Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, siyasetin ekonomiyi yürüyemez hale getirdiğini belirterek, “Ekonomiden sorumlu olanlar, Başbakan ve yönetimi hala diyorsa ki 'Bu ülkede kriz yok', bu demek oluyor ki milletin dertlerini görmediğini, sorunlarını görmediğini, aksine kendi ekonomisinin iyi olduğunu gösterir. Kendi kişisel ekonomisinin iyi olması, bu ülkenin ekonomisinin iyi olduğunu göstermez” dedi.
Abdüllatif Şener, eşi Berrin Şener ile birlikte önceki gün partisinin Bolu İl Başkanlığı Kadın Kolları'nın Ortaklar Otel'de düzenlediği yemeğe katıldı. Kapıda çiçeklerle karşılanan Şener çifti, partililerin sevgi gösterileri ile salona girdi. Abdüllatif Şener'in eşi Berrin Şener, yemekten önce partili kadınlara kısa bir konuşma yaptı. Abdüllatif Şener, eşi Berrin Şener'i konuşmasından sonra öperek tebrik etti.
SİYASET KAVGA ÜZERİNDEN YÜRÜYOR
Daha sonra açıklamalarda bulunan Abdüllatif Şener, Türkiye'deki siyasetin kavga üzerinden yürütüldüğünü belirterek, “Şu anda ülkede olan siyaset de budur. Biz buna soğuk savaş dönemi siyaset tarzı diyoruz. Bizim siyaset anlayışımızda kavga ve kin yoktur. Türkiye Partisi, Türkiye'nin partisidir. Bu partinin çatısı altında dindar insanlar da gönül huzuru içerisinde yerlerini alacaklardır. Dindar olmayan insanlarımız da yerlerini alacaklar” dedi. AK Parti'nin kavgalarla zihinlerde kimlik oluşturmaya çalışarak yoluna devam ettiğini açıklayan Şener, “Siyaset çözüm yeridir. Ama mevcut iktidarı ve muhalefeti ile siyasetin kendi dertleriyle, kendi sorunlarıyla ve kendi bozuk yapısıyla ülkedeki sorunları arttırdığını görüyoruz” diye konuştu.
EN FAZLA İŞSİZ TÜRKİYE'DE
Dünyanın en fazla işsizinin Türkiye'de olduğunu belirten Şener, siyasetin ekonomiyi yürüyemez hale getirdiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Ekonomiden sorumlu olanlar, Başbakan ve yönetimi hala diyorsa ki 'Bu ülkede kriz yok', bu demek oluyor ki milletin dertlerini görmediğini, sorunlarını görmediğini, aksine kendi ekonomisinin iyi olduğunu gösterir. Kendi kişisel ekonomisinin iyi olması, bu ülkenin ekonomisinin iyi olduğunu göstermez. Rakamlar ortada. Türkiye'de sanayi çöküyor, tarım bitiyor. Tekel işçilerinin içinde bulunduğu durum yanlış özelleştirme politikalarının sonucudur. Sadece yabancılara yapılan satışlarla Tekel fabrikalarının kapanması değildir sorun. Sadece Tekel işçilerinin mağduriyeti de değildir. Ayrıca Türk tütünü de bitmiştir, yerini Virjinya tütünü almıştır. Siyaset ekonomiyi yürüyemez hale getirdi. Siyaset kavgaları ve endişeleri derinleştirdi. Aynı zamanda siyasi ve sosyal bir kriz var. Hırsızlık, gasp, cumhuriyet tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı. Boşanma, aile içi cinayet, şiddet, uyuşturucu. 1 yıl içerisinde bin 500 çocuk kaçırıldı. Tacizler, organ mafyası hepsi devrede.”