Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Uzun, yine bir konuştu pir konuştu. Önce CHP İl Başkanı Tanju Özcan'a çattı, ardından da Metin Yılmaz'ı ve Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ı topa tuttu.
Dün partisinin il başkanlığında basınla bir araya gelen Abdullah Uzun, gündeme dair yine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Uzun yaptığı açıklamada, Aktaş Mahallesi'ne yaptıkları ziyaretten, kaplıcaların giriş fiyatlarının yüksekliğinden bahsetti. Uzun açıklamasının devamında, “Biz açıklamalarımızı Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Tanju Bey'in gönlü hoş olsun, bizi kaile alsın diye yapmıyoruz. Halkın istekleri doğrultusunda yapıyoruz. Bizim muhalefet anlayışımızda temel vardır. Haklının yanındayız, haksızın karşısındayız. Haklı olan CHP olsun, biz sonuna kadar onun da yanındayız. Haksız olan Saadet Partisi'nin bir idarecisi olsun haksızsa biz onun da karşısındayız. Muhalefet anlayışımızın özelliği şudur; biz belden aşağı siyaset yapmayız. Bizim siyasi ahlakımız medeniyet değerlerimizle ölçüşür. Muhalefet yaparken insanların ne ailesine, ne kılık kıyafetine, ne inançlarına, ne de ticari hayatlarına söz söyleriz. Bizim muhalefetimiz kişilere değil, kişilerin temsil ettikleri siyasi zihniyetlerinedir. Halkımız Tanju Özcan'ın belden aşağı muhalefet anlayışını tasvip etmemektedir. İzmir'de, Bolu'da, Mersin'de olduğu gibi CHP İl Başkanı Sayın Özcan'ın da kısa vadede siyaset hedefi varsa, ona sözümüz yoktur. Bolu'da iktidar partisinin yapmış olduğu yanlışları eleştirip, çözüm önerilerini getirip, doğruyu bulmak adına bunu yapıyorsa, ben böyle il başkanı olan Tanju Özcan'ın altına imzamı atarım. Tanju Bey'in gerçekleri saf çıplaklığıyla halkımıza ifade etmeye, gerilen halkımıza sevgi dolu olmaya yönelik böyle açıklamalar yapmaya davet ediyorum” dedi.
BİZ ZATEN ŞİŞMAN OLDUKLARINI BİLİYORUZ, ANLATMASINA GEREK YOK
Uzun, son dönemlerde Vali ve Belediye Başkanı arasında yaşanan gerilimle ilgili olarak, Bolu Milletvekili Metin Yılmaz'ı eleştiren Uzun şöyle konuştu: “Belediye Başkanını ve iktidar partisi il başkanını ve milletvekillerini bir araya gelerek bu kamplaşmayı çözmeleri gerektiği konusunda göreve davet ettik. Sayın Metin Yılmaz'ın, Sayın Belediye Başkanı'nı bütün Bolu halkına şikâyet etsin diye biz o daveti yapmadık. Biz onlardan beraber oturup iki kurum arasındaki diyaloğu sağlamalarını istedik. Sayın Milletvekilimiz önce bir yoldan bahsetti. 'Biz şişmanlar burada yürüyoruz. Bir kişi daha aramıza giremez, yürümek sanattır. Vali Bey'den yanayız. Belediye Başkanı uyumlu değil' dedi. Biz zaten bunları biliyoruz. Sayın Milletvekilimizin AK Parti İl Başkanı'yla nasıl yürüdüklerini, Belediye Başkanı'nın aralarına sığamayacağını anlatmasına gerek yok. Belediye Başkanı'nı Bolu halkına şikâyet etmesine gerek yok. Şikâyeti biz yaparız. Biz muhalefetiz, siz çözüm üretirsiniz, iktidarsınız. Siz aranızdaki diyalogsuzluğu düzeltmekle mükellefsiniz.”
AK PARTİLİ BELEDİYE BOLU'DA KORKU İMPARATORLUĞU KURDU
Belediye çalışmalarına da değinen Uzun, “Mahallelerde yapmış olduğumuz çalışmalar neticesinde, ortak bir paydada buluştuk. Belediyemiz geçtiğimiz 6 yılda daha önce yapılmamış bazı hizmetleri yapmıştır. Bazı hizmetleri halkımız takdir etmiştir, bazı hizmetleri ise eleştirmiştir. Bunları saygıyla karşılıyoruz. Fakat tüm bunların yanında herkesin birleştiği, Belediye Başkanı ve ona bağlı idarecilerin Bolu'da bir korku imparatorluğu oluşturmalarıdır. Halkımız Belediyenin baskısından korkarak adeta kabuğuna çekilip 'la havle' çekmektedirler. Biz de buradan Sayın Belediye Başkanımıza gezdiğimiz tüm mahallelerdeki esnaflar ve halk adına ricada bulunuyoruz. Sayın Başkanımız, siz kendinizi Bolu hizmetkârı olarak tanımlıyorsunuz. Partinize AK diyorsunuz. Ama sizin ve partinizin varlık sebebi olan Bolu halkı, sizden ve belediyenizden korkuyor. Hizmet yaptığınız halk, sizden artık sadece hizmet beklemiyor. Sizden güler yüz ve sevgi bekliyor. Bu kavgacı üslubunuz sadece size ve çevrenize zarar vermiyor, hizmetinde olduğunuz halkınıza ve seçmenlerinize de zarar veriyor. Gelin halkınızla barışın. Gelin korku imparatorluğunu yıkın, yerine sevgi imparatorluğunu kurun."