Her restoranın bir de mutfağı vardır. Biz beyaz masa örtülü, şık mekanlarda eğlenirken, göremediğimiz bir kısım insan da bize en iyiyi sunabilmenin çabası içindedirler. Bizim için, o anlar eğlencenin ve rehavetin vaktidir. Mutfaktakiler için ise o dakikalar, telaşın, emeğin vaktidir.
Boluspor'un da bir mutfağı ve emekçileri var. Karaçayır'daki Boluspor, sadece yönetim, futbolcular ve teknik heyetten ibaret değil elbette. Onlar Boluspor'la yatıp, Boluspor'la kalkıyorlar. Kulübün her sorunuyla boğuşuyorlar. Takımın ne derdi olursa koşuyorlar. “Abi, arabasının lastiği patlasa futbolcumuzun, biz hallederiz” diyorlar.
BOLUSPOR İÇİN CANIM FEDA
İşte Yusuf Körçoban. Aslen Çorumlu, 52 yaşında. Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü'nden emekli. 5 yıldır Boluspor'da çalışıyor. Sahaların bakımını yapıyor, kalorifer kazanını yakıyor. Yusuf Körçoban, “Ben Boluspor'un her işini yaparım. Takım kazanınca biz de çok seviniyoruz, huzur oluyor. Takım kaybedince üzülüyoruz, moraller bozuluyor” diyor. Ali Kayaoğlu 40 yaşında, Karabüklü. 2 yıldır Karaçayır'da. Futbolcuların çayını demliyor. Futbolcular Ali'yi çok seviyormuş. Ali de futbolcuları çok seviyor. Her isteklerini yerine getirmeye çalışıyormuş. “Marketten alış verişlerini bile yaparım” diyor. Ayrıca Ali'nin 14 yaşında bir oğlu var. Burak 8 yaşında futbola başlamış, şimdi Boluspor'un U 14 takımında stoper olarak görev yapıyor.
Rasim Yılmazdemir Hoca şimdi Burak'ı şekillendiriyor. Ali Kayaoğlu, “Ben Karabüklü olmama rağmen, Boluspor'luyum. Ekmeğimi buradan kazanıp, yiyorum. Boluspor için canım feda” diyor.