Bolu Milletvekili Fatih Metin'le Bolu'yu konuştuk. Teşvik meselesinden Teknopark'a, parti içi demokrasiden, Bolu Belediyesine. Hatta ülkenin meselelerine, ekonomik krize kadar. Bu önemli röportajı hafta içinde devam edecek şekilde sizlere sunuyoruz. İlgi çekeceğini, izleneceğini Bolu halkının, kurum ve ilgililerinin milletvekili Fatih Metin'in görüşleri ve Bolu'nun sorunları üzerinden tartışmaya katılacağını umuyoruz. Öncelikle Fatih Metin'e üniversitemizin Teknopark projesi ve Teknopark projesinin Bolu'ya getireceği artıları sorduk.

AR-GE KONUSU BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Üniversitemizin Sanayi Bakanlığı ile geliştirdiği Teknopark projesi, ilimiz ekonomisi için çok önemli. Bu sayede belki de ilimize çok ciddi yatırımlar gerçekleşebilecek. Bu konu hakkındaki değerlendirmeleriniz nelerdir?

Bolu'da üniversitemizin yaptığı bir çalışma var. Sanayi Bakanlığı ile üniversitemiz arasında ortaklaşa sürdürülen teknopark projesi, Sanayi Bakanlığı tarafından onaylandı. Son olarak bakanlar kurulu kararını bekliyor. İnşallah bu proje çok yakın zamanda ilimizde gerçekleşecek. Sadece bu çalışmadan öte Bolu'da hem sivil toplum noktasında, hem de kişisel olarak da bu konuya ilgi var. Basınımızda bazı köşe yazılarımız da bu konuyu işlediler. Bu konuya biz uzak değiliz. Önem verdiğimiz, üzerinde durduğumuz bir konu. Biliyorsunuz hiçbir parti de olmayan başkan yardımcılığı var bizde. Siz teknolojik AR-GE'den bahsediyorsunuz ama ARGE genel kavram olarak çok önemli. Türkiye her sektörde ARGE konusunda çok gerilerde kalmış bir ülke. Partimiz bir kere genel başkan yardımcılığı seviyesinde bu konuya olan hassasiyetini ortaya koydu.

KONUYLA İLGİLİ BİRÇOK TEŞVİK VAR

Hükümetin ARGE çalışmalarına yönelik politikaları neler? Hakikaten bu konuda gerekli önem veriliyor mu?

Şimdi bu konuda şirketlerin teknolojik anlamdaki ARGE faaliyetlerinin gelişmesi için bu şirketlere bu konu da birçok teşvik veren, birçok imkân tanıyan 2008 yılında bir yasa çıktı. Tabi bu yasanın kurumsal anlamda sanayimizde buluşması belki biraz zaman alacak, ama bu konuda da Türkiye çok ciddi anlamda özel sektörümüzün şahsi karakteriyle ve hükümetimizin bu çıkartmış olduğu kanundan sonra hızlı bir ivme kazandı. Özellikle elektronik ve haberleşme alanında ARGE faaliyetleri çok hızlandı. Bizimde bu konudaki desteğimiz hükümet olarak bütün reel sektöre devam ediyor. Bütün bu gelişmelerin yanında teknik anlamdaki gidişinin de bilimsel anlamda desteklenmesi gerekir.

BU PROJENİN BİLİMSEL ANLAMDA DA DESTEKLENMESİ GEREK

Üniversitemizde yapılan Teknopark ve diğer üniversitelerdeki teknoparkların durumuna genel olarak bakarsak, bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Bu anlamda da üniversitemizin yapmış olduğu çalışmayı biz bu nokta da ilgiyle karşıladık ve yapılan çalışmalarda da elimizden geldiği kadarıyla destek olmaya çalışıyoruz. Teknoparkların en gelişmişi Ortadoğu Teknik Üniversitesi'ndedir. Genel izahta da belirttiğim gibi teknolojik anlamda bu ARGE çalışmalarının daha hızlı ve daha sağlam yürüyebilmesi için zaten bilimsel anlamda desteklenmesi gerekiyor. Bu anlamda da üniversitemizin bu projesine hassasiyetle yaklaşıyoruz.

