Yapılacak yeni kömürlü termik santraller, hükümetle muhalefeti yine karşı karşıya getirdi. İlimize bağlı Göynük ilçesinde de yapılması planlanan kömürlü termik santral projesi, Bolu AKP Milletvekillerinin dediği gibi gerçekten “sağlığa ve çevreye zarar vermeyen” teknolojiler kullanılarak mı yapılacak? Hükümetin bu tür santraller için, özellikle doğal güzelliklere sahip turizm bölgelerini seçmesi, ayrıca tartışılması gereken bir konu.

Hükümetin, Türkiye'nin kıyı bölgelerinde 46 yeni kömürlü termik santral kurulması için harekete geçmesi üzerine CHP, durumu Meclis gündemine taşıdı. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a; planlanan 46 yeni kömürlü termik santralin, turizm potansiyeli arz eden, su havzası, su kaynakları, tarımsal alan gibi özelliklere sahip bölgelerde seçilmesinin nedenini sordu. CHP İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, yeni yapılması planlanan 46 termik santrali, TBMM gündemine taşıdı. Ayhan, dünya yeni enerji kaynaklarının peşindeyken, Türkiye'de 46 yeni kömürlü termik santralin daha planlandığının, EPDK'nın söz konusu termik santral başvurularının bir kısmına lisans verdiği ve kimi Valiliklerin de "Çevre Durum Tespiti ve Taşıma Kapasitesinin Belirlenmesi" adı altında düzenlediği raporlarla, kömürlü termik santral yapımını kolaylaştırma yoluna gittiklerini kaydetti. Türkiye'nin henüz Yatağan ve Afşin  Elbistan termik santrallerinin doğa ve insan üzerinde yarattığı tahribatı onaramadığını anımsatan Ayhan, söz konusu hazırlıklara göre İzmir 4, Adana 7, Çankırı 2, Çanakkale 5, Hatay 5, Zonguldak 6, Sinop 4, Sakarya 2, Bolu, Balıkesir, Bartın, Kocaeli, Kütahya, Mersin, Bursa, Şırnak, Tekirdağ, Manisa, Edirne'de birer santral kurulacağını anlattı.

Termik santrallerin çıkardığı zehrin havaya ve suya karışması nedeniyle, solunum yolu hastalıklarının arttığı, kanserden ölümlerin çoğaldığı, tarım topraklarının ve bitki örtüsünün zarar gördüğü, deniz ve nehir gibi su kaynaklarının kirlendiğinin yargı kararları ve bilim çevrelerince kanıtlandığını ifade eden Ayhan, ABD'nin de 100 termik santral ihalesini iptal ettiğini kaydetti.

AKP KYOTO'DA SAMİMİ DEĞİL Mİ?

Türkiye'nin güneş, su, rüzgar, jeotermal gibi doğal enerjiler bakımından zengin olmasına karşın, bugün ülke su kaynaklarının sadece yüzde 25'inin kullanıldığını belirten Ayhan, "Buna karşın Türkiye, enerji ihtiyacının yüzde 80.2'si doğal gaz, fuel oil ve kömürle çalışan termik santrallerden, yüzde 19.6'sı hidroelektrik santrallerden ve yüzde 0.02'lik bir kısmını da güneş enerjisinden karşılamaktadır" dedi. Yapılması düşünülen termik santrallerinin özellikle ekolojik hassasiyete sahip Karadeniz, Ege ve Akdeniz'in kıyı bölgelerinde seçilmesinin, AKP hükümetinin Kyoto Protokolü konusundaki samimi olmadığını gösterip göstermediğinin açıklanmasını isteyen Ayhan, "Yeni termik santrallerin yapımının, hükümetinizce 'sağlıklı çevrede yaşama hakkı' öngören Anayasanın 56. maddesine uygun olduğu mu düşünülmektedir?" sorusunu yöneltti. Ayhan, hükümetin, dünyanın terk ettiği enerji kaynaklarına yatırım yaparak ithal kömür ve ithal doğalgaza bağımlı bir enerji politikası izlemesinin, çokuluslu enerji şirketlerinin Türkiye enerji politikalarındaki gücünün ve etkisinin sonucu olup olmadığının da yanıtlanmasını istedi.

NEDEN TURİZM BÖLGELERİ SEÇİLDİ?

İzmir Valiliği tarafından “Aliağa Çevre Durum Tespiti ve Taşıma Kapasitesinin Belirlenmesi" adlı rapor hazırlandığını kaydeden Ayhan, söz konusu raporla Aliağa'da yeni termik santrallerin yapılmasının önünün açıldığının ulusal basına yansıdığını anımsattı. Söz konusu raporun hangi bilimsel belge ve gerekçelere dayandığının kamuoyuna açıklanmasını isteyen Ayhan, "Bu raporun hazırlanması aşamasında üniversitelerden, yerel idare temsilcilerinden, meslek odalarından ve bölge halkından görüş alınmış mıdır? Planlanan 46 yeni kömürlü termik santralin, turizm potansiyeli arz eden, su havzası, su kaynakları, tarımsal alan gibi özelliklere sahip bölgelerde seçilmesi nedeniyle; Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın olumlu görüşlerine başvurulmuş mudur?" sorularına da açıklık getirilmesini istedi.