Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, kişisel web sitesinde, ülkemizdeki bürokratik tavrın insan yaşamı üzerine etkilerini değerlendirdiği “Jivkov Bu Diyarlarda Hüküm Sürdü mü?” adlı yazısında, ilginç tespitlerde bulundu.
Vali Halil İbrahim Akpınar, Bulgar Komünist Partisi Merkez Komitesi birinci sekreteri ve 1971-1989 arasında Bulgaristan Başbakanı olarak görev yapan Todor Jivkov'un devlet yönetiminde izlediği zorba tavrın, bizim ülkemizin bürokrasisinde de olduğunu belirtti.
Türkçe’den gayri bir dildir deyip reddediyorlardı
Vali Akpınar, yazdığı yazıda, çocuklara verilen isimlerin önündeki engelin yeni yeni kaldırıldığını şu sözlerle belirtti: “Ülkemizde azınlık olmayanların çocuklarına istedikleri ismi vermesi önündeki engeller yeni yeni kaldırılıyor. Çocuğuna vereceği ismi önce nüfus memuru ve müdürüne beğendirmek zorundaydı halkımız. Bazı memurlar işin kolayını bulmuştu. Köylerinde görmedikleri ya da Dede Korkut hikâyelerinde duymadıkları ismi Türkçeden gayri bir dildir deyip reddediyorlardı. Vatandaşımız da genelde, bu kocaman devlet dairesinde çalışan en büyük Türk büyüklerinden daha mı iyi bileceğim deyip problem çıkartmıyordu.”
İnsanları ve yer isimlerini olduğu gibi kabul etmek bizi küçültmez
Yazısının devamında, insanların çocuklarına verdikleri isme müdahale etmenin ilkellik olduğunu ifade eden Akpınar, “Binlerce yıllık geçmişi olan yer isimlerini değiştirmek, insanların çocuğuna ne isim vereceğine karışmak ilkelliktir. Özgür düşünceden zarar gelmez. Büyük devletler, imparatorluklar ve bizim geçmişimiz (Osmanlı, Selçuklu) bu konuda oldukça geniş davranmışlardır. İnsanları ve yer isimlerini olduğu gibi kabul etmek bizi küçültmez. Tam tersine tarihin her katmanını ve bu topraklarda yaşayan herkesi kucaklayabilen büyük bir devlet olduğumuzu gösterir” dedi.
Halk hangisini istiyorsa o isim öne çıkar, diğeri paranteze girer
Akpınar yazısının sonunda, var olan sorunun giderilmesi için şu öneride bulundu: “Peki bundan sonra ne yapılabilir: Halk tarafından kabul gören ve halen kullanılan yer isimleri mevcut resmi isimlerle birlikte Altınyayla (Dirmil), Hamur (Havaran) gibi parantez içinde kullanılabilir. 10 yıl kadar sonra bir seçim sırasında halka hangi ismi kullanmak istediği de sorulur. Halk hangisini istiyorsa o isim öne çıkar, diğeri paranteze girer.”