Tarım Bakanlığı, tarımda birim alandan en yüksek verimi elde etmek amacı ile bir çalışma başlattı. 'Havza Bazlı Destekleme Modeli' adı verilen proje kapsamında, ilimizde de bazı ürünlere destek verilecek.
Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı, 'Havza Bazlı Destekleme Modeli' projesi ile birim alandan en yüksek verimi elde etmeyi planlıyor. Bolu ilinin de yer aldığı havzalarla ilgili geniş bilgi almak için, Bolu Tarım İl Müdürü Mehmet Altun ile görüştük. 3 yıldır sürmekte olan proje ile ilgili olarak Altun, “Çalışmanın sonucunda ülkemiz 30 tarım havzasına bölündü. Bu tarım havzaları aynı iklime sahip, aynı ürünün rantabl (verimli) yetişebileceği alanlardır. Bolu ilimiz de bu tarım havzaları içerisinde iki ayrı havzaya giriyor. Bu havzalardan bir tanesi Kuzey Batı Anadolu Havzası, diğeri de Söğüt Havzası'dır. Kuzey Batı Anadolu Havzasının içerisinde, Bolu (Merkez, Mengen, Yeniçağa, Gerede, Dörtdivan, Kıbrıscık), Karabük, Çankırı ve Kastamonu'nun bir kısmı, Ankara'nın da bir kısmı bu havza içerisine giriyor. Söğüt Havzasında ise, Bolu (Göynük, Mudurnu, Seben), Bilecik, Bursa ve Kütahya'nın bir kısmı ile Ankara ve Eskişehir'in birkaç ilçesi yer almaktadır” dedi.
ÜLKE İÇİN STRATEJİK OLAN 16 ÜRÜN BELİRLEDİ
Bölgelere göre daha çok verim alınabilecek ürünlerin belirlendiğine dikkat çeken Altun, “Tarım Bakanlığı, belirlenen tarım havzalarında, yetişen ürünler içerisinde ülke için stratejik olan 16 ürün belirledi. Bu ürünler, buğday, arpa, ayçiçeği, mısır, çavdar, soya, yulaf, aspir, nohut, çeltik, mercimek, zeytin, kuru fasulye, kanola, çay ve pamuk. Bu ürünler içerisinde hangi havzada hangi ürünler daha rantabl yetişebiliyorsa, o ürünler devlet tarafından desteklenmeye alınıyor. Bu 16 ürün içerisinde bizim ilimizde Kuzey Batı Anadolu Havzası'nda 10 ürün, Söğüt Havzası'nda 14 ürün Tarım Bakanlığı'nın havza çalışması içerisine alınmış bulunmaktadır” şeklinde açıklama yaptı.
ARTIK BİZ KENDİ KENDİSİNE YETEN 7 ÜLKE İÇİNDE OLDUĞUMUZ İÇİN ÖVÜNMEYECEĞİZ
Altun çalışmanın amacını, “Havza çalışması mevcut olan birim alandan daha fazla üretimi getirecek. Böylece çiftçi bu yüksek verimden daha fazla gelir elde etmiş olacaktır. Ülke olarak kendi ihtiyaçlarımızı belirlemek zorundayız. Artık biz kendi kendisine yeten 7 ülke içinde olduğumuz için övünmeyeceğiz, biz Tarım Bakanlığı olarak, Türkiye'de yaşayan bireyler olarak ülke insanlarının total gıda ihtiyacını karşılayıp, bir taraftan da diğer ülkelere gıda ihraç etmeliyiz. Gıdaya dayalı tarım sanayisini geliştirmemiz lazım. Amacımız ithalat miktarımızı minimuma çekip, ihracatımızı arttırmaktır” sözleriyle açıkladı.
ÇİFTÇİLERİMİZ İSTEDİĞİ ÜRÜNÜ YETİŞTİREBİLİR, BU KONUDA BİR ENGEL YOK
Çiftçilerin hepsine ulaşıp bilgilendirme yapacaklarını belirten Altun, “Mevcut olan çiftçilerimizin tümü bizim kayıt sistemimizde var. Sistemde, çiftçilerimizin sahip olduğu alanın miktarı ve ölçümü kayıtlı. Tabiî ki çiftçilerimiz istediği ürünü yetiştirebilir, bu konuda bir engel yok. Ancak biz bakanlık olarak stratejik ürünleri destekliyoruz. Bu ürünler dışında da mazot ve gübre desteğimiz oluyor ama stratejik ürünler diğer destekleme kalemlerimizle ekstra desteklenecek. Ayrıca bu ürünler ekiminden, hasadına ve satışına kadar her şekilde destek kapsamındadır. Örneğin yağlı tohumlarda bizim 1,5 milyar dolarlık bir ithalatımız söz konusu. Bu yüzden soya, kanola gibi yağlı tohumları bu stratejik ürünler içerisine aldık. Ve bu ürünlere teşvik edici ekstra bir destek sağlıyoruz” dedi.