|
|||||||||||||||||||||||||||
İkinci Organ Bağışı Gercekleşti | www.boluweb.com | Paylas |
İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi'nde, dün sabah erken saatlere kadar süren bir operasyon yapıldı. Operasyonda beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın organları alınarak, başka hastalara verilmek üzere bağış işlemi yapıldı. Konuyla ilgili olarak İzzet Baysal Devlet Hastanesi Başhekimi Hüseyin İka ile görüştük.
İlimizde ikinci kez gerçekleşen organ bağışı nakli ile ilgili görüşme yaptığımız İzzet Baysal Devlet Hastanesi Başhekimi Hüseyin İka, “İzzet Baysal Devlet Hastanesi'nde yoğun bakımda yatmakta olan bir hastamızdı. 22 Haziran Pazartesi günü itibariyle beyin ölümü gerçekleşmesi üzerine, hasta yakınları ile görüşerek ve onayını, rızasını alarak organ nakli konusunda bir çalışma başlattık” dedi.
TIBBEN BİR MÜDAHALEDE BULUNAMADIK
İka açıklamasının devamında, “Hastamız bize 17 Haziran günü yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması şikayeti ile acile gelmiş, başvurmuş bir hastaydı. Bu hastamızda yapılan değerlendirmeler sonrası yoğun bakım ünitesine aldık. Beyin kanaması hayati organlara zarar vermişti. Tıbben bir müdahalede bulunamadık. Ve hastamız 4–5 günlük yoğun bakım sürecinden sonra beyin ölümü tablosuna girdi. Beyin ölümü demek, hastamızın beyninde kan dolaşımının olmadığını ve geriye dönüşünün olmadığı bir tablo demektir. Halk arasında bitkisel tablo denilen tablodan tamamen farklıdır. Bir insan şuursuzca yatabilir. Ama beyin ölümü gerçekleşmemiştir, beyni çalışıyordur ama şuursuzdur. Beyin ölümünde ise beyinin yarattığı bütün fonksiyonlar ortadan kalkmış ve beyindeki kan dolaşımı durmuş durumdadır. Bu hastalığımızın dünyanın neresinde olursa olsun geri dönüşü, hayata dönüşü söz konusu değildir. Dünyada bildirilmiş böyle bir vaka yoktur. Bu hastalarımız için tıbben yapabileceğimiz hiçbir şey sonuç vermemektedir” dedi.
HASTAYI KAYBETTİK AMA, ALINAN ORGANLARLA PEK ÇOK KİŞİ YENİ BİR HAYATA BAŞLAYACAK
İka açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Dolayısıyla böyle bir tabloya girmiş hastamızın, yakınlarının onayı da alınarak, bir hastayı tıbben kaybettik ama başka hastalarımızı da kazanabilir düşüncesiyle, organ bağışı istedik. Hasta yakınlarımızın da sağduyulu ve bilinçli yaklaşımı sonucunda, organ bağışı bulunmaları neticesinde hastamızın bir karaciğerini, iki böbreğini ve korneasını, yani gözden alınan bir dokuyu başka hastalara nakletmek üzere dün bir organizasyona girdik. Böbreklerle ilgili değerlendirme işlemini Hacettepe'den gelen bir ekip gerçekleştirdi. Karaciğer ile ilgili değerlendirmeyi de İnönü Üniversitesi'nden gelen bir cerrahi ekip değerlendirdi. Hastamızın korneasının nakli için hastanemizde çalışmakta olan bir göz doktorumuz işlem yaptı ve dokuyu alarak Ankara'ya gönderdi. Hastamızı kaybettik ama, hastamızdan alınan organlarla pek çok kişinin yeni bir hayatı olacak.”
HASTANEMİZDE GEÇEN YIL DA BİR ORGAN BAĞIŞI GERÇEKLEŞMİŞTİ
Organ bağışıyla ilgili bilgi veren İka, “Hastanemizde böyle bir uygulama geçen yıl da yapılmıştı. Yine beyin ölümü gerçekleşmiş olan bir hastamızdan kalp de dâhil olmak üzere toplam beş tane hastaya hayat verilmiştir. Bu uygulama hastanemizde ikincidir. Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı bir organizasyon ile Türkiye'de organ bağışı artmaktadır. İleri düzeydeki ülkelerle kıyasladığımız zaman, beyin ölümünün ülkemizde son derece az olduğunu görmekteyiz. Beyin ölümü olan hasta olmuyor mu, oluyor tabiî ki. Ama bu tespiti yapıp hasta yakınlarından organ bağışı taleplerimizde çoğu zaman geç kalıyoruz. Bakanlık bu durumda kurum kurucularının dikkatini çekti. Ve biz de ileri yoğun bakım ünitesi olarak, hastane olarak yoğun bakımımızın bu tablo içersinde olan bütün hastalarımızın yakınlarını tespit ederek, organ bağışında bulunmaları talebinde bulunduk. Şuana kadar yılbaşından itibaren 4 tane beyin ölümü tespitimiz mevcuttur. Dün hastamızın yakınları bu işi onaylamışlardır. Diğer öncekilerimizden onay alamamıştık” şeklinde konuşmasına devam etti.
YILDA ON TANE BEYİN ÖLÜMÜ TESPİT ETMEMİZ LAZIM
Bakanlığın beyin ölümleriyle ilgili yaptığı çalışmalar hakkında İka şu bilgileri verdi: “Bakanlığın bizden istediği, hastanede ne kadar suni solunum cihazı varsa, ventilatör dediğimiz, solunum cihazı varsa bir yıl içinde o kadar beyin ölümü vakası tespit edilmesini istiyor. Dünya standardı budur. Bizim hastanede 10 tane suni solunum cihazı var. Yılda on tane beyin ölümü tespit etmemiz lazım. Ama on tane, on bir tane, on iki tane olabilir, o hiç problem değil. Bu kadar suni solum cihazı ile hizmet veriliyorsa bizim ortalama yıllık bu kadar hasta beyin ölümü tespiti yapmamız lazım. Bu dünya ortalamasına konulduğu zaman çıkan bir ortalamadır. Bu üç olur hiç problem değil, o yıl o kadar tespit edilmiştir. Diğer açıdan baktığımızda da iyi durumdayız ülke olarak. Nedir bu? Tespit ettiğimiz beyin ölümlerinde organ bağışını kabul ettirme oranımız diğer ülkelere oranla yüksektir. Bu demektir ki, beyin ölümleri tespitlerimizi arttırırsak, organ bağışı olarak birçok ülkeden ileri duruma gelebiliriz.”
BEYİN ÖLÜMÜ TEŞHİSİ KOYMAK İÇİN ALTI DOKTORUN ONAYI GEREKLİ
Muhabirimizin Bakanlığın yaptığı bu çalışmanın sakıncaları olup olmadığı yönündeki sorusuna İka şöyle cevap verdi: “Şunu demek istiyorsunuz bir hastada beyin ölümü olmadığı halde beyin ölümü varmış gibi gösterilebilir mi? Böyle gösterilip organ nakli yapılabilir mi? Hayır böyle bir şey mümkün değildir. Bir hastanın beyin ölümü durumunda altı tane hekimin imzasının olması gerekir. Beyin ölümü tespit edebilmemiz için hastane idaresi başhekiminin, organ koordinatörünün, beyin cerrahi uzmanının, asabiye uzmanın, kalp doktorunun ve anestezi uzmanının onayı gereklidir. Bu uzmanların hepsinin yapacağı ayrı kriterleri vardır. Bu kriterler yerine oturmadıkça bu hastamıza beyin ölümü var dememiz imkansızdır..”
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla