|
|||||||||||||||||||||||||||
Hangi hayvanın, hangi ötüşte ne istediğini bilirim | www.boluweb.com | Paylas |
Bu hafta, çok enteresan, çok yönlü, içimizden biri olup da bizden çok farklı özelliklere sahip birini tanıdık. Kendisi, Buse Akvaryum'un sahibi Hakkı Kayış. Çoğumuz ulusal televizyonlardan yüzüne aşinayız. 67 çeşit hayvan sesi çıkarabilen Türkiye'deki tek adam. Çocukluğundan beri kuşları, balıkları, tavşanları ve sayamadığımız 250 çeşit hayvanı ile yaşayan Hakkı Bey, aynı zamanda hayvanları ile konuşabiliyor. Biz de bu ilginç hikayeyi merak ettik ve soluğu Buse Akvaryum'da aldık.
Ne zamandan be ri bu işi yapıyorsunuz?
Ben çocukluğumdan beri bu işle uğraşıyorum. Aslında Yalovalıyım. Bolu'ya iki ay önce bu yeri açtım. Buradaki bütün hayvanlar benim kendi üretimim. Dışarıdan aldığım hiçbir şey yok. Hepsini Yalova'da evimde üretiyorum ve buraya getiriyorum. 15 günde bir gidip geliyorum.
Hayvan çeşitlerinizden bahseder misiniz?
Halk hayvana küstürülmüş. Önemli olan bir hayvanı verirken önce halkı eğitmek, hayvanı öldürmemek, ondan sonra bakacak kişilere teslim etmek gerekir. Yani gelişigüzel herkese hayvanları vermemek gerekir. İşyerimizde; kanarya, muhabbet kuşları, hamster, balık, tavşan, kaplumbağa… gibi bir çok çeşit hayvanlarımız bulunmakta. Yaklaşık 250 civarında hayvan çeşidimiz var. Bizim amacımız, halka hayvanı verip iki gün sonra sokağa salmasına neden olmak değil, ona sahiplenmesini sağlamak. Zaten verdiğimiz hayvanların periyodik olarak kontrol ve bakımını kontrol ediyoruz.
Hayvanların bakım aşamasından biraz söz eder misiniz?
Hepsinden söz etmem mümkün değil, çünkü hepsinin bakımı farklıdır. Ama örnek olarak, muhabbet kuşunu yavruluğundan itibaren mama ile besliyoruz. Mama karışımının içinde, havuç, maydanoz, elma… gibi 22 çeşit malzeme var. Kum olmalı kafeste, mürekkep balığının kemiği ve karalahananın olmasına dikkat ediyoruz. Karalahana normalde hayvanlarda ishallere yol açtığı söylenir. Hayır, ishal yapmaz, hem büyük bir besin kaynağıdır hem de tüylerinin çıkmasını sağlar. Renklerini sağlayabilmek için bol acı biber kullanıyoruz. Hayvanların ağızları yanmaz. Zaten doğaya çıktıklarında da acı bitkileri yiyerek renklerini koyulaştırıp açabiliyorlar. Hayvan bakımı hem çok kolay, hem de çok zor. Ama hayvanın bütün her şeyini takip etmeniz gerekiyor. Hayvanlar verilirken; nasıl yetiştirileceği, nasıl bakılacağı çoğu zaman öğretilmiyor. Bu nedenle hayvan müşteri tarafından alınıyor, bir müddet bakılıyor ondan sonra da bakımı bilinmediğinden hayvan ölüyor. Öldüğü için müşteri “Ben bir daha hayvan bakmayacağım. Onun günahına giremem” diyor. Bu sefer var olan hayvan sevgisi bitiyor. Ama biz istiyoruz ki herkes üretici hale gelsin. Evlerinde örneğin kuş üretebilsin. Üretsin gelsin bize yeniden satsın, hiç sorun değil. Yeter ki bu sevgiyi unutmasınlar. Hayvanı sevmeyen, insanı sevemez.
Hayvanların üretim aşamasından biraz bahseder misiniz?
