KESK Dönem Sözcüsü Metin Demirel, hükümetin “Kürt açılımı” konusundaki görüşlerini, yaptığı bir açıklama ile dile getirdi. Demirel yaptığı açıklamada, “Türkiye toplumu kendi tarihi, birikimi ve potansiyeli ile bu sorunu çözebilecek güce,özgür,eşit,kardeşçe yaşama iradesine sahiptir. Kürt sorunu artık çözülmelidir” dedi.
KESK Dönem Sözcüsü Metin Demirel yaptığı açıklamada, “On binlerce insanımızın hayatına mâl olan, çözümsüzlük politikaları sonucu çıkmaza sokulmuş Kürt sorununda, çözüm olanaklarının nispeten tartışılabildiği bir dönem yaşıyoruz. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere, devletin en yetkili ağızlarının çözümü telaffuz ettiği bu koşullarda, sözü olan herkesin, katkı sağlayabilecek her kurumun ve örgütün sözünü söylemesi, yaklaşımını ortaya koyması gereklidir. Bu nedenle Başbakanın gecikmeli de olsa DTP ile görüşmesini son derece önemli buluyoruz” diye konuştu.
KÜRT SORUNU MUTLAKA ÇÖZÜME KAVUŞTURULMALIDIR
Demirel açıklamasının devamında, şunları söyledi: “Bu süreçte baştan bu yana Türkiye'nin toplumsal dokusuna, renklerine ve kardeşliğine sahip çıkan, halkların kardeşliği ilkesini, kendi kurucu ilkesi olarak gören KESK olarak bizler de çok ağır bedeller ödedik. Sendikamız Eğitim-Sen anadilde eğitim hakkını savunan tüzük maddesi nedeniyle kapatılmayla tehdit edildi. Bu süreçte KESK olarak onlarca sendikal kadromuzu infazlarda yitirdik. Baskılara, sürgünlere, soruşturmalara ve işten çıkarmalara muhatap olduk. Kürt sorunu mutlaka çözüme kavuşturulmalıdır.”
GEÇMİŞLE YÜZLEŞME VE GERÇEKLERİ ORTAYA ÇIKARTMA SÜRECİ BAŞLATILMALIDIR
Sorunun çözümü için basit bir formül önerdiklerini belirten Demirel, “Bugüne kadar bu konuda ne yapıldıysa şimdi tersi yapılmalıdır. Savaşa karşı barış; şiddet yerine hoşgörü; ötekileştirmeye karşı yerine koyma; yaralama yerine tedavi etme; inkar yerine tanıma. Cumhuriyet tarihi boyunca bu ülke topraklarında yaşayan tüm halklara, farklı inanç ve kültürlere, her türden muhaliflere karşı gerçekleştirilen inkâr, ayrımcılık ve yok etme politikalarını, faili meçhul cinayetleri, siyasi suikastları, katliam ve provokasyonları tümüyle masaya yatıran bir “geçmişle yüzleşme ve gerçekleri ortaya çıkartma” süreci başlatılmalıdır. Uygulanabilir, somut ve kısa-orta-uzun vadede yapılacakların belirlendiği, tarafların üzerinde hem fikir olduğu, sivil toplum, emek ve meslek örgütlerinin, aydınların katkı sunduğu bir eylem planı çıkarılmalı, öncelikle yapılması gerekenler hemen hayata geçirilmelidir” dedi.