Gazetemizin Genel Yayın Yönetmeni Süha Alparslan, yine gazetemizin güçlü kalemi Mustafa Nuri Gürsoy, yerel basının deneyimli ismi Caner Güngör ve Boluspor camiasının her daim içinde bulunan Bülent Velioğlu ile yaptığımız spora dair sohbetimize, dün bıraktığımız yerden devam ediyoruz. 

         Süha Bey, sonuçta bir kongre yapılacak. Boluspor Kongreleri demokratik bir ortamda yapılmıyor mu ? Kongrenin üzerinde bazı ipotekler, vesayetler mi var ?  

Boluspor Kongrelerinde pek demokrasi olmaz. Çünkü üyelik yapısının ne olduğunu kimse bilmez. Kulüpte nasıl bir üyelik yapısı var? Üyeler nasıl oluşmuştur? Herkes aidatını ödemiş midir? Aidatını ödemeyen üyelerin oy kullanması nasıl sağlanacaktır? Yoksa birileri toptan bazı üyelerin aidatını mı ödeyecektir ? Ben Boluspor Kongrelerinde, bizim bildiğimiz demokratik teamüllere uygun bir genel kurul görmedim. Bir benim Başkan seçildiğim kongrede böyle bir durum vardı. İki aday vardı, Yusuf Yaman ve Mehmet İnceayan. Bir orda gördüm, o kongre de elektrikli bir hale dönüştü. Bunun dışında ben hiçbir kongrede teamüllere uygun demokratik ortamı görmedim. Şimdi Yılmaz Becikoğlu için durum farklı mıdır, bilmiyorum. Kulüpteki üye yapısını bilmeden, üyelerin kim olduğunu bilmeden, üyelerin nasıl oy kullanacağını bilmeden bir şey söylemek mümkün değildir.  Bu işleri hep Cemal Aga ( Öztürk ) ayarlardı. Kongre öncesi her şeyi planlar, düzgün bir şekilde halledilmesi için gereken koşulları oluştururdu. Şimdi o koşulları kim oluşturacak ? Orada kim kongre taktiklerini geliştirecek ? Onu bilmiyorum. Ama benim tek özlemim şu; her kim seçilecekse, mutlaka bütçesini adam gibi kongreye, kurula, haziruna şeffaf biçimde anlatmalı. Boluspor’ un mali raporlarını Seyit Ali Özkoç yapıyor. En azından seçimlerde demokrasiyi sağlayamasak bile; adam gibi bir mali tablo, adam gibi bilanço, insanları ikna edici, kaynakları net bir şekilde belirtilmiş rapor sunulmalı. Raporlar kafalarda soru işaretleri bırakmayacak kadar net ve şeffaf olmalı. Bu olay bence kongrede kimin seçileceğinden daha önemli.

   Süha Bey,Sizin üzerinde durduğunuz bir konu var. Necip Başkan devam ederse, yönetim kurulu içinde revizyon şart diyorsunuz.Önemli ölçüde bir revizyon mu gerekiyor ?

Maçların çoğuna giden eski bir yönetici olarak ben; mevcut yönetiminde, yöneticilikten daha çok bir kankacılık görüyorum. Arkadaşlık ilişkileri yöneticilik ilişkilerinin önüne geçmiş. Elbette yöneticiler birbiri ile arkadaş olacaklar ama,arkadaşlık işletme körlüğüne yol açar.Bu yarenlik bırak tribünlerde kalsın,yarenlik yöneticilere bulaşmasın.Burası bir kulüp.Kulüpte yöneticiler yönetici olmalı,arkadaş değil.O kişileri söylememe gerek yok. Bolu’da bu isimleri herkes biliyor. Artık bu kişiler gırgırı, şamatayı bırakmalı. Yöneticiler; İbrahim Yaman, Mehmet Adıyaman, Muzaffer Çetinkaya ciddi çalışan görev adamları olmalı. Osman Gürsoy, Hasan Aksoy gibi sağduyulu insanlar göreve devam etmeli. Gırgır için, şamata için, isim için yönetime gelmemek lazım. Kafaya tencereyi yediğin zaman yanında olup da, olaya müdahil olmayanların, tüyenlerin Boluspor’un yönetiminde olmalarının, yönetici sıfatıyla tribünde oturmalarının bir anlamı yok.

