Ekrem Yücel'i tanımayan yoktur. Kalbi Boluspor aşkıyla atan, hatta bu uğurda hastaneden kaçan gerçek taraftarlardan biri. Kendisi şu an Boluspor Taraftarlar Derneği'nin başkanlığını yapıyor. Amacı ise, tüm taraftar derneklerinin tek çatı altında toplanması.

Önce kısaca bize kendinizi tanıtır mısınız?

Ben 1970 yılında, Bolu'nun Kızılağıl Köyü'nde doğmuşum. 11 yaşında çalışmaya başladım. Halen Karayollarında çalışıyorum. Evliyim, 3 çocuğum var.

Sizin Boluspor'a ilginiz ilk ne zaman başladı?

15 yaşındayken bende Boluspor aşkı başladı. Ben küçükken simit satardım. Maçlara gireceğim, top toplayacağım diye can atardım, koştururdum. Gerçek anlamda 1988 yılında Bolusporlu oldum. Karşıyaka maçından sonra, Küçük Erol trafik kazası geçirmişti. Ben o gün, Dışkapı Hastanesi'nde yatıyordum ve olayı haberlerde öğrendim. Ertesi sabah ameliyatım vardı, ben o gece hastaneden kaçtım. Sanki Küçük Erol'un derdine çare olabilecekmişim gibi. O tarihten bu güne sıkı bir Bolusporluyum. Gönlümde hiçbir zaman başka takım, büyükler olmamıştır. Benim sevdam Kırmızı-Beyaz.

Boluspor Taraftarlar Derneği kaç yılında kurulmuştur?

Derneğimiz 1992 yılında Oğuz Günay ağabeyimiz tarafından kurulmuştur. O zamanlar Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nde çalışan Sucu Ayhan (Usta) ağabeyin Gölyüzü'nde kahvesi vardı. Taraftarlar orada toplanırdı. Ben bu camianın içine orada girdim.

Siz ne zamandan beri Boluspor Taraftarlar Derneği Başkanısınız?

2001 yılından bu yana, Boluspor Taraftarlar Derneği Başkanlığı görevini yürütüyorum. Bu bir sevgi olayıdır. İçimizdeki Boluspor aşkıdır.

Derneğinizin halen kaç üyesi bulunuyor, lokaliniz veya büronuz var mı?

Bugün 1965 Taraftarlar Derneği ve Yarenler Taraftarlar Derneği'nin içinde bulunan birçok arkadaşımız bizim bünyemizdeydi. Gerek arkadaşlarımızın hataları, gerek benim hatalarım sonucunda bazı ayrışmalar oldu. Ben 2005 yılından itibaren şahsi olarak sıkıntılı bir süreç yaşadım. Ailevi sorunlarım, maddi sıkıntılarım oldu. Ben görevlerimi ihmal etmemeye çalışsam da, sorunlarımın neticeleri arkadaşlarıma ve gruplara yansıdı. Onların bazı taleplerini yerine getiremediğim anlar da oldu. Ben lokal işini zaten 2006 yılında bitirmiştim. Şu anda lokalimiz de, büromuz da yok. Derneğin resmi işlerini ben evden takip ediyorum. 2010 yılı içersinde Derneğimizin kongresini de yapacağız. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Boluspor olmasaydı ben şimdi Bolu'da bu durumda olmazdım. Benim Boluspor'a vefa borcum var ve ödüyorum da.

Bu sezon taraftarla birlikte deplasmana gittiniz mi?

Ben kamu kurumunda çalıştığım için, işim gereği her deplasmana gidemiyorum. İmkanlarımız ölçüsünde gidiyoruz. En son Samsunspor maçına gittik. 3-0 yenildik, üzüldük tabii.

Diğer taraftar dernekleriyle ilişkileriniz nasıl?

Ne Yarenlerle, ne de 1965'le hiçbir sorunumuz yoktur. Kamil'le de, Sinan'la da kardeşiz. Benim önerim bütün taraftar derneklerinin bir çatı altında toplanmasıdır. Böyle bir birlik sağlanırsa; Boluspor'un menfaatine uygun düşmeyecek, kulübe zarar verecek her türlü sorunu göğüslememiz daha kolay olacaktır diye düşünüyorum. Ben şu anda 1965 Taraftarlar Derneği'nin bulunduğu mekanın Boluspor Taraftarları Sosyal Tesisi haline dönüştürülmesini ve üç derneğin bu çatı altında faaliyetlerine devam etmelerini teklif ediyorum.

Siz bu görüşünüzü kulübe sundunuz mu?

Ben Sayın Başkan'a, 1965 Derneği kurulmadan önce bile bazı tekliflerde, önerilerde bulundum. Ancak her defasında “proje getir, proje sun” cevabını alarak geri çevrildim, frenlendim. Ondan sonra başarısız oluyorsun. Çünkü gelirin yok, imkanın yok. Tabii senin dernek olarak büyüme şansın olmaz. Sayın Başkan taraftar derneklerine aynı yakınlıkla yaklaşmadı. Birleştirici olmadı. Hatta ayrımcılığa izin verdi. Bize hep üvey evlat muamelesi yapıldı. 3 yıl önce yaşadığımız bir olaydan sonra, Sayın Başkanla ilişkim bozuldu. Kendisine saygım azaldı.