Sohbetimize Cuma günü bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Boluspor eski başkanı ve gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Süha Alparslan, Muharrem Demirel, Caner Güngör ve Mustafa Nuri Gürsoy kongre öncesini değerlendirdi.

Süha Bey, siz Boluspor Başkanlığına aday olan bazı isimlerden rahatsızlık duyduğunuzu daha öncede dile getirdiniz. Bize bunun sebebini açıklar mısınız?

SÜHA ALPARSLAN

Bu iş kolay değil. Başkanlık biraz cesaret ister. Becikoğlu, Hakkı Fidan' a “Sen kimsin” dedi. Çok haklı bir davranış biçimi değildi. Çünkü Hakkı Fidan'ın Bolu'da bir ismi var. Hakkı Fidan'ın Bolusporluluğu var. Hakkı Fidan, Hakkı Fidan'dır. Ben burada Ercan Albayrak'a sen kimsin derim. Sen kimsin kardeşim? İki sene Boluspor yönetiminde çalış, ondan sonra da çık, ben başkan adayıyım de. Yok öyle hikaye. Boluspor Başkanlığına adaylık açıklaması bu kadar ucuz değildir. Başkanlık hiç ucuz değildir.

MUHARREM DEMİREL

Süha Başkanımızın söylemiş olduğu şeyler güzel. Şu manada, hakikaten yöneticiliğin kalitesinin artması için çok güzel mesajlar.

CANER GÜNGÖR

Şimdi herkes bir Başkan tarifi yapıyor. Kimi “baldırı çıplak “ olmayacak diyor. Kimi diyor “ deli” olmayacak.

Süha Bey, sizde Boluspor Başkanlığı yaptınız. Sizin başkan olmadan önce bir Boluspor'luluk süreciniz var mıydı?

SÜHA ALPARSLAN

Ben Boluspor Başkanı nasıl oldum? Ankaragücü maçına gidiyoruz. – 1 kazandığımız maç. Şehirde gidecek otobüs var, para yok. Gittim ben terzi Muzaffer'e, ( Çetinkaya ) “Al ağabey şu on milyarı, 0 tane otobüs tut” dedim. Yan komşusu halıcı Mehmet Altın'la otobüsleri tuttular. Kaça tuttular, kimden kiraladılar ben bilmem. Sabah 06.00'da bende kalktım, manzara ilginçti. Tam anlamıyla “Bir millet uyanıyor” tablosu vardı. İnanılmaz bir şey 0 – 50 otobüs var. İnsanlar otobüslere koşuyorlar. Sonra bir Sarıyer maçı vardır. Küme düştüğümüz yıl. Ben Boluspor'un kendi sahasında yaptığı ilk maçı biliyorum. Ne bileyim ben bir sürü böyle merhalelerden geçiyorsun. Kolay değil be kardeşim. Hakikaten kolay değil.

Caner Bey, geçtiğimiz günlerde Boluspor Yönetimi, Orduspor maçında Erdem Özgenç' e yönelik tepkilerden dolayı, Bolulu Yarenler Taraftarlar Derneğini eleştiren bir bildiri yayınladı. Siz daha bu bildiri yayınlanmadan önce, yapılan için zamanı doğru değil diye uyarıda bulunmuşsunuz. Bu doğru mu?

Ben işin olumsuz noktalara gideceğini düşündüğüm için kendi fikrimi söyledim. Yoksa bizim haddimize değil Başkana “bildiri yayınla, yayınlama“ demek. Ben fikrimi beyan ettim. Belki fikrimi beyan etmemde yanlış. Aslında önce bildiri yayınlanır, sonrada ben köşemde düşüncemi yazarım. Ama Bolu küçük yer olduğu için gazeteciliği de tam kurallarına göre oynayamıyoruz. Şurada ligin bitmesine iki hafta kalmış, zaten ortam gergin, bu tip açıklamalarla iyice germeye gerek yok. Necip Çarıkcı' nın Ankara' dan dönüşünde yakalanmış bir birlik, beraberlik doğmuştu. Ben Erdem'e yapılan küfürleri tasvip etmiyorum. Ama olayı da abartmayacaksın, üstünü kapatıp, geçeceksin. Atla deve değil. Hem görevi bırakacağız diyorsunuz, hem ligin bitmesine iki hafta kalmış taraftarı hedef alan bir basın açıklaması yapıyorsunuz. Arkasından buna taraftar grubundan cevap geliyor. Bundan cesaret bulan topçusu çıkıyor, açıklama yapıyor.

