Günün Haberleri...
 
•  Haberler Ana Sayfa
 
•  Tüm Haberler
 
•  En Çok Okunan Haberler
 
•  En Çok Yorumlanan Haberler
 
•  Foto Galeri
 
•  Haber Arsivi
 
•  Haber Yolla

  ULUSAL BASINDA BOLUSPOR'UN ALTIN YILI www.boluweb.com | Paylas
HABERLERSPOR
12.5.2010 08:31:38
ULUSAL BASINDA BOLUSPOR'UN ALTIN YILI

Boluspor'un 45 yıllık tarihinde, pik yaptığı, sezonu üçüncülükle bitirdiği 1973-74 yılını biraz daha değerlendirelim istedik.

Ulusal basında, meşhur kalemlerin Boluspor'la ilgili görüşlerini bir kez daha okuyalım.

Bu muhteşem sezonda emeği geçen futbolcularımızın karelerini, maçlardan önemli enstantanelerini gözler önüne tekrar getirelim.

Kısaca 1973-74 sezonunu, başarılarını bu hafta da izlemeye devam edelim.

Bakın futbolun otoriteleri Necmi Tanyolaç ve Orhan Ayhan ilk yarının sonunda Boluspor için neler söylemişler…

***

Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray yukarı bakınca birbirlerini, aşağı bakınca Boluspor'u görüyorlar. Hani adamcağız çok büyük iki güç ortasında kalmış da, “Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık” demiş. İşte Boluspor, ligin üç büyüğünün sakalı durumunda şimdi. Üç'ler hem kendilerinden, hem de aşağıdaki Boluspor'dan çekiniyorlar haklı olarak.

Bir şehirlinin, otobüs veya dolmuşa binişindeki rahatlık benzeri, Boluspor geldi lig dördüncülüğüne oturuverdi. Hem de, averaj hesabı yapmadan, üç büyüklerden sadece iki puan eksiği ile Türkiye liglerinde sık sık puan cetveli inceleyenler için bu dördüncülük şüphesiz ki büyük bir yenilik. Aynı şey, Boluspor için de söylenebilir. Kırmızı-Beyazlı takım, 1969 yılından bu yana, ilk devreyi ilk olarak dördüncü bitiriyor.

Boluspor'un bu başarısında en büyük hisse acaba kimin? Antrenörün mü, futbolcunun mu, yöneticinin mi, şehirlinin mi, yoksa şansın mı? Bence başarı için yukarıda saydığım beş unsur da Boluspor'da tam manasıyla mevcut. Antrenör, gerçekten çok iyi çıkmıştır. Türkiye'de adı sanı duyulmayan bir sürpriz isim bu derece başarılı ve bilgili olması herhalde güzel bir şanstır. Başka bir şans da, Almanya'dan oto ehliyeti almak için yurda gelen Demir isimli bir genç, Kaptan Rıdvan'ın eski bir arkadaşı olarak denenmek kaydıyla Boluspor'a sunulmuş. Demir, şimdi yüzbinlerin çok üstünde bir kıymet olarak parlayıvermiştir. Yöneticiler, teknik kısımlara karışmamakta ve sadece galibiyet primi hazırlamaktadırlar. Kamil Bilgihan gibi büyük bir Bolu'lunun ayrılmasına rağmen yönetim krize girmemiştir ki, bu da kadronun başarısını gösterir. Şehirli, Boluspor'un adeta fahri menajeridir. Elinden gelen bütün ilgiyi göstermekte ve kulübüne sahip çıkmaktadır.

Ve bütün bunlardan sonra, eldeki futbolcu kadrosu da gerçekten iyi kumaştır. Kaleyi Talip, Ünal ve Mehmet paylaşmakta, aslında Talip tek adam olarak iş görmektedir. Güngör gibi as bir kalecinin satılması Boluspor filelerini güç duruma düşürmemiş, Talip önceleri tek adam rahatlığı duymuş, giderek artan iddia, bu gencin aklını başına getirmiştir. Defansın yıllarca bel kemiği olan Lütfü'nün Beşiktaş'a satışı önce duyulan endişelerin yersiz olduğunu ortaya koymuştur. Çünkü Alaattin, Lütfü'nün başarısını aynen sürdürmektedir. Sağlam defansın önündeki orta saha da transferde önemli bir kayıp vermiş ve Ahmet Beşiktaş'a gitmiştir. Fakat, bu eksik de Boluspor'a tesir etmemiş, yılların futbolcusu Rıdvan'ın altın yılı başlamıştır. Ayrıca, Demir en iyi randımanı verir duruma gelmiş, Aydın ise büyük bir yıldız olarak Milli Takım'a çağrılmıştır. Forvette Cengiz, Şükrü, Sinan, Çetin gibi isimler, Aydın'ın da iltihakı ile her an gol atabilecek birer tehlike olup çıkmışlardır.

