Bolu Valisi Halil İbrahim Akpınar, dün gerçekleşen İl Genel Meclisi Toplantısı'na başkanlık etti. Akpınar toplantı esnasında, Abant'la ilgili açıklama yaparken ilginç bir uyarıda bulundu. Abant'la ilgili eleştiri yapan köşe yazarı ve çevre örgütlerinin temsilcilerine “tuzu kuru” benzetmesi yapan Akpınar, vatandaşı yapılan eleştirilerle ilgili uyararak; “Tuzu kuruların dolmuşuna binmeyin” dedi.
Vali Halil İbrahim Akpınar, dün yapılan İl Genel Meclisi Toplantısı'nda, “Türkiye'nin muhtelif yerlerinde görev yaparken uğraşıp didinip bir torba çimento alamadığımız günleri de biliyoruz. Bugün nereden geldik. Bir köyde menfez yapılabilmesi için Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü karar alamıyordu. Köy Hizmetleri nereye hangi çalışma yapılacağına karar veremiyordu. Bölge Müdürlüğü'nden gelip bu konuda karar veriyorlardı. Bölge elemanlarını o bölgeye getirmekte özel gayretler gerektiriyordu. O elemanlar gelip o bölgeyi geldikten sonra yapılacak işi programa koyuyorlardı. Yapılacak yatırım da asla o yıl yapılamıyordu. İleriki yıllarda yapılabiliyordu. O arada kimi torpillilerin işleri çıkıyordu ve onların işleri yapılıyordu. Ama şuan bizim bir yerde menfez ihtiyacımız olduğu vakit, bizim idareye bağlı teknik eleman gerekli incelemeleri yapıyor ve ihtiyaç olan yere gerekli çalışmalar yapılıyor. Bizim hiç haberimiz olmadan gerekli işler yapılıyor” dedi.
ELEŞTİRİRKEN İNSAFI ELDEN BIRAKMAYALIM
Akpınar açıklamasının devamında, “Ben Ağrı'dayken gördüm, KÖYDES kapsamında menfez yapım işleri de vardı. Köyün muhtarı 5 yıl uğraşmış menfezleri yaptırabilmek için, ancak programa girmiş. Bir menfez yapım işi 5 yıl sürmüş. Çok da hizmet yapılıyor, bunları da kabul edelim. Bolu gibi dağınık yerleşim yerine sahip ve 270 bin nüfusa sahip bir ilde vatandaşlarımız bin 150 farklı yerleşim biriminde yaşıyor. Yerleşim başına 90 kişi yaşıyor ve biz bu vatandaşımıza hizmet götürmeye çalışıyoruz. 2 bin kilometreye yakın yol ağı var. Bu konuda eleştiri yaparken insafı da elden bırakmayalım” diye konuştu.
BİR ŞEY YAPMAMIZI İSTEMEDİLER
Vali Akpınar'ın yaptığı açıklamaların ardından CHP İl Genel Meclisi Üyesi Sabahattin Öztürk söz aldı. Öztürk yaptığı açıklamada, “Biz köylerimize, ilçelerimize ve merkez ilçeye yapacağımız hizmetlerde daha iyi çalışabilmek ve daha iyi yatırımlar yapmak adına, Abant'ta yapılacak yatırımları daha sonra yapsaydık, öncelikli olarak mevcut sorunları gidermeye çalışsaydık daha iyi olmaz mıydı?” dedi. Öztürk'ün açıklamasına Vali Akpınar şu açıklamayı yaptı: “Bizim Çevre Orman Bakanlığı'ndan Abant'ı hangi şartla aldığımızı biliyor musunuz? Biz Bakanlık'tan Abant'ı gerekli altyapı çalışmalarını yapmak, gerçekleştirmek şartıyla aldık. O şartla verdiler. Bizim Abant'la ilgili bir şey yapmamızı istemediler. Oturalım istediler. Boluspor'a verelim istediler. Bolsupor da Ahmet'e versin. Alınan parayla iki tane futbolcu alınsın. Çöpler bile toplanmaktan aciz duruma düşülsün. Yani biz bu maksatla almadık. Kimse de bize Abant'ı bu maksatla vermedi.”
ORASI ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK GİBİ OLACAK
Akpınar, Abant'ta yapılan yatırımların geri döneceğini ifade ederek, “Ayrıca Abant'ta yapılan hizmet sadece Bolu'ya yapılan bir hizmet değil. Türkiye'ye yapılan bir hizmettir. Abant'ta yapılan bir yanlışın sesi tüm Türkiye'den geliyor. Görüyorsunuz takip ediyorsunuz. Yapılan bu hizmet önemliydi. Yapılan hizmet kendi kendisini finanse edecek bir hizmet. Oraya yatırılan her kuruş para fazlası ile geriye dönecek. Zaten şuanda geliyor. Kış dönemi olmasına rağmen 300350 Bin TL civarında şuan para girdi bütçemize. Ben 2010 yılının sonuna kadar 1 Milyon TL'ye yakın gelir elde edeceğimizi düşünüyorum. Yani orası altın yumurtlayan tavuk gibi olacak. Velev ki diyelim ki Abant'tan hiç para gelmesin, biz sadece geçen sene Maliye Bakanlığı'nın göndermediği para faslından 2 Milyon TL fazla para ödedik. Bu konuda sordunuz mu bu parayı neden ödedik diye” dedi.
