Başbakan Erdoğan'ın gündeminde kabine değişikliği ve küresel kriz vardı. Davutoğlu'nun Meclis dışından Dışişleri Bakanlığı'na atanmasını egemenlik ilkelerine aykırı bulan Bahçeli'ye tepki gösterdi,

Erdoğan Bahçeli'ye koalisyon döneminde Kemal Derviş'i getirmelerini hatırlattı ve elmayla armutu birbirine karıştırmakla suçladı.

Kabine değişikliğini de değinen Erdoğan başarısızlıktan değil, yenilenme tazelenme ihtiyacından dolayı yapıldığını sözlerine ekledi.

Başbakan Erdoğan AK Parti Grup Toplantısı'nda milletvekillerine hitap etti. İşte konuşmasından önemli bölümler:

MARDİN'DEKİ SALDIRI

Köyünde düğün merasiminde yapılan saldırı sonucu 17'si kadın 6'sı çocuk 21'i erkek olmak üzere 44 vatandaşımız hayatını kaybetti. Şu ana kadar aldığımız bilgiler, saldırının bir terör saldırısı olmadığına, iki aile arasındaki husumetten kaynaklandığına işaret ediyor. Ancak, tabii bunlar bizim acımızı hafifletmiyor. Düğün yapan, bir mutlu anı yaşayan insanlara, namaz kılan insanlara, 3 yaşındaki -hatta ölenlerin içinde 1 yaşındaki çocuk da var- bu çocuklara silah doğrultmak, savunmasız, masum insanları katletmek, kelimelerle ifade edilemeyecek kadar menfurdur, insanlık dışıdır.

EĞER VİCDANLARI VARSA

Zanlılarla ölenlerin soy isimlerinin aynı olması da cinayetin acımasızlığını bir kat daha artırıyor. Hiç bir töre, hiç bir gelenek, hiç bir anlayış bu katliamı mazur gösteremez. İnsanlıktan nasibini alamamış saldırganlar, hiç bir gerekçenin arkasına sığınamazlar. Ve eğer varsa, vicdanlarının altında ezileceklerine de ben inanıyorum. Ben inanıyorum ki bu vicdan, onların bu acıyı dindirmelerine müsade etmez, eğer varsa. Bu olay; inanıyorum ki tüm Türkiye'de çok farklı yankı uyandırıyor.

TÖRE TÖRE DİYEREK

O da olumsuz bir gelenek anlayışının ve 'töre, töre, töre...' diyerek yıllar yılı ülkemize ödettiği bedel. Bu acı, bunun, açık ve net faturası olmuştur. Bu olay vesilesiyle bir kez daha bölgedeki üniversitelerimizi, medya kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, eğitim kurumlarını, kanaat önderlerini göreve davet ediyorum. Bu tür olayların uzun ve orta vadede tekrar yaşanmaması için herkes toplumsal sorumluluğunu yerine getirmelidir..

DEĞİŞİM CESARET İSTER

Her an değişmeyi her an kendini yenilemeyi sürekli atılım yapmayı kendimize şiar edindik. Her an değişen acımasız rekabetin hüküm sürdüğü küresel dünyada yaşıyoruz. 6.5 yıldır yüzümüz her an geleceğe dönük oldu. Hız kaybedersek ülkemizin de kaybedeceğinin farkındayız. Dış politikada farklı bir ağırlığa kavuşmuş, üst üste 27 çeyrek büyüme rekoru bu dönemde kırılmıştır. Kısacası Türkiye hasretini çektiği reformlara bu dönemde kavuşmuştur. Ancak yapacak çok daha işimiz var. Sevdamızı aşkımızı güçlendirerek yolumuza devam ediyoruz

Değişim güç ister cesaret ister. Değişim her türlü engeli göğüs germeyi gerektirir. Eğer kolay olanı seçseydik, geir adım atsaydık, milletin emanetine ihanet etmiş olurduk. Millet bizden emaneti alana kadar asla ihanet etmeyeceğiz. Bu can bu tende olduğu müddetçe milletimize asla hizmet etmekten vazgeçmeyeceğiz. (Türkiye seninle gurur duyuyor sloganları atıldı)

TAKIM OYUNU OYNADIK