MUHARREM DEMİREL

Buralara niye geldik, bunlar çok önemli. Ligin bitmesine iki hafta kalmış. Önce herkes birbirinin varlığını kabul edecek. Burada nefisler ön plana çıkıyor. İki sezondan beri insanlar toplumun menfaatlerinin peşinde koşmaktan ziyade, bireylerin peşinden koşuyor. İsim vereyim Ali Hocanın, Veli Hocanın, Coşkun Hocanın peşinden koşuyor. Keşke karşılıklı bu açıklamalarda olmasaydı. Bir sezon bitmiş, umutlar gitmiş. Heyecanlar bitmiş. Biz halen neler yapıyoruz. Biz büyüksek, büyük düşünmek zorundayız. Biz kumlar olarak birbirimizi yerken, seller malı götürüyor.

Mustafa Bey, Boluspor Yönetimi'nin bildirisiyle ilgili sizin düşünceniz nedir?

Yayınlanan bildiriyi ben farklı bir açıdan değerlendirmek istiyorum. Boluspor yönetiminin basın açıklamasını manevi olarak yönetimi terk etmek istemediklerine bağlıyorum. Olağanüstü bir karar almışlar ama bu karar en son basın açıklamasıyla birlikte sürklase olmuştur. Yönetim bu açıklamayla sürecin devam ettiğini göstermiş oldu. Bu Olağanüstü kongre kararı bir güven tazelememi? Bu bildiri aslında düşünce olarak yönetimden kopmak istemediklerine dair bir kanıttır. Yönetimin Olağanüstü kongrede de görev alabileceğinin bir sinyalidir. Bolu, Süper Lig kriterlerine her anlamda haiz bir yer. Gerek tesis bakımından, gerekse ulaşım ve otel anlamında her şey hazır. Burada vizyon ve misyon anlamında bir paylaşımsızlık var. Bütün iş yönetimde. Yönetim galiba bunlardan ders çıkarıyor. Bu itibarın tekrar kendilerine dönebileceğini de hissediyorlar. Var olan süreci tamamlamak istiyorlar gibi bir izlenim var bende.

Caner Bey, bu sezon Boluspor çeşitli sorunlarla karşılaştı. Bunlardan dolayı sezon başındaki hedeflerinde çok gerisinde kalındı. Sizce bu sorunlar neden çözülemedi?

Bolu' da bu sene bir kriz yaşandı. Bu krizi yönetecek bir tane lider ortaya çıkmadı. Krizi bence Başkan yönetmeliydi. Elini masaya vurmalıydı. Başkan kriz ortamını yönetemedi. Kriz ortamlarını yönettiğiniz ölçüde lider olabiliyorsunuz.

MUSTAFA NURİ GÜRSOY

Kriz ortamını yönetememenin faturasını direkt olarak Necip Çarıkcı' ya kesmek yönetimin en başında olması konumuyla doğru bir tespit olur. Ama Bana göre burada krizleri yönetemeyen gruplar var. Futbolcu grubu içinde takımın 3 tane kaptanı var. Teknik Heyet, Taraftar ve yönetimde krizi yönetemedi. Basın burada en uygun duruşu sergiledi. Yazısından, eleştirisinden imtina etti. Çok düzgün yazılar yazarak, bu krizi en iyi Bolu yerel basını yönetmiştir. En doğru duruşu köşe yazarları ve spor yazarları sergilemiştir.

MUHARREM DEMİREL

Ben son olarak şunu ifade etmek istiyorum; her taraf, kendi varlığını bir yerlere kabul ettirmeye çalışıyor. 2008 yılında bir bildiri yayınlanmıştı. Tarih 12 şubattı. Başlık şuydu, “Herkes haddini ve yerini bilsin.“ Basın, taraftar, Başkan, herkes haddini ve yerini bilecek. Herkes birbirinin işine karışırsa işte Boluspor bu günlere gelir. Bu, o günlerin bugün yeşermesidir, başka bir şey değildir. Herkes birbirinin işine elini uzatmaya başladı. Herkes işini bilecek.

Süha Bey, son olarak size şunu sormak istiyorum. Bu belirsizlik kongre gününe kadar devam eder mi?

Niyetleri açık ve net bir biçimde açıklamadığınız sürece bu muğlaklık devam eder. Burada benim gördüğüm en istekli aday Yılmaz Becikoğlu'dur, aslanlar gibi istiyor.