3,5 aylıkken damızlık dediğimiz yavrular çiftleşmeye başlarlar. 1 ay sonra yumurtaları olur. Yılın 11 ayı yumurta yaparlar. Sadece 1 ay dinleniyorlar. Damızlık dediğimiz dişi kuşlarımız uzun süre verimli oluyorlar. Kimi 7 yıl kimi 15 yıl boyunca böyle devam edebiliyorlar. Ama bu çiftleşmelerde erkeklerin değiştirilmesi gerekiyor. Hep aynı erkek olduğu takdirde, yavrularda azalma, yumurtalarda boş çıkma olasılığı artıyor. Ama erkek değişimi olduğu zaman (biz buna kan değişimi diyoruz) verimlilik üst düzeyde devam eder. Evlerde ister kuş, ister balık, ister kedi… bütün hayvanların üretimi yapılabilir. Ve üretim yapılırken ses, koku gibi bir rahatsızlık söz konusu olamaz meydana geliyor. Ve çok zevkli bir iştir. Kafes hayvanlarının çoğunun ölümleri A vitamini eksikliğinden kaynaklanıyor. Bunu da ya ilaçla ya da elma ile temin edebilirsiniz. Elmayı, sürekli bulunabileceği için az az verilerek, hayvanların bu ihtiyacı karşılanabilir.
Müşterileriniz daha çok hangi hayvan türlerini tercih ediyorlar?
Bunu tam olarak bilmiyorum. Bazen tüm gün boyunca, “Golden” soruyorlar. Golden bir köpek cinsidir. Bazen balık alıyorlar, kuşlara yoğun talep var. Değişiyor yani, tam olarak tespit edemiyorum. Keklik ve bıldırcın soruyorlar bazen. Ama bu türler yaban hayvanlarına girdiği için bizim satışımız yasak. Üretme iznimiz de yok zaten. Müşterilerim bazen ağaçtan düşmüş, çatıdan düşmüş yaralı hayvanları getiriyorlar. Biz de burada onu tedavi eder, iyileştiğinde tekrar onu doğaya göndeririz.
İleride yapmayı planladığınız hedefleriniz var mı?
Önümüzdeki günlerde, etlik tavşan çiftliği kurmayı planlıyoruz. Hastanelere ve diyet et yiyen herkese dağıtmak amaçlı bir çalışmamız var. Hatta kafeslerimiz hazır, çok kısa süre sonra hizmete açacağız. Tavşan etinin kolesterolü sıfırdır. Bu nedenle kolesterol hastaları bu eti rahatlıkla yiyebiliyor. Etlik tavşanlar 60–70 kiloya kadar çıkabiliyor. Bu nedenle çok büyük hayvanlar.
Hayvan sevgisi olan ve böyle bir yeri işleten biri olarak sizce biraz çelişkili değil mi etlik tavşanlar?
Halkımızın hata yaptığı durumlardan biri de bu. Hayvanı sevmek ayrı konu, yetiştirmek ayrı konu, kesmek ayrı konu, yemek ayrı konu. Hiçbirini birbirine karıştırmamak gerekli. Birbirine karıştırdığınız zaman içinden çıkamazsınız. Yeri geldiği zaman duygusallığı bir yana koymak durumundasınız. Ot yemeyelim, kestiğimiz zaman ot kuruyacak, et yemeyelim kestiğimiz zaman hayvan ölüyor. Bunları düşündüğümüz zaman çok farklı şeyler çıkar. Rızkları veren bunlardan faydalanmamız için vermiş. Bunlar kullanmadığın zaman zararı olabilecek şeyler. Örneğin, mantarı toplamayıp yemediğin takdirde, bir daha onu da bulamazsın.
Hayvanları çok seven biri olarak, onlarla olan iletişiminizi açıklar mısınız?
Sadece hayvan beslemek ve üretmekle uğraşmıyorum. Onlar nasıl ses çıkartıyorlarsa, 67 çeşit hayvan sesini ben de çıkartabiliyorum. Bu hayvanların seslerini benzetme değil, aynısını çıkartırım. Ben bir horoz sesini çıkartabilmek için 1,5 ay uğraştım. Birkaç defa boğulma tehlikesi geçirdim. Ama sonunda başardım. Bu benim işim. Hayvanların o sesi çıkartırken nefesi nasıl çektiğine, ötüş anında ne yaptığını dikkatle inceledim. Ayrıca hangi hayvanın hangi ötüşte ne istediğini bilirim. Bu konu ile ilgili çalışmalarda bulundum. Film setlerinde, programlarda hayvanların yerine, ben bağırırım, ben öterim. Bu konuda roller aldım. Yarışma programlarına katıldım. Şener Şen, Aysel Gürel, Kemal Sunal ile çalışmalarım da oldu.
|
|
|
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ana Sayfa Tüm Haberler Türkiye Güncel Haberler Bolu Güncel Haberler Türkiye Son Dakika Haberler Türkiye Siyasi Haberler Türkiye Spor Haberleri Dünya Güncel Haberler Türkiye Egitim Haberler Türkiye Magazin Haberler Haber Arşivi En Çok Okunan Haberler En Çok Yorumlanan Haberler Haber Yolla