İNTERNETHABER

Mardin Valisi öyle bir laf etti, önümüzdeki günlerde yerden yere vurulacak, kınanacak. "21. yüzyılda hiç olur mu böyle şeyler denecek" Valinin söylemek istedikleri güme gidecek. Ne o cümlenin manası araştırılacak, ne de gerçekliği... Ve sonuçta kimse bir şey yapamayacak, kız çocukları yine eve hapsolacak...

Dündar'ın 'Neden' programında Mardin katliamının nedenleri tartışılıyordu. Mardin Valisi Hasan Duruer'e bu soru soruldu. Duruer'in ilk cevabı "Tam bir ilkellik! Maalesef bölgede cehalet hakim. Özellikle kadınların ve kızların eğitimi konusunda" oldu...

KIZLARIMIZI EĞİTMEMİZ GEREK

Vali herkesi göreve çağırıyordu. "Eğitimle ilgili desteklere ihtiyacımız var. Okul öncesi eğitim, kızların, kadınların eğitimi konusunda çok ciddi çalışmalar yapmamız gerekiyor." dedi.

Buraya kadar her şey normaldi. Türkiye'deki herkes gibi "bu vali de kızlarımızı eğitmemiz gerek" diyordu.

Ne zaman ki Can Dündar ona "bu konudaki çözüm önerisini" sordu. İşte vali orada "infazını" imzaladı.

TÖRE YÜZÜNDEN KIZLARINI KARMA OKULLARA GÖNDERMİYORLAR

Çünkü Vali Mardin'i tanıyordu. Bölgenin aşiret yapısını ve töre düzenine yakından şahit olmuştu. Aşirete bağlı babaların kız çocuklarını neden okula göndermediğine belki de onlarca kez şahit olmuştu:

Töre yüzünden 44 kişiyi öldüren insanlar, aynı töre yüzünden kızlarını erkeklerle beraber okula göndermiyordu.

EVE MAHKUM OLMASINLAR AYRI OKULLARDA OKUSUNLAR

Duruer çözüm önerisini şöyle dile getirdi:

"Kız çocuklarının okuması konusunda gayret göstermemiz gerekiyor. Yörenin inançları gereği, kız çocuklarının ayrı okullarda okumasının faydalı olacağını düşünüyorum. Erkeklerle aynı okullarda okumaları istenmiyor. Bu çocukları eve mahkum etmemek için, çok sayıda kız okullarına, yurtlarına ihtiyacımız olacaktır.

Kızlarımızı kadınlarımızı eğitirsek, aile ve toplumu eğitmiş oluruz...

Yörenin örf, adet ve inançları gereği ayrı okulların olması; eve mahkum olmasından daha iyi olacaktır diye düşünüyorum." dedi.

Yani bugün ayrı okularda okuyan kızların yetiştirdiği çocuklar yarın karma okullarda okuyabilir. O çocuklar silahla 44 kişiyi tarayan canavarlar olmaz. O çocuklar ülkelerine faydalı olabilir. Yeter ki bir yerden başlansın!..

İSTANBUL'DAKİ GERÇEKLE MARDİN'DEKİ GERÇEK AYNI MI?

Programın bir sonraki konuğu sanatçı Deniz Türkali'ydi... Türkali'nin ilk cümlesi "Mardin Valisi'nin sözlerine dehşete kapıldığımı söyleyebilirim. Gerçeklik duygumu kaybediyorum böyle durumlarda ben" oldu...

İstanbul'daki 'gerçek'le Mardin'deki 'gerçek' aynıymış gibi konuşmasına devam etti. Ona göre Vali "Bu işin bir cehalet işi olduğunu ve bunun yönteminin de kız çocuklarının ayrı olarak eğitilmesi gerektiğini söylemişti"

TÜRKALİ'NİN TUHAF ÇIKARSAMASI

Bundan çıkardığı sonuç da şuydu: "Bir takım kız çocukları cahil oldukları için devletin silahlarını ellerine aldılar ve gidip bu taramayı yaptılar. Yani bu nasıl bir açıklama... Erkeklerden ayrı eğitilecekler. Neden? Örfümüze, adetimize aykırı... Ben hayatımda artık absürt şeyler duymak istemiyorum. Bütün yüreğimle Mardin Valisi'ni kınıyorum...

DEVLET İTİRAF ETTİ

Can Dündar'ın yorumu ise yerindeydi. Devletin zaten bu işi bugüne kadar çözmeyi başarmış olması gerektiğini söylüyordu. "Bir yerde devletin biz bunu beceremedik itirafı gibi geliyor bana, kız çocuklarıyla erkek çocuklarını aynı yerde okutmayı başaramadık demeleri gibi geliyor"

Ama devletin bunu itiraf eden valisinin gösterdiği "başlangıç noktası" ise 21. Yüzyıl gerçeğiyle örtüşmediği için programda yerle bir edildi.