YAPTIĞIMIZ HİÇBİR ŞEY YANLIŞ VE GEREKSİZ DEĞİL
Yapılan çalışmaların hiçbirinin yanlış ve gereksiz olmadığının altını çizen Akpınar açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: “Abant'ta yapılan düzenleme hayati öneme haiz. Oranın yapılması lazım ki kanalizasyon hattı olsun, işletmelerin tuvaletlerinden çıkan fosseptiklerinden sızan su göle girmesin. Göl temiz kalsın. Elektrik hattı yeraltına alınsın ki çevredeki bu görsel kirlilik olmasın. Yol doğru düzgün olsun ki insanlar güvenli bir biçimde hem ulaşımlarını sağlasınlar hem yürüsünler. Bunlar yapılıyor. Yaptığımız hiçbir şey yanlış ve gereksiz değil.”
BİNLERCE EV SULAR ALTINDA KALMAYACAKTI
Birkaç gün önce Ağrı'da yaşanan sel felaketinin yöneticilerin basiretsizliğinden kaynaklandığını ifade eden Akpınar, “Ağrı'da binlerce ev sular altında kaldı. Bazı yaşananlar felaket falan değildir. Kara kader falan da değil. Bazı felaketler basiretsiz idarecilerin yapmadığı veya yaptığı işlemlerin sonucunda meydana geliyor. Murat Nehri Ağrı'nın içersinden geçiyor. Fırat Nehri'nin en büyük koludur Murat Nehri. Ağrı'nın merkezinden geçer. Avrupa'da büyük şehirlerin neredeyse hepsinden büyük bir nehir geçer. Yapılacak çevre düzenlemesiyle de oraya cennet gibi bir görünüm katar. Bizim şehirlerden geçen nehirlerde kanalizasyon hattı oluyor. Herkes kanalizasyonunu,fosseptiğini oraya bağlıyor. Açık kanalizasyon hattı oluyor. Ben Murat Nehri'nin kıyısını düzenleyelim dedim. O dönemki Belediye Başkanına sen 18 uygulaması yap dedim. Çevrenin düzenlemesi yapalım etrafta mesire alanları, piknik alanları yapalım dedim. Murat Nehri'nin kıyı düzenlemesini ve seslemesini de DSİ olarak biz yapalım dedim. Kabul ettiremedim. O zaman bu dediğimizi yapsalardı şuan Ağrı'da mahalleleri su basmayacaktı. Binlerce ev sular altında kalmayacaktı” şeklinde konuştu.
O FAKİRLİĞİ BURALARDA GÖREMEZSİNİZ
Akpınar, Ağrı ile yaptığı açıklamanın devamında, “Şimdi gidip görseniz o fakirliği buralarda göremezsiniz. Evinde zar zor bir çul bir çaput olan insanlar bir yer yatağı var. Burada olduğu gibi apartman daireleri sular altında kalmıyor. Kırık dökük evler sular altında kalıyor. Yapılması gereken bir iş yapılmadığı için bu sorun ortaya çıkıyor” dedi.
EN ÇOK ELEŞTİRENLER ALLAH RAZI OLSUN DİYECEKLER
Akpınar, Abant'ta yapılan çalışmaları bugün eleştirenlerin yarın memnun olacaklarını ifade ederek şöyle konuştu: “Abant'ta menfezler kırık dökük vaziyette çalışıyordu. Dokunmasaydık bir şey olmazdı. Şiddetli yağışlarda o Abant bir metre değil iki metre yükselirdi. Ama yapılan bu hizmetle yükselmeyecek. Ben şuan inanıyorum. Bizi bu konuda en çok eleştirenlere Allah razı olsun diyecekler iyi ki burayı yaptınız diyecekler.”
BİZE SALDIRDILAR, ÇAMUR ATTILAR, İFTİRA ATTILAR
Akpınar açıklamasının sonunda, “Bir de bize saldırdılar, çamur attılar, iftira attılar. Bir kısmı bunu bilinçli olarak yaptı. Bir kısmı bunu bilinçsiz olarak yaptı. Ama sonuçta iyi bir Abant reklamı oldu. Bazılarının tuzu kuru arkadaşlar. Ben Bolululara şöyle seslenmek istiyorum. Tuzu kuruların dolmuşuna binip de bir şeylere kapılmayın. Bu eleştirenlerin bir kısmı aylık 10 Bin TL, 20 Bin TL geliri olan insanlar. Bir kısmı iş adamı on bin, yirmi binle değil, milyonlarla oynuyorlar ve gördükleri her yere inşaat yapıyorlar. Abant'ta yapılacak olan hizmetleri ideolojik olarak istemiyorlar. Türkiye'de bir şey yapılmasını istemiyorlar. Üçüncü köprüye karşı çıkan grup aynı şekilde buraya da karşı çıkıyor. Ama Boluluların işe ihtiyacı var. Bolu'nun ekmeğe ihtiyacı var” dedi.