Özgürlük ve Dayanışma Partisi, dağıttığı çağrı metninde “Emekçilerin, işçilerin, işsizlerin sesinin daha fazla duyulmaya başladığı, fabrika kapılarında, üniversitelerde, sokaklarda mücadelelerin yükseldiği yeni bir dönemin içerisindeyiz. TEKEL direnişi bu yeni dönemi temsil etmektedir.

TEKEL direnişi yıllarca suskunluğa mahkûm edilerek güçsüzleştirilen muhafazakârlığa ve teslimiyete karşı güçlü bir başkaldırı olmuştur. Kendi geleceğine kendi söz ve eylemleriyle sahip çıkan işçiler yeni bir yol açmıştır. Ve şimdi bu yol 1 Mayıs'a çıkacaktır. Emekçilerin yükselen mücadelesi AKP eliyle sürdürülen sömürü ve soygun düzenine karşı mücadelenin devrimci olan yolunu göstermiştir. Bu mücadeleler AKP iktidarını sarsmış, zayıflatmış yeni bir gelecek umudunu ise yeşertmiştir. 1 Mayıs'ta bu mücadelelerin izlerini süreceğiz” ifadeleri yer aldı.

'DEMOKRATLIK ROLÜ KAPMA' ARAYIŞINDALAR

Dağıtılan çağrı metininin devamında “Bu yıl 1 Mayıs'ın bir diğer önemli yanı ise 33 yıl sonra 1 Mayıs'ın Taksim'de kutlanmasıdır. AKP iktidarı ve Vali Muammer Güler Taksim'in kendileri tarafından 'açıldığı' söyleyerek 'demokratlık rolü kapma' arayışındalar. Taksim meydanı emekçilerin mücadelesi sonucunda kazanılmıştır. Taksim'in yeniden 1 Mayıs alanı olmasına neden olan emekçilerin Taksim ısrarı ve dirençli tutumuyla birlikte, son dönemde işçiemekçi hareketinin güçlenmesi, TEKEL direnişinin bunun doruk noktası olarak yaşanmasıdır. 1 Mayıs gün geçtikçe yaygınlaşan işsizliğe ve güvencesiz çalışmaya karşı güvenli bir gelecek mücadelesini diğer yandan da emekçilerin eşitlikçi ve özgürlükçü anayasa talebini birleştirerek 'Eşit, Özgür ve Demokratik bir Türkiye' çağrısıyla Taksim'de ve ülkenin birçok merkezinde alanlarda olacağız. 1 Mayıs gücünü emekçilerin ülkenin her yerinden yükselen sesinin birliğinden alacaktır” ifadeleri yer aldı.