DSP İl Kongresi dün gerçekleştirildi. Gerçekleşen kongreye DSP Genel Başkanı Masum Türker katıldı.Türker yaptığı konuşmada,“Hükümet uyuyor” dedi.

Belediye Eski Nikah Salonu'nda gerçekleşen kongreye yoğun katılım oldu. Kongreye DSP Genel Başkanı Masum Türker ve çevre illerden il başkanları katıldı. Tek liste halinde yapılan seçimde İrfan Özdemir yeniden başkanlığa seçildi. Kongrede konuşma yapan DSP Genel Başkanı Türker, Bolu'yla ilgili ilginç anılarını kongrede paylaştı.

DEMOKRATİK SOL PARTİ, BU SİYASAL BOŞLUĞU DOLDURACAKTIR

Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından Bülent Ecevit döneminden bu yana DSP Zonguldak İl Başkanlığı görevini sürdüren Nurhan Başoğlu konuşma yaptı. Başoğlu yaptığı konuşmada, “Türkiye'deki iktidar boşluğunu ancak Demokratik Sol Parti doldurabilir. İnançlara saygılı laik yapısıyla, Atatürk milliyetçiliği, Atatürk ilkelerini çağdaş zirveye taşımasıyla, hukukun üstünlüğünü ön planda tutuşuyla, emeğe saygısıyla Demokratik Sol Parti bu siyasal boşluğu dolduracaktır. 12 Eylül'den sonra, 12 Eylül faşist darbesinden sonra en eski parti biliyorsunuz, Demokratik Sol Parti kaldı siyaset sahnemizde. Demokratik Sol Parti'nin bu boşluğu doldurmasındaki en büyük olgulardan biri de, devlet yönetme yeteneğidir. Onun için önümüzdeki ilk yapılacak olan seçimlerde, Demokratik Sol Parti ve diğer siyasi partilerin liderlerinin hiç birinde olmayan Demokratik Sol Parti'nin şansı olan ekonomist bilirkişi, siyasi bilge Sayın Masum Türker Genel Başkanlığında partimiz iktidara yürüyecek. Çünkü ülkemizin en büyük sorunu ekonomidir, işsizliktir, aştır” dedi.

BOŞALAN YÖNETİMLERİ TAMAMLADIK

Başoğlu'nun konuşmasının ardından kürsüye DSP İl Başkanı İrfan Özdemir çıktı. Özdemir yaptığı konuşmada şunları kaydetti: “Böyle bir Genel Başkanımızın olması, Demokratik Sol Parti için ne kadar şans ve önemli ise, Türkiye için de o kadar önemlidir. Artık ekonomi bilmeyen, ekonomiden anlamayan siyasi yöneticilerin, hele başbakan olması hiç de uygun olmayacaktır kanaatindeyim. Bu bizim için bir şanstır, kendileri kongremize katılmak suretiyle de bizi şereflendirdiler, tekrar kendilerine teşekkür ediyor ve saygılar sunuyorum. Ben siyasal bir konuşma yapmayacağım dedim ama İl Başkanı olarak partimizin çalışmalarıyla ilgili bazı bilgiler vermek isterim. Biz il yönetimi olarak boşalan bazı ilçelerimizin yönetimlerini tamamladık. Örgüt kurulumuz atamalarını yaptılar ve oralarda kongrelerimizi yaptık. Tüm kongrelerimize arkadaşlarımızla beraber katıldık. Buralarda gördük ki, ilçelerimizde partimize yeni yeni katılımlar oluyor ve bizi bekliyorlar, bunu gerçekten çok ciddi olarak izledik gördük.”

GAZETELER SADECE IMF'YI YAZIYORLAR

Türker açıklamasını şu şekilde sürdürdü: "Türkiye'de bu hafta ciddi bir gösteriş yapılması gerekiyordu. İsveç'te sözde Ermeni soykırımını tanımlayan bir kanun teklifi kabul edildi. Hepinize soruyorum? Bu kanun tasarısı kabul edilene kadar hiçbirimizin İsveç meclisinde böyle bir kanunun görüşülmekte olduğunu duydunuz mu? Gazeteler sadece IMF'yı yazıyorlar. İşimiz bitti diyorlar, o da yalan. IMF temsilcisinin ne zaman kapatacağını açıklasınlar. Amerika'yı duyduk. Peki, bu İsveç'in önemi ne? Bu kararda başka etnik, başka dindeki insanları da sokuyorlar soykırımın içine. Lozan'da Türk vatandaşıyım diyen ve azınlık statüsünü kabul etmeyen Süryaniler, bu kanun kapsamı içine alıyorlar. Bu Türkiye'nin dış politikada ne kadar zayıfladığını gösteriyor. İsveç'te bu tasarı kabul edilirken bizim Dışişleri Bakanı Finlandiya'daymış. Onun da haberi yok."

KABADAYI KABADAYILIĞINI SÜREKLİ SÜRDÜREBİLENDİR

Hükümetin prestij kaybettirdiğini ifade eden Türker, "Türkiye aleyhinde bir kanun teklifi geçiyor, ardından bizim başbakanımız çalım yaparak, 'Büyükelçiyi çekeceğim' diyor. ABD elçisini çektin de ne oldu? Ama senin bakanın Finlandiya'da İsveç bakanı ile bu işi konuşuyor. Türkiye öylesi bir kıskaç içinde ki, kabadayı kabadayılığını sürekli sürdürebilendir. Birisi ona 'höt' dediği zaman sinemdeyiz. Şimdi 'Gerekirse ilişkilerimizi keseriz' diyor. 20'ye yakın ülkede soykırım ile tasarının kabul edilmesi var. Bunların hepsi bu dönemde oldu. İsviçre'de kabul edildi. Hiç durduk yere Hollanda'da kabul edildi. Orada kabul edilmesi demek, Ermeni soykırımı aleyhinde konuşmanızı yasaklıyorlar. Bu kanunlarla üstü örtülü faşizm getiriyorlar. Bizim hükümetimiz uyuyor, ciddi bir şekilde prestijimizi kaybettiriyor. Seyirci mi kalacağız? Bu hükümetin ve bu iktidarın bitmesi şart" diye konuştu.

Yapılan kongre sonrası İl Başkanlığı'na yeniden İrfan Özdemir seçildi. Özdemir Başkanlığındaki yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu: İsmail Özpek, Mustafa Çetin, Ahmet Sadettin Karageyik, Tahsin Güney, M. Mithat Çokal, Ali Akkaya, Serpil Çağalıoğlu, Hülya Keskin, Sebiha Kılıç, Necati Tekin, Ali Çimşir, Ali Aktan, Mehmet Türedi, Yakup Yıldırım.