Kendi sahasında mağlubiyet kabul etmeyen Boluspor, ilk yarının rakip sahalarda en başarılı sonucu alan lig ekibi olmuştur. Gene Boluspor'un deplasmanda attığı goller, bütün iddialı takımları kıskandıracak niteliktedir.

Antrenör Neagu, şimdi bütün dikkatiyle ikinci devreye çevirmiş ve her türlü hesabı yapmakla meşguldür. Çünkü, bu derece başarılı bir ilk devre resmi çizen Boluspor, ikinci yarıda çok daha büyük bir ihtiyatla ele alınacaktır. Kırmızı-Beyazlı takım, ilk yarıyı büyük bir başarıyla kapamış ama, rakipleri tarafından çok da iyi anlaşılmıştır.

(Orhan Ayhan'ın satırlarında bahsedilen Demir, bugünün spor yazarı Tunç Kayacı'nın ağabeyidir.)

***

Boluspor, İzmir'de Göztepe'yi yendi.

VAY VAY VAYY…

Boluspor, Ankaragücü'nü 3-0'la savdı. VAY, VAY…

Boluspor, ligde ilk 4'e girdi.

Hani biraz elini çabuk tutsa, biraz şansı yaver gitse Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'la puan puana bitirecekmiş ligin ilk yarısını. Tribünler olayı üç lafla değerlendiriyor;

“Onbin nüfuslu kentten inanılmaz bir takım çıktı.”

Lige geldiği gün, “Eski yerine döner” diyenler şimdi ne yapıyor? Bilmem ama, Boluspor'un ligin ağalarına karşı, namlı Köroğlu gibi başkaldırışını ben zevkle seyrediyorum. Çünkü, kazanan futbolumuzdur. Boluspor'lar çoğaldıkça lig, İstanbul'un elindeki paslı anahtar olmaktan kurtulacaktır. Hiç değilse maçlarımıza heyecan, korku, ümit, renk, desen… Ne bileyim, futbol adına ne varsa, o kadar çok şey birlikte girecektir.

ORADA KALIR VEYA KALMAZ

Orhan Ayhan geçen hafta Bolu'daydı. Neagu ile konuştu. Boluspor'un son maçını gördü ve şu görüşle döndü: “Disiplin, hırs, kondisyon, verimli taktik ve her şeyin başı olan bir yabancı; Neagu. Ve işte Boluspor…”

Doğrudur, küçük bir kent, bu kadar büyük bir takım çıkarabilmişse, çıkan şeyi piyango malı saymamak gerekir. Boluspor ligde bugün kuvvettir. Gönüllü taraftarı, bu yıl büyük bir dayanışma halinde olan yöneticileri ve birbirlerine inanmış futbolcular ile alışılmamış noktalara doğru koşuyor.

Ligin ikinci yarısında Boluspor, şampiyonluk yarışına çıkan büyükler gibi ilgiyle takip edilecektir.

Darısı diğer Boluspor'ların başına! Çünkü, şu günlerde herkes birbirine aynı şeyi söylüyor: “Boluspor'un yaptığını gördün mü?”

***

1974-74 sezonunda Türkiye Kupası Çeyrek Finali'nde Boluspor, Galatasaray'la eşleşir. O dönemki statü gereği, biri Bolu'da, diğeri de İstanbul'da olmak üzere iki maç yapılacak ve alınan sonuçlara göre, kazanan takım yarı finale uzanacaktı.

Galatasay yöneticileri, Boluspor'a “Her iki maçı da Ali Sami Yen'de oynayalım. Hasılat geliriniz daha fazla olur” diye bir teklif sunarlar. Boluspor cephesi bu öneriyi kabul eder. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan da bu formüle onay çıkınca, basının usta kalemleri deyim yerindeyse ortalığı ayağa kaldırırlar. Yazılarıyla uygulamaya şiddetle karşı çıktıklarını dile getirirler. Bu uygulamanın “üstü kapalı bir şike” olduğunu ifade ederler. Bundan sonrası için de uygulamanın ölçü kabul edileceğini, emsal teşkil edeceğini ileri sürerek muhalefet ederler.

