Rektörlük seçimlerinde vakfın tansiyonu giderek tırmanıyor. Cumartesi günü İBV Başkanı Ahmet Baysal'la İstanbul'da yaptığımız yüz yüze görüşmenin ardından,dün bir sıcak gelişme daha yaşandı. Vakfın yönetim kurulu, bu gün rektörlük seçimleriyle ilgili bir toplantı gerçekleştirdi. Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi Necdet Gören yaptıkları toplantıyla ilgili gazetemize yaptığı açıklamada: “Gerekçe göstermeksizin birinci sırada en fazla oy almış kişi neden üçüncü sıraya atıldı. Bunu anlamakta sıkıntı çekiyoruz. Biz isterdik ki burada demokratik bir seçim yapıldı, bu seçime saygılı olunsun, biz de vakıf olarak en ufak bir müdahalede bulunmamız söz konusu olmasın. İlk seçim sürecinde böyle bir karar almıştık. Seçim sonunda YÖK'ün yaptığı davranışı kesinlikle doğru bulmuyoruz. Vakıf olarak bu konuda bu gün toplantı yaptık. Yaptığımız toplantıya Şerafettin Erbayram, Mesut Kalaycıoğlu ve ben katıldım. Bir de sekreter olarak Mustafa Yaman katıldı. Vakıf Başkanımız Sayın Ahmet Baysal'ın bu konudaki görüşleri nettir. Biz vakıf başkanımızın görüşlerinin arkasındayız”dedi.

VAKIF OLARAK RAHATSIZIZ

Gören açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Daha önce bu konuda bir toplantı yaptık, fakat bu durumu kamuoyuna duyurmadık. Yaşanılan gelişmeler sonrasında bazı gerçeklerin görülmesini istiyoruz. Vakfın bu konuda bir kararlılığı vardır. Vakıf üyeleri ortak karar almıştır. Bütün üyeler fikir birliği içindedir. Ama son dönemde gelişen olaylarla birlikte bizim içinde bulunduğumuz durum ve geliştirdiğimiz tavır ortaya çıkmıştır. Neticede YÖK arzu edilmeyen bir sıralama yapmıştır. Vakıf olarak rahatsızız.”

SEÇİME SAYGILI OLUNMASINI İSTEDİK

Gören, İBV Başkanı Ahmet Baysal'ın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den talep ettiği randevu ile ilgili, “Bu süreçte ne olur ne olmaz mı bilmiyorum. Vakıf Başkanımızın Sayın Cumhurbaşkanı'ndan bir talebi var. İnşallah bu talebe uygun bir cevap verilir. Bu güne kadar vakıf yönetim kurulu ve mütevelli heyeti olarak kararlarımıza sadık kaldık. İstedik ki seçime saygılı olunsun. Ama maalesef siyasetin egemen olduğunu görüyoruz. Bu durumu da şahsen doğru bulmuyoruz. Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi örneği görülmeyen bir üniversitedir. Bütün çalışmalarını devlete bağışlayan bir kurumdur. Vakıf olarak bu durumdan rahatsızlığımızı ifade ettik” dedi.