EN HIZLI GELİŞEN ALAN ELEKTRONİK VE HABERLEŞME

Dünya ölçeğinde en hızlı gelişen sektörler haberleşme ve elektronik. İlimizde üniversitenin projesi ile birlikte elektronik sanayi yatırımları ne olur? Nasıl bir yol izlenecek?

İşin sanayi bölümü var. Asıl bizi ilgilendiren bölüm de o zaten. Yani herkesin beklenti içinde olduğu bölüme yatırım ayrıldı bunun için. Malumunuz biraz önce genel izah içersinde de söyledim. ARGE çalışmalarının en hızlı yürüdüğü alan elektronik ve haberleşme alanı. Malum cep telefonu, GSM şirketlerinin yapmış olduğu çalışmalar ki bunlar reklâmlarına kadar yansıdı zaten. Çok ciddi anlamda üretken, çok ileri bir boyutta çalışma var. Bunun yanı sıra elektronik alanında da, bilgisayar, bilişim alanında da ARGE çalışması devam ediyor. Daha önceki açıklamalarımızda da, teşvik açıklamalarımızda da, biliyorsunuz ki teşvik programındaki bir husustan daha bahsetmiştik. Bu da neydi, on iki büyük yatırım noktasında bölgesel ayrım olmadığını ifade etmiştik. O on iki büyük projelerden bir tanesi de elektronik alandır ki biz bunun üzerinde duruyoruz.

KONUYLA İLGİLİ TAYVAN'A BİR GEZİ YAPTIK

Bu güne kadar elektronik sanayinin geliştirilmesi için herhangi bir girişiminiz oldu mu?

Bu konuda, Türkiye'deki yatırımları inceledik. Bu yatırımların hangi alanlarda, hangi bölgelerde ve ne oranda yapıldığını konusunda bir inceleme yaptık. Ve Bolu'nun da bu noktada İstanbulAnkara arasında olmanın coğrafi avantajlarının ve Bolu'nun kaliteli iş gücü alt yapısının uygun olduğu konusunda görüşler ortaya çıktı. Ve bununla ilgili de Tayvan'a bir gezimiz oldu. O ülkeye benim geçen sene bir ziyaretim oldu. Meclisten bir grup Milletvekili ile bir ziyaret gerçekleştirmiştik.

İNŞALLAH BOLU'YA BU KONUDA YATIRIM SAĞLAYACAĞIZ

Tayvan'da bu konu ile ilgili ne tür araştırmalarınız oldu? Bu gezi Bolu'ya artı bir değer olarak geri dönecek mi?

Orada on sekiz tane teknokent gezdik ve 200 milyar dolarlık bir elektronik alanında ihracatın olduğunu öğrendik. 200 milyar dolar. Oradaki diyaloglarımızda Tayvan'daki şirketlerin Türkiye'ye bir buçuk milyar dolarlık yatırım planladığını öğrendik. Bunun 100 milyon dolarlık kısmını Hatay'a yatırım yapacaklarını bize ifade ettiler. Bu konuda çalışmalar yaptıklarını söylediler. Ben de kendilerini Bolu'ya davet ettim. Önümüzdeki aylar içerisinde oradan haber bekliyoruz, inşallah Bolu'da kendilerini ağırlayacağız. Bu noktada bir yatırımı inşallah Bolu'ya ve Türkiye'ye kazandırmanın çabası içersindeyiz. Nano teknolojisinde çok üst seviyedeler. Japonya ayarında bir nano teknoloji güçleri var. Biz de inşallah bu gücü Türkiye'ye kazandırmak için elimizden geleni yapacağız.