Türkiye Partisi ile merak edilen bütün soruları Türkiye Partisi’nin sağlık politikasından sorumlu AİBÜ Kardiyoloji Ana Bilim Dalı eski Başkanı Gülümser Heper cevaplandırdı.

Uzun süredir merakla beklenen Türkiye Partisi kuruldu. Büyük bir coşkuyla kuruluşu gerçekleştirilen Türkiye Partisi’nin Genel Başkanı, Abdüllatif Şener. Türkiye Partisi ile merak edilenleri Türkiye Partisi'nin sağlık politikalarıyla ilgili çalışma yapan AİBÜ Kardiyoloji Ana Bilim Dalı eski Başkanı Gülümser Heper cevaplandırdı.

SAĞLIK POLİTİKLARININ SİYASİ BİR OLGU OLDUĞUNU, OY KONUSU OLDUĞUNU ÇOK İYİ BİLİYORUZ

Sağlık politikası sorununu çok iyi kavramış durumdayız. İç analizlerini ekonomik analizlerini yapmış durumdayız. Bu konuda da ne yaptığımızın farkındayız. Yani yaptığımız işin farkındayız. Türkiye'de sağlık politikalarının siyasi bir olgu olduğunu, oy konusu olduğunu çok iyi biliyoruz. Yani sağlık konusu bir partiyi batırır da çıkarır da. Bu süreçte sağlığın halka sunulmasında, ifade edilmesinde bir takım yanlışlıklar olduğunu görüyoruz. İlerleyen zamanlarda sağlık sorunu daha ciddi sorunlarla karşılaşacaktır. Katkı payı vs. gibi uygulamalar tekrar gündeme gelecek, hastaneler tasfiye edilmeye başlanacak, ilaçlar eczanelerin dışında satılmaya başlanacak.

VATANDAŞLARIMIZIN HİÇBİR ÜCRET ÖDEMEDEN, TEMEL SAĞLIK HİZMETLERİNDEN FAYDALANMASINI SAĞLAYACAĞIZ

Bizim sağlık politikamızın kavramı şu; bütün vatandaşların vatandaşlık bilinci içinde, hiçbir ücret ödemeden temel sağlık hizmetlerinden faydalanması, artı koruyucu sağlık hizmetlerinden faydalanmasıdır. Bu süreçte hastane ve kurulmuş sistemler kapatılacak, şu şöyle olacak diye bir iddiamız yok. Yani sonuçta kurulmuş bir hastane, kurulmuş hastanelerin işletim sistemini ve denetimini gerçekleştiren yine devlettir.

SAĞLIK VE EĞİTİM SUİSTİMALE AÇIK KONULARDIR

Devletçi bir politika güdülecek. Özel hastane de olsa, devlet hastanesi de olsa, onun idare sistemini, cihaz alım sistemini, ilaç alım sistemini belirleyen devlettir. Buradaki hedef insanları korumaktır. Hasta olunduktan sonra onun ticari bir alana dönüşmesi çok kolaydır. Sağlık ve eğitim suiistimale açık konulardır. İkisinde de vicdani sorunlar vardır. Birincisi insanın yumuşak karnıdır. Halk der ki çocuğumu iyi yerde eğitim alsın. Çok iyi eğitim nerde alınır bilemez yönlendirilir. Sağlık konusunda da öyledir. En iyi sağlık hizmetini alsın elbette. En iyi sağlık hizmetini ancak size sunulduğu kadar biliyorsunuz. Çünkü başka yol gösterilmemiş size. Önemli olan insanların hasta olmamasını sağlamak.

AKP SAĞLIK KURULUŞLARININ İÇİNİ BOŞALTMIŞTIR

AKP süreciyle sağlık sektöründe hizmet veren hastanelerin, kuruluşların içinin boşaltıldığı ve böylece özel sektöre yeni bir alan açıldığı, özel sektörün bu girişimlerinin AKP tarafından desteklendiğini düşünüyorum. Bu durumun en belirgin örneği, SSK'nın tasfiye edilmesidir. Sosyal Güvenlik Kurumu Türkiye Cumhuriyeti'nin en temel kurumlarından biridir. SSK'nın ilaç alımı sistemleri de medikal cihaz alım sistemleri de tamamen devletçi ihale sistemine dayanan ekonomik sistemdir. Nüfusun % 50'sine hizmet verdiğiniz bir alanda %10 eczane hizmeti verirseniz, elbette kuyruklar oluşur. Nüfusun %50'sine hizmet verdiğiniz bir sistemde % 20 kapasiteli doktor çalıştırırsanız, elbette kuyruklar oluşur. Yani var olan sistem iyileştirilmek yerine, bilinçli olarak sistem baltalanmıştır. Bunun arkasından da hastane eczaneleri dışarıya açılmıştır, o süreç içerisinde devletin ilaç stokları yok edilmiştir.

