İnsanların hayatlarında en mutlu olduğu anların başında, anne baba olduklarını öğrendikleri ve bebeklerini kucaklarına aldıkları an gelir.
Bebekleri prematüre doğan ebeveynler için ise yorucu bir maraton başlar. Onlar için en önemli şey, bebeğin yaşamasıdır. Gelişen tıp teknolojisi sonucunda, geçmişe oranla daha çok bebek yaşatılıyor.
Ancak bu olumlu gelişme beraberinde, erken teşhis edilmediği taktirde, her iki gözde de körlüğe yol açan Prematüre Retinopatisi hastası bebeklerin sayısında da artışa neden oluyor. Hastalığın körlüğe dönüşmesini engellemenin tek yolu ise, erken teşhis ve tedaviden geçiyor.
Bebeklerin gözlerindeki damarlar, doğuncaya kadar gelişir. Erken doğan bebeklerde bu gelişme tamamlanmadığı için, doğduktan sonra da devam eder. Prematüre bebekleri yaşatmak için yüksek konsantrasyonlarda verilen oksijen, gözdeki damarların anormal gelişmesine sebep olur. Bunun sonucunda ise damarlanması tamamlanmamış bebeklerin retinalarında kısaca ROP olarak tabir edilen, Prematüre Retinopatisi hastalığı meydana gelir. Erken dönemde tedavi edilmezse, her iki gözde de körlüğe yol açar. Hastalığa yakalanan bebek sayısındaki yükselişe rağmen, Türkiye'de sadece birkaç hastanede tedavi yapılabiliyor.
Prematüre Retinopatisi'nin en sık görüldüğü grup 1.000 gramın altında doğanlardır. Bu nedenle 1500 gramın altında ve 32'inci haftadan önce doğmuş tüm bebeklerin mutlaka ROP muayenesinin yapılması gerektiğini söyleyen Dünyagöz Grubu doktorlarından Op. Dr. Umur Kayhan, yeni doğan bebekler konusunda uzmanlaşmış çocuk doktorları ve oftalmalogların birlikte çalışması ile, ROP'un erken tanısı ve tedavisinin mümkün olduğunu vurguluyor. Kayhan ayrıca, bebeklerde rastlanan akciğer, kalp damar rahatsızlıkları, ağır enfeksiyonlar ve beyinde yaşanabilecek problemlerin de retinopati riskini artırdığına dikkat çekiyor.