Bolu Valisi bu sefer internet sitesinden Belçika'ya doğru uzanmışlar.

Balçika'da 7 Haziran'da yapılan seçimlerde Belçika Parlamentosu'na giren başörtülü Mahinur'un tasasına düşmüşler.

Mahinur üzerinden ülkemiz yönetim sistemi ve yasalarına yönelen göndermeler yapmışlar.

Bakın Sayın Vali'nin yazısından kimi alıntılar.

“Belçika."

Zaten tuhaf bir ülke…

Herkesin anadilini konuşması, federal devlet yönetimi olması, krallıkla idare edilmeleri, yabancıların istediği kadar mülk edinmesi, Türklerin her köşeye döner kebap lokantaları açmaları ve cami yapması yetmiyormuş gibi, şimdi bir de başörtülü vekil problemi çıktı.

Gerçi onlardan bu işi kafasına takan yok da, bizim memleket hop oturup hop kalkıyor.

Ya bir de demokrasi, hukuk, Avrupa Birliği diye diye başörtülü vekil işi bize de sıçrarsa, Allah korusun…

Ben günlerden beri Belçika Barolar Birliği'nin cüppeleriyle yukarıda resmi olan Nur Yüzlü ve Haşmetli Kral Leopold II'nin anıtına doğru yürümelerini bekliyorum.

Ama bırakın yürüyeni, tepki vereni bile yok…

Cumhuriyetle idare edilselerdi, belki başsavcıları gerekeni yapardı. O da yok…

“Frankofon Hıristiyan Demokratlar Partisi, laiklik karşıtı eylemlerin odağı olmuştur, cumhuriyet rejimini değiştirip yerine başka bir şey kuracaklar” diye kapatma davası açılabilecek Anayasa Mahkemeleri de yok…

Belçika YÖK'ü acilen toplanıp bir karar da almadı…

“Kaos Brüksel Meclisine girdi” diye manşet atan da yok…

Gece yarısı bildiri yayınlayan birileri de çıkmadı…

Yani her şeyiyle bir tuhaf ülke…

Biz halimize bakıp şükredelim:

Ülkemizde çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmış, cumhuriyetin kazanımlarını özümsemiş, her şeyi cahil halk kümelerinden daha iyi bilen, aydınlanmış jakoben bürokratlarımız var.

Bu gibi durumlarda derhal gerekeni yaparlar.

Bu gibi kişilere hadlerini bildirip vatandaşlıktan bile atarlar.

Yani biz emin ellerdeyiz.”