BÖLÜM BAŞKANLIĞINDAN İSTİFA ETTİM DİLEKÇEMİ VERDİM

Benim üniversitede öğretim üyesi olmam, yaptığım bu çalışmaya engel değil. Ama bölüm başkanı olmamam engeldi. Ben de bölüm başkanlığından istifa ettim, dilekçemi verdim. Örgütlenme süreci ile ilgili 31 Mayıs Cumartesi günü yapılacak toplantı sonrasında bir karar alınacak. Örgütlenme en hızlı biçimde sağlanmak zorunda.

ÜYELERDEN ŞİMDİYE KADAR HERHANGİ BİR ÜCRET, KATILIM PAYI ALINMADI

Şu anki merkez parti binamız Ankara Çankaya Sancak Mahallesi'nde. Şu anda geçici bir yer. İki katlı bir bina. Parti üyelerinin ekonomik desteği oluyor. Kurucu üyelerin ekonomik desteği oluyor. Üyelerden şimdiye kadar herhangi bir ücret, katılım payı alınmadı ama, üyelerden ücret alınması ve o şekilde temin yoluna gidilecek. Yani ekonomik kaynak önemli. Bu süreçte de işte 2 yıl devletten herhangi bir şey falan da alamıyorsunuz. Bu 2 yıl süreçte de her örgüt, kendi içinde üyelerinin desteğiyle 2 yıl boyunca kendini idare etmesi şeklinde düşünülecek.

LAİSİZM BU TOPLUMUN VARLIĞI İÇİN GEREKLİ BİR KAVRAMDIR

Abdüllatif Şener'in laiklik anlayışı farklı, program içerisinde de yazıldı. Hatta basın açıklamalarında da çok net bir şekilde, mesela Fatih Altaylı ile konuşuldu. Onlar da mesela laiklik konusunda görüşü ne şekilde diye sordular. Sonuna kadar laisizm ilkesinin arkasında, laisizm bu toplumun varlığı için gerekli bir kavramdır. Bu toplumun barışı için de gereklidir. Zaten gelişmiş toplumla, demokratik toplumla kendisi laisizmi ısrarla istemek zorundadır.

DERSHANE VE ÖZEL DERS SİSTEMİNİ EN KISA ZAMANDA KALDIRMAYA YÖNELİK ÇALIŞMALAR YAPACAĞIZ

Eğitim sisteminde oldukça önemli programlar var. Dershanecilik sistemini de gerçekten ilk aşamada, en kısa aşamada atıl bir pozisyona çekerek, öğretmenlerimizi dershane ve özel ders sisteminden ziyade devletin içerisinde konuşlandırmak ve görevlendirmek istiyoruz. Şu anki siyasetin ve politika yapının ırkçı ve mezhepçi yapıyı körüklediğini, bunu da politik oy kaygısı, politik kaygılarla yaptığını, bu nedenle bu tip politikalara prim verilmeyeceği kesinlikle kabul edilmiştir. Bu bir kültürel yapıdır. Bu süreç içerisinde de tabi devletin resmi dili Türkçedir, bilim dili Türkçedir. Bu arada kendisinin lokal olarak herhangi bir iletişimde ifadesinde Kürtçeyi kullanması, Çerkezceyi kullanması mümkün değil. O onların kültürel varlığının devamı için bizim de saygı duymamız gerektiği bir yapıdır, mutlaktır. Bunun tartışması dahi olmaz.

MERKEZ SAĞ DEĞİL, DEMOKRATİK MERKEZ PARTİSİ

Merkez sağ değil, merkez partisi. Demokratik merkez partisi. Merkez sağ diye kesinlikle isimlendirmiyoruz. Aramızda Alevi de var, Türk de var, Kürt de var. Şu anda bu insan kendisini bu şekilde ifade ediyor ve hep bu konuda üzerine gidilmeye çalışılıyor ama, bu süreç içerisinde AKP'den bilinçli olarak kopması onun tavrını gösterir bana göre. AKP'den kopması onun nerede durduğunu gösteriyor ki en parlak olduğu dönemlerde.