Ancak hesaba katmadıkları bir şey vardır: Boluspor gerçeği. İnanmışlık ve disiplin. Boluspor, bu kaosun içinde iki maçın sonunda yarı finale çıkan takım olmuştur.

Otoriteleri nerede ise yazdıkları yazıları “yiyecek” noktaya getirmiştir.

Bakın, Usta Yazar Necmi Tanyolaç Boluspor'un çeyrek finalde Galatasaray'ı elemesinden sonra neler yazmış.

BOLUSPOR “OLMAZ BÖYLE ŞEY”

Günün şarkısı var ya, “Olmaz böyle şey.”

Dünkü maçı, dünkü inanılmaz sonucu anlatacak tek cümle budur: “Olmaz böyle şey.”

Galatasaray oluru olmaza çevirirken, Boluspor olmazı, olurun üstüne oturttu.

Yarı finale geleceğine garanti gözüyle bakılan Galatasaray, “Bursaspor mu çıkarsa daha iyi, yarı finalde Beşiktaş'la oynamak mı daha avantajlı?” diye adı üstünde tahminler yapılan Galatasaray da kupadan elendi. Ve ilk maçı 2-0 kaybetmiş, iki maçı İstanbul'da oynadığı için hücumlara uğramış Boluspor, İstanbul ve Galatasaray'ı 3-1 yenmecesine yarı finale geldi. Böyle bir futbol mucizesine ancak saygı duyulur ve bu mucizeyi yaratan takımın çocuklarına, antrenör ve yöneticilerine şapka çıkarılır.

Galatasaray rakibini küçümsemiştir. Üç haftadır kondisyon, form ve takım disiplininden uzaklaşmakta olan Sarı-Kırmızılı takım, ilk golü yedikten sonra inanılmaz bir umursamazlık içinde adeta ikinci golü beklemiş ve o da tartışmalara yol açan penaltıdan gelmiştir. Üçüncü gol Galatasaray'ın ipini çekerken, takımda bir canlılık görülmüş, ancak Boluspor, üstün defans taktiği ve çabuk kaçan ileri adamlarıyla bu baskılı dönemde tek gole izin vermiştir. Kim kazanmıştır bu kaybedilmiş sanılan yarı finali? Bütün Boluspor. Sedyeyle sağdan çıkartılıncaya kadar elektronik bir beyin gibi takımını yöneten Rıdvan'dan, Talip'ine kadar...

Bu haber 1346 defa incelenmistir. Paylas

 
geri dön
sayfa basi
tüm haberler
yazdir
 
  DIGER HABERLER
Gece yarısı senet tehdidi Gece yarısı senet tehdidi 25.9.2014
Bolu’da bin esnafa müjde Bolu’da bin esnafa müjde 25.9.2014
Ayakkabı içinde ölüm tehdidi Ayakkabı içinde ölüm tehdidi 25.9.2014
AHİLER GÜNÜNDE EYLEM AHİLER GÜNÜNDE EYLEM 25.9.2014
Motosikletli terörü Motosikletli terörü 25.9.2014
Zil çaldı, dersimiz grev! Zil çaldı, dersimiz grev! 25.9.2014
40 bin TL’sini Belediye anonsu kurtardı 40 bin TL’sini Belediye anonsu kurtardı 23.9.2014
Bilindik senaryoda bir mağdur daha Bilindik senaryoda bir mağdur daha 23.9.2014
Yola aniden çıkan tır trafiği karıştırdı Yola aniden çıkan tır trafiği karıştırdı 23.9.2014
Bir sendika daha yargıya gidiyor Bir sendika daha yargıya gidiyor 23.9.2014
Kayınvalide gelinini bıçakladı Kayınvalide gelinini bıçakladı 23.9.2014
Kılıçdaroğlu geliyor Kılıçdaroğlu geliyor 23.9.2014
Bu hafta grev var! Bu hafta grev var! 22.9.2014
''Bu acıları bir daha görmeyelim'' ''Bu acıları bir daha görmeyelim'' 8.3.2013
SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI 8.3.2013
 
 
tüm haberler
 
Bolu Firma Rehberi
Bolu'dan Haberler
Bolu Seri İlanlar
Bolu Yaşam Rehberi
Fikir Köşesi