Bolu'da kültür, sanat yaşamımıza yön veren bir dergi çıkar. 7 yıldır her türlü zorluğa göğüs gererek yaşamını sürdüren bu dergi hepimizin bildiği gibi Sanat Sokağı Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi'dir. Bir diğer ise henüz emekleme safhasında olmasına karşın içeriğindeki anlamlı çabalar, özen ve zenginlikle uzun ömürlü olacağının sinyallerini veren Fikir “Fikri hür, vicdanı hür” Dergisi. Bu hafta bu iki derginin son sayılarını değerlendireceğiz.
SANAT SOKAĞI KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT DERGİSİ
Yıl 7, sayı 36, İmtiyaz Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Semra Kocabaş. 7 yıl önce Bolu'da sanat ve edebiyata dair ilgisi, merakı olanlar, birikimlerini toplumla paylaşmak isteyen bir grup sanatsever bir araya geldiler. Önce küçük bir ofis, olanaklarını birleştirerek ofis donanımı alırlar ve 1999 seçimleri öncesi yola çıkarlar. Sanak Sokağı adını verdikleri ilk çalışmalarının toplumda ilgi uyandırdığını görünce, dergiyi periyodik hale getirmeye karar verirler. Zordur. Bolu gibi küçük illerde dergi çıkarmak. Farklı bir kağıt, renkli baskı, sayfa düzeni ulusal formatla yerel etkinlikleri kaynaştıran bir yapı oluşturma…
Yüksek maliyet, emek, artı mesailer, Bolu dışında yaşayan ünlüleri Bolu ile buluşturma çabalarının ek masrafları. Velhasıl zordur bu iş.
Dergiyi eline alan Bolulu formatı, içeriği beğenir ama aklında da “kadın başın” Semra Kocabaş'ın bu işi ne kadar, nasıl sürdürebileceğini de için için sorgular. Meşakkatli yürüyüş bütün olumsuzluklara rağmen devam eder ve Sanat Sokağı dergisi şaşırtıcı bir aşama kaydederek, ulusal formata doğru bir çizgi izlemeye başlar. Artık sanat Sokağı Adana'da, Ankara'da, Erzurum'da, Trabzon'da, Van'da, Rize'de ve daha birçok ildeki kitapevlerinde sevenleri ile buluşmaktadır.
Tirajı 4 bin-5 binleri bulmaktadır zaman zaman.
Tabi bu başarısında Semra Kocabaş'a omuz veren Erhan Güçer ve Mehmet Demirci'nin katkılarını unutmamak lazım.
Şimdi sanat Sokağı Dergisi'nin 36. Sayısını sizlere tanıtalım istiyoruz. Bolu Valisi'nin Abant'taki uygulamalarına ağıt yakan Alaz'ın bir şiiri ile başlıyor dergi. Ve de sular altındaki çam ağaçlarının çığlığını resmeden bir Abant fotoğrafı ile… Bir Aşık Veysel çalışması, Nihat Genç'in biraz soft değinmelerinin olduğu uzunca bir yazı. Derginin bu sayıdaki konuğu ise Halit Akçatepe ile yapılan yüz yüze bir röportaj. Tekel işçilerinin direnişinin de unutulmadığı dergide, Orman Yüksek Mühendisi Seyfettin Kiniş'in “Aşık olduğunda erkekler ne hisseder” başlıklı ilginç bir yazısı var.
Dergide göze çarpan bir eksiklik ise Bolu ile ilgili hiçbir çalışmaya yer verilmemiş olması.
FİKRİ HÜR,VİCDANI HÜR BİR DERGİ: FİKİR
Bolu yerel basınında üç genç arkadaş, farklı görevlerde bulunan üç arkadaş bir araya gelirler. Artık kendi işlerinin patronu olma kararındadırlar. Fikirlerini, Bolu'ya ve hayata dair düşüncelerini bir dergi etrafında bir araya gelerek düzenlemek niyetindedirler. Ertuğrul Turan, Umut Dura ve Muharrem İşler. Fikirevi Reklam Ajansı'nı kuran Muharrem İşler daha sonraları gruptan kopar. Fikirevi Reklam Ajansı'nın ilk belirgin etkinliği çıkardıkları ve şu an elimizde 6. sayısı olan Fikir dergisi.
Fikri hür, vicdanı hür olmak dergiyi çıkartanların rehber sloganı olarak seçilmiş. Dergide Bolu'nun yakından tanıdığı 8 kişi yazar olarak katkılarını sunuyor.
Öncelikle Bolu Belediyesi'nin imarethane ve sosyal tesislerinin tanıtıldığı dosya çalışması dikkat çekiyor. Bolu siyasal yaşamının renkli kişisi Saadet Partisi İl Başkanı Abdullah Uzun'un röportajı ise mutlaka okunmalı. Yedigöller'den henüz uyanmayan toprak ananın ve gölcüklerin kış-bahar karışımın betimleyen fotoğraf ise bir harika. Farklı kuşaklardan 3 AL mezunu 3 ismin bir araya getirildiği bölüm ise okunmaya değer. Bolu Atatürk Lisesi son dönemde unutulan, bir köşeye atılan lisenin tekrar gündeme taşınması açısından son derece faydalı bir çalışma olmuş.
İlçelerden Göynük'ün tanıtıldığı çalışmada, Göynük'ten daha çok Göynük Kaymakamı'nın öne çıkması ise belki eleştirilecek bir nokta. Fikir Dergisi'nin 6.sayısında Abant'ta yaşanan doğa katliamı, Boluspor ve kültürel faaliyetler de unutulmamış.
Fikir Dergisi'ne ve Fikirevi Reklam Ajansı'na uzun ömürlü bir basın yaşamı diliyoruz.