindeki insanımızın değerlendirme hakkına içtenlikle saygı gösteririz ve onları dinleriz, onları anlamaya çalışırız. Onların bu düşüncelerini ifade etme haklarına yürekten saygı gösteririz. Hele Sayın Fazıl Say gibi Türkiye'nin yetiştirdiği çok değerli bir sanatçının düşüncelerini daha da bir ilgi ve dikkatle değerlendiririz. Ayrıca CHP'ye oy vermemiş insanlarımızın da CHP ile ilgili değerlendirme ve bekleyişlerini almaktan mutluluk duyarız. Onların da düşüncelerine saygı gösterir, değer veririz.''
KARAYALÇIN
Deniz Baykal, Murat Karayalçın'ın genel başkan danışmanlığına getirileceğine ilişkin soru üzerine de Karayalçın ile seçimlerde yararlı, verimli bir işbirliği yaptıklarını söyledi. Karayalçın'a seçimlerde CHP'ye yaptığı katkı dolayısıyla teşekkür eden Baykal, şöyle dedi:
''Sonuç alınabilir, alınmaz... Hangi güç koşullarda bu işin götürüldüğünü çok iyi biliyoruz. Ortaya çıkmış verimli işbirliğinin bundan sonra da devam ettirilmemesi için bir neden yoktur. Biz bu anlayış içerisindeyiz. Biz Karayalçın ile Türkiye'ye sahip çıkma doğrultusunda gerekli işbirliğini gerçekleştireceğimizi düşünüyorum. Kendisiyle seçim sonrasında bir telefon konuşması yaptım. Üzülmemesini, elde edilen sonucun iyi olduğunu ve büyük engelleri aşmaya çalıştığının farkında olduğumuzu, yaptığı mücadelenin bizim için çok değerli olduğunu kendisine ifade ettim. Herhalde önümüzdeki günlerde bir araya gelip, birbirimizi daha kapsamlı bir şekilde dinleme imkanını bulacağız.''
POLEMİĞE GİRMEME KARARLILIĞI
CHP Genel Başkanı Baykal, Başbakan Erdoğan'ın Antalya seçimine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:
''Siz beni siyasi polemiklere çekme konusunda kararlısınız. Ben de o polemiklerden uzak durma konusunda kararlıyım. Çok cazip teklifler yapıyorsunuz, çok güzel sorular soruyorsunuz ama seçim geride kaldı. Şimdi hepimize düşen; alçak gönüllü, mütevazı olmaktır. Seçimi kazanan ve kaybedenler için. Kazandığını zannedenler ya da kaybettiğini zannedenler için. Hepimiz memnuniyetimizi, mutluluğumuzu yaşayacağız ama alçak gönüllü, mütevazı olacağız. Birbirimize daha anlayışlı, yumuşak davranacağız. Daha başkalarının durumunu kavramaya çalışan empati yapacağız. Onların yerine kendimizi koyarak bakmaya çalışacağız. Biz bir gerilim unsuru olmamaya özen gösteriyoruz.''
OYLARIN YAKILDIĞI İDDİASI
Deniz Baykal, Antalya'nın Mavikent beldesinde CHP'ye verilmiş bazı oyların yakılmış bulunduğunu söyleyen bir gazeteciye de şu yanıtı verdi:
''Bu seçimlerde maalesef Türkiye'ye çok yakışmayan yanlışlıklar yapıldı. Hazımsızlıklar sergilendi. Seçim sonucunu etkilemeye yönelik zorbalıklar yapıldı. Oy pusulaları yakıldı. Sandıkların üzerine oturuldu, saydırılmamak istendi. Seçim başladı, öğleye kadar kullanılan oyların mühürsüz olduğu ortaya çıktı. Seçmen sandık başında, ortak oy pusulasını sandık kurulundan alıyor. Cebinde getirmiyor. Onların verdiği oy pusulasının üzerine mühür basıyor, sandığa atıyor. Öğle vakti dediler ki, 'Aaa yanlış yapmışız'. Kullanılan oylar geçersizmiş, arkası mühürsüzmüş. Yeniden seçim ilan edin diyoruz 'hayır' diyorlar. 'Neyse olan oldu devam edelim' dediler. Döşemealtı'ndaki manzara bu. Bunları anlamak mümkün değil. Bu bir kurgu mudur, önceden planlanmış mıdır, hangi sandıkta olmuştur, tablo nedir? Yani bunlar Türkiye'ye yakışmıyor. İşin başında 'oy vermezseniz hizmet vermeyiz' baskısından tutun da vatandaşın desteğini almak için meşru, gayri meşru ve devlet olanaklarının seferber edilmesine kadar her uygulama yatıyor. Bunlar demokrasinin ilk deneyim aşamasında ortaya çıkan olaylardı. Türkiye'nin artık arkasında 60 yılı aşan bir demokrasi birikimi var. Türkiye'ye yakışmıyor. Bu konuda hakimlerimizin, il ve ilçe seçim kurullarımızın, YSK'nın, yargının üzerine düşeni yapacağını ve böyle hevesler içine giren kişilere meydanı teslim etmeyeceğini ummak istiyorum.''
Baykal, seçim sonrasında CHP'nin Türkiye - AB ilişkilerindeki tavrının sorulması üzerine de ''Bizim ülke sorunlarına bakışımızın değişmesi için bir neden yok. AB konusunda da CHP'nin tutumu çok net. Biz AB ile Türkiye'nin ulusal çıkarlarımıza saygı gösteren bir anlayış içinde ilerlemenin sağlanmasını uygun görüyoruz'' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Baykal, seçim sonrasında, CHP'nin yapılanmasını, halkla ilişki yöntemlerini gözden geçireceklerini de belirterek, şöyle dedi:
''Seçim sonuçlarını kapsamlı bir şekilde irdeleyeceğiz. Bizim de yapmamız gereken şeyler olduğunu biliyoruz. Yükselen güç olmanın ciddi sorumlulukları vardır. Bu sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Bu sorumluluk için de her türlü yenilenmeyi el birliği içinde gerçekleştireceğiz.''