Bülent Bey, Başkanlık için yaşanan süreçte bu kadar fazla adayın ortaya çıkmasını siz nasıl yorumluyorsunuz ?

Boluspor’ da başkanlık kaosunun yaşanmasının tek sebebi Necip Çarıkcı’dır.Bunu hep söylüyorum.Yöneticilere de söylüyorum.Diyorlar ki Boluspor yönetiminde birlik, beraberlik var.Birlik beraberlik var diyorsunuz, üç günde üç aday çıkıyor. Beş gün daha beklenseydi, iki aday daha çıkardı. Yönetimde çatlak var o zaman.

Mustafa Bey, Boluspor’ un bu kongresi için olumlu günlerin başlangıcı olacaktır diyebilir miyiz ?

Boluspor’un önünde olağanüstü bir kongre kararı var. Dolayısıyla bütün kongrelerin başlangıcında her başkan adayı ve yönetimi bir umutla ortaya çıkar. Bolu şehri de her anlamıyla süper lige hazır bir şehirdir. Boluspor geçmişiyle, geleceğiyle,coğrafi ve fiziki şartlarıyla,vizyonuyla,taraftarıyla,basınıyla donanımlı bir şehir.Boluspor kurumsalı bir kimliktir.Ancak, bunun içinin dolması lazım.Boluspor yönetimi bunun içini doldurması gerek.Nedir bu.İçi nasıl dolacak.Biliyorsunuz kulüpler,şirketler,işletmeler görev tanımlamalarını yaparlar,görev sorumluluklarını verirler ve hizmet beklerler.Burada Sayın Çarıkcı, Boluspor kimliği üzerinden bütün görevlere kendisi soyundu. Dolayısıyla yoruldu.  Boluspor da yoruldu, kendisi de yoruldu, şehir de yoruldu.Şimdi bu olağanüstü kongre ile birlikte yeni bir arayış,yeni bir kimlik,yeni  yaptırımları ve projeleri ortaya çıkaracaktır.Çıkaramaz ise Boluspor aynı yerde kalır, yani Bank Asya’da kalır.Burada üretilecek, hayata geçirilecek projeler ile ekonomik temel çok önemli.Örneğin futbolcu ile anlaşıyorsunuz, konuşuyorsunuz,  dokuz futbolcuyu geri gönderiyorsunuz.Bu futbolcularla bağı koparmak ekonomik temelli midir,yoksa sahada olup biten şeyler midir.Borç yapmayalım diye şampiyonluktan uzak kalınamaz.Borç yapmayalım, iyi bir yönetim gösterelim diye bir anlayış itibar görmez.Yeni arayış ve oluşturulacak kaynaklarla bu sorunu çözmek mümkün.Caner Beyin söylediği 2 milyon Euro çok önemli  bir kaynaktır.Bu değer her şeyi çözer.Boluspor kulübünün menajer  anlamında,teknik direktör anlamında,futbolcu ve hatta yönetim anlamında vizyonu olan insanlara ihtiyacı var.Kendilerini  yetiştirmeleri lazım.Projelerini bir an önce açıklamaları gerek,geçmişte neler yapılmış,gelecekte neler yapılacaktır.Bunu ortaya koyduklarında, bizim kağıt üzerinde görmemiz gerekiyor.Görev  tanımlamalarını yaptıktan sonra projelerinin de sonuna kadar arkasında durmaları gerekiyor.Ben önümüzdeki sezon için iyi şeyler düşünüyorum.Olaya çok pozitif bakıyorum,öyle olmasını yürekten diliyorum.

CANER  GÜNGÖR

Bir kere menajer değişmeli, çaycısı,çorbacısı değişmeli.Ben duyumlar alıyorum mesela, orda ki görevli ile futbolcunun samimi bir şekilde iddiaya girdikleri,para muhabbeti yaptıkları söyleniyor.Bence menajer de değişmeli,belki yetkileri bu kadar ama,bazen yetki verilmez alınır.Ben Atilla Abiyi severim, hoş bir insan, iyi bir insan ama,son derece başarısız bir menajer.Menajer dediğin zaman akan sular durmalı.Yani takım içinde bu kadar cümbüş olmamalı.

   Bülent Bey; siz Boluspor’ un, Caner Beyin dediği kadar derin bir operasyona gereksinimi olduğuna inanıyor musunuz ?

Necip Başkanın altında menajerlik sistemi olmaz zaten. Necip Çarıkcı neden yoruldu, neden kafası karıştı.Necip Başkan kulüpten bir forma gidecek ona bile karışır.Böyle karışırsan yorulursun.   Yönetimde dört aktif insanın yetki sahibi olduğu yerde menajer ne yapabilir ?  Menajerlik sistemi de kaldırılabilir, öyle bir düşüncede var.  Pavyon gibi ,pavyona bile daha kontrollü girilir.Tesislere girenin haddi hesabı yok.Futbolcu 5’e 2 yapıyor.Kenardan futbolcuya laf atılıyor.Tesislere giriliyor,antrenman yapılacak yere de giriliyor.Altay,Karşıyaka,Göztepe ve Bursa’da böyle bir şey yok.Orada güvenlikçiler var. Futbolcu kulübe geldiğinde taraftar onu arabasıyla görmemeli. Taraftar futbolcusunu sahada görecek.Oraya sarhoşu da geliyor,bunları yaşadık .Bafra’da neler yaşandı hepimiz biliyoruz.Taraftar arka taraftan giriyor ve laf atıyor futbolcuya.Bunun bir disiplini var,antrenman disiplini var.Böyle saçma şey olur mu? Oranın etrafı, yeni tesis yapılırsa fiziki koşulları iyileştirilmeli. Antrenman sahası tamamen kapatılmalı. Basın mensuplarına da haftanın bir günü yarım saat,öbür günler on beşer dakika fotoğraflı röportaj izni verilmeli.

CANER GÜNGÖR

Servet abi bu işin bir raconu vardır. Büyük takımların antrenmanlarını takip ettik.Antrenman biter,bir basın saati vardır.Bu basın saatinde her şey özgürdür.Futbolcu antrenman yapıyor,taraftar  formasını alacağım diyor.

Mustafa Bey, zannediyorum bu konuyu daha uzun irdelememiz gerekecek. Belki bir başka “ spora dair sohbetler “ de konuyu masaya yatırırız. Son olarak sizin olaya nasıl baktığınızı öğrenebilir miyiz ? 

Şimdi Bülent kardeşimin son bahsettiği konudan yola çıkacak olursak benim de bir anım var. Yakın tarihte oldu. Nduka geldikten sonra. Saha içinde Nduka’nın fotoğrafını çekmek istedim. Kenardan müdahale ettiler,futbolcularla muhatap olmayın diye. Şimdi oradaki fiziki şartların iyileştirilmesi elbette uygun olur. Antrenman sahasının dışarıya doğru izole edilmesi sağlanmalıdır. Burada yönetimin ya da menajerin eksikliği olduğunu düşünmüyorum. Belki bir şekilde dile gelmiş olsa da bu bir teknik direktör sorunudur. Bunun bir şekilde şu ana kadar çözülmüş olması gerekirdi. Dile gelmiş ve yapılmamış ise bu konuda bir zaafiyet gösterilmiş demektir. Hep söylüyorum kurumsallıkta bunlar hep vardır,uygulamaya konulmalıdır.İzole edeceksen,etmen gerekiyorsa edeceksin.Bunun lami cimi yok. Bülent, izole dedin ya; izoleyi yaptığın zaman, camia ile futbolcu arasında köprü olacak insanlar belli olmalı. Spor yazarları, Boluspor’ u takip eden spor muhabirleri.İzole ettiğin zaman mutlaka haberin dışarıya düzgün ve sıhhatli bir şekilde çıkması gerekir.Futbolcularla teknik heyetle görüşmek fikir almak vermek